Hakan Günday'a Azil'den sonra bir ara vermiştim. Azil benim için en iyisiydi. Ve bu kitabın Azil ile ilgili olduğuna dair bir kaç ipucu aldıktan sonra okumaya karar verdim. Okumaya başladığımda bir kez daha şaşırdım. Hakan Günday, sanki, kimsenin yazmaya yanaşmadığı yerlerde yazıyor.
Kitap askerlik ile başlıyor. Soğuk ve şizofreni. Az'da olduğu gibi Doğu ile şaşırtıyor Günday. Gene güçlü cümlelerle etkiliyor okuyucuyu. Kendi dilinde, kelimeleriyle klasik bir Hakan Günday yapıtı.
-Azil ve Ziyan ile ilgili spoiler içerebilir.-
Ancak Azil'deki belirsizlik, bulantı, kayboluş burada yok. Tatmin edici bir bağlantı yok kitaplar arasında. Bir çift Stan Smith yeterli değildi benim için ya da bütün o keskinliği ile askerlik, Ekber, soğuk hiç yaşanmamış değildi. Gerçek olarak kalmalıydı. Azil bir çıkış olmamalıydı. Zekice değildi Azil'de olduğu gibi. Yeterli olmayan bir şeyler vardı.
-Azil ve Ziyan ile ilgili spoiler içerebilir.-
Ecce Homo!