Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Ben de anımsamayı tercih ettiğim kadarııyla devam ediyorum hayata.
Kolay mı sandın,ben uyguluyorum diye karar mı sandın?Hepsinde ve bende çok yanıldın.
Bitmeyen hesaplar da var;dinmeyen uğultulu rüzgarlar,ölünemeyen ölümler.O miat dolmadıkça,boşluk olunca varlığıyla kapladıkça heryanı,başlangıç olanağı da kalmıyor geriye.Başlayamıyorsun bitiremediğin için.Bitiremiyorsun başlayamadıkça da.Salınıyorum kendimle birlikte.Ama işin acı yanı şu: devam da edemiyorsun o bitiremediğine.O artık başka bir şeye evrilmiş.Seni tamamlayan sevda değil,eksilten bir ıskalanmışlık elde kalan.
''Böyle devam edemiyorum'' dedi sesim.''O zaman gel başka türlü deneyelim'' demedin.''Haklısın'' dedin.Dünyanın en enayi haklısı olarak kaldım.
Birbirimizden ayrılmadıklarımız çünkü hep ayrı kalarak yan yana vardıklarımız.Ben bir senden ayrıldım,o kadarı da yetti.Ne güzelmiş böyle insanların birbirine konması,bir uçması.Biz ayrıldığımızda bir yaşam olasılığından ayrıldık.Bedeli ödendi paylaşılmış her mutluluğun.Ayrıldığımızda bölüşülmüş iki yarım mutluluk değil,paylaşılmamış bir keder kaldı.Mutluluk pay edilemiyormuş ayrılanların arasında.Bu gece yılbaşı.Başlanacak ne kaldıysa..
Duran anılar vardır,zaman birimlerinin ölçemediği,kişiye özel zamanlar.Öyle bir andı.Dua gibi,iç çekiş çekiş gibi.Deprem gibi,aşk gibi.Doğum ve ölüm gibi...Görünüşte bir kapı kapatmıştı,kim bilir hayatında kaçıncı kez.Ardından usulca çekmişti kapıyı.Her zamankinden daha hızlı bile değil.Hatta belki çok daha yavaş.Gitmişti,varacağı bir yer olmadan.Bir cuma akşamıydı.Bugünün ta kendisiydi ama zamanla arasındaki o giderek garipleşen ilişki nedeniyle bugünü de fazlasıyla uzağında hissediyordu.Sabahı ve akşamıyla bugün tek gün,aynı gün olamazdı.Sanki tüm yaşamının içinden yürümüştü..
Acımı görmedin sen,pek pek hissetin,hissinle tahmin ettin.Ben onu kimselere seyirlik kılmadım,dertleşip mezelik de kılmadım.Acımı kendim yaşadım sonrada damıttım şiir yaptım.Değer verdiğim tüm diğer şeyleri de yaptığım gibi.Cilt yerinden parçalanıp da sayfaları dört bir yana dağılan defterler gibi savruldum.Hiçbir sayfam düşmedi üzerine.Senin çok uzağındaydım.
Seninde bu kadar uzağındaysam artık yakın olunacağına ve öyle kalınacağına inanacağım insanlar yoktu.Bir inancı bıraktım,boşlukla doldum tıka basa.
Oysa ilk kez tamdım,çırılçıplak kalmıştım karşında.Çıplaklık karşında soyunduğum an değildi.Soyunuk hissedeceğim yaşları,şu aynaya bakmaya utandığım,gördüğümü beğenmediğim toy zamanları geçmiştim.Ergen anılarını geçmiştim ama yüreğim çocuktu benim.Ne kadar tehlikeli.Çünkü hiç yetişkin olamadım.Bir şeye yetişmiş hissedemiyorum kendimi.
Çıplaklık sana şiirlerimi verdiğim andı,yazılarımı.Tekmil varlığımı.Al beni öldür demekti bu.Sana beni öldürebilrme gücü bahşediyorum,çünkü beni öldürmeyeceğine güveniyorum.Seni kendimden biliyorum demekti.Haklıydım da öyle bilmekte.Sen o yazılara kıymet veren en biricik insandın,bana benim kendimden vazgeçtiğim anlarda bile inandın.O yüzden böyle kalakaldım ya.
Ama işte bak,karamsarlık değil bu.Sanki dünya üzerindeki varlığımın sonuna geldim.Belki sobelersin beni,kendimi kaybettiğim yerde ama bilemezsin artık nerede saklarım senin gözlerini.