Kitap iki farklı kapak görseliyle baskı yaptı... Görsellerin ikisinin de tasarımı Duygu Serin'e ait. Şahsen ben ilkini daha çok beğendim.
Bunun dışında kitapla ilgili hoşuma gitmeyen detaylar elbette ki vardı. Öncelikle ikili arasındaki ilişki geniş bir zamana yayıldığından Nefretten Sonra, Seni Sevmek İstemedim ve Beni Bırakma kitaplarının kahramanlarını sıkça okuyorsunuz. Şahsen bu konuda yazarın diğer karakterlerle ilgili fazlaca detaya girdiğine inanıyorum. Eğer diğer kitapları okuduysanız bu sayfaları okurken sıkılmanız muhtemel.
Kitabın kurgusunda öyle aman aman, okuyanı şaşırtacak detaylar falan yoktu. Üstelik seri olarak da kitapların kurguları son derece benzer birbirleriyle. Nefretten doğan aşkları okuyorsunuz...
Kitap 776 sayfa; ama yazar o kadar çok tekrar etmiş ki o tekrarlar olmasa bu denli uzar mıymış kitap tartışılır. Ya da dediğim gibi diğer karakterler konusunda o kadar detaya inilmeseymiş...
İşin açığı yazarın kitapları biraz beyaz dizi tadında. Yani kurgunun gerçekçiliğini sorguladığınızda elinizde fazla da bir şey kalmıyor.
Elinizde kalmayan şeylerin yanında karakterlerin kendileriyle çelişen halleri de okurken afakan bastırıyor.
Mesela Güney'in en başta 'Patronlarla Mesafe' kuralını Tahir için o denli çabuk yıkması, yıkmakla kalmayıp işten ayrılmayı aklından bile geçirmemesi, üstüne adama 'Arada sırada öpüşebiliriz ama daha ileriye gidemeyiz' mesajı falan pek de tutarlı değildi. Daha işe başladığı gün adamla alışverişe çıkmalar falan... Patron değil de imajmaker sanki adam.
En çok takıldığım şeylerden biri de sık sık 'Seks yapmak' kalıbının kullanılmış olması... Yahu 'sevişmek' diye de bir kelime var; hadi yazar gözden kaçırmış olsun editör bir zahmet düzelteymiş ya!
Ki hazır yeri gelmişken... Bir kitapta cinsellik ancak bu kadar kadın bakışından uzak yazılabilirdi... Bu noktada yazarı öven 'hem türk hem aşk kitabı yazıyor' görüşüne katılamayacağım maalesef.
Zira benim aşk algım bu değil... Sadece fiziksel güzellik ve cinsel tutku aşk için kafi değil, bu yüzden kitaptaki karakterlerin aşkını da pek inandırıcı bulamadım.
Hele Güney... O kadar içi boş bırakılmış bir karakterdi ki... Yine Tahir hakkında en azından karakter değerlendirmesi yapabiliyoruz; ama Güney'de o da yok. Tamam kız güzel, başka?
Tutarlılık yok, prensip yok, kişilik desen elde kalıyor; Allah'tan dişilik var da 776 sayfada anlatılacak bir şeyler çıkmış.