Bu kitap bittiğinde bir durgunluk dönemi yaşadım. Bir kitap insanı bu kadar mı çeker , bu kadar mı hipnotize eder. Bu enfes kitap 1979 yılında yazılıyor ve ben 2013'te kendisini keşfediyorum. Şibumi , sen ne tür bir kitapsın ? İçinde sadece bir hikaye yok , tamamen insanın bakış şeklini değiştirebilecek ve buna ait gerçek düşünce öğeleri yer alıyor.
Bitirmeden bir alıntı yapmak istiyorum , belki eşleştirenler olur diye ;
"Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim. Ona kendisini çok sevdiğimi söylemediğim için. Ama aslında kendime acıyordum. Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç , onun işitmeye olan ihtiyacından fazlaydı."
Nikko yani Hell.. ( nam-ı diğer Travenian) Aklının esiriyim....