Kitabın en başında basit bir harita ile deniz diplerinin yapısı, kıta sahanlığı, derin deniz çukurları gibi yüzey oluşumları gösteriliyor ve insanoğlunun uzay hakkında bildiklerinin denizlerin altı hakkında bildiklerinden çok daha fazla olduğuna dikkat çekilerek kitaba bir giriş yapılıyor.
Peru sahilleri, Norveç açık denizlerindeki petrol araştırmacıları, İngiliz Kolombiyası gibi kuzeyden güneye bir hat üzerinde denizlerde bir takım anormallikler meydana gelmeye başlıyor. Kaybolan balıkçı, balinaların sebepsiz yere teknelere saldırması ve saldırganlaşması, petrol araştırmacılarının deniz tabanının garip mikroorganizmalar tarafından işgal edildiğini tespit etmesi (bilinen ama evrim geçirmiş deniz altı canlıları) gibi olaylar silsilesine bilim adamları şüphecilikle yaklaşarak bunların bir tesadüf olamayacağını söylerler. Önce bireysel ve küçük gruplar halinde başlayan araştırmalar, bir süre sonra durum tüm ülkeleri ve hatta gezegenimizi tehdit eder hale gelince, dünyanın en iyi bilim adamları ile bir araştırma grubu kurularak araştırılır.
Matematik, fizik, biyoloji bilimleri ve tabii ki dünyamızın ekolojik dengesi ile ilgili birçok bilgi içeren kitap 800 sayfa ve küçük puntolarla basılmış olmasına rağmen kesinlikle sıkıcı değil. Kitabın sonunda, yazarın araştırmalarından ve kendilerinden yardım aldığı bilim adamlarının bir listesi var.