Taş-Kağıt-Makas'ın en iyi öyküsü olan Suzan Defter şimdilerde Can Yayınları tarafından ayrı bir kitap olarak basılmış. Daha çok insanın okumasını sağlayacağı için iyi bir şey belki bu. Fakat yine de böylesi yürek söken kitapların bir satış stratejisinin öğesi olmasına bozulmuyor değilim. Bir de şuna benzer bir şeyler yazmışlar arka kapağa ki Ayfer Tunç'un hatrına küfür etmedim:
"Suzan Defter, Taş-Kağıt-Makas'tan kopup kendi başına bir eser olmayı çoktan hak etti."
Taş-Kağıt-Makas'ın içinde yer alırken yetersiz kötü bir öyküyken özverili çalışmalarıyla terfi edip ayrı bir kitap olma hakkı mı kazandı, nedir? Neyse...
Suzan Defter, hem biçimsel hem de içerik olarak son dönemde yazılan öykülerin zirvelerinden biridir gözümde. Şiddetle tavsiye edilir.
---alıntı---
"ayrılmak, gidenin, kalanın kucağında bir kucak kor bırakmasıdır, yanar durursunuz kül olana kadar"
---alıntı---