Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
açıkçası üniversitedeyken pek çok kitabı fotokopi çektirerek edindim zira özellikle ders kitapları el yakıyordu kaldı ki sıfır kitap almak bir öğrenci için her zaman lüks olmuştur. sevdiğim yazarların kitaplarını eğer eski kitaplarsa ikinci el alıyorum. Yeni yazarlarda isesatın almaya çalışıyorum gücüm yettiğince..
Çeviri tamaman kapitalist bir sistem, işi ve ücretlendirmeyi iyi biliyorum içinde yer aldığım için bi belgesel çevirisi günlerini alıyor sonucunda üç kuruş para geçiyor eline ya da sayfalarca bir çeviri yapıyorsun yine kazancın çok az. Çevirmenler kimse için önemli değil aslında o bahsettiğin para çeviri bürolarının sahiplerinin cebine giriyor olduğu gibi, çevirmene çok düşük bir ücret ödüyorlar kitap, metin çevirileri için bu böyle ama tabii Tıbbi hukuki çeviriler için durum çok farklı.
Zaten korsan kitabı desteklemiyorum desteklenecek bir şey değil ama ilk paylaşımda yer alan yazıda olduğu gibi orjinal kadar korsanı da bastırıp kar eden kurumlar da hem müzik sektöründe hem kitap sektöründe var o durumda da asıl mağdur yazar oluyor zaten ki çok beğendiği eserlerini görmek istediği bir yazarın da önünü kapatmak istemez gerçek bir okuyucu bence. Her neyse temelde söylemek istediğimi zaten bir önceki mesajda söyledim "Tartışmanın bir sonu yok kavramlar açısından"
Gerçekten ilginç bir memleketiz. Hergün Starbucks'a gidip tonlarca para bayılmak, fastfood ve türevlerinde acımadan para harcamak, haftasonu gidilen yerlerde verilen paralar veya eğer kullanıyorsak hergün bir paket sigaraya neredeyse servet ödemek zor gelmiyor da bir kitaba para ayırmak ölüm kalım meselesine dönüşüyor. Dünyanın en pahalı benzinini kullanalım, doğalgaz ve genel olarak faturalar anamızı ağlatsın ve biz bunlara zerre ses çıkarmayalım ama iş kitap almaya gelince birden özgürlük savaşçılarına dönüşelim. Her şeyi geçtim 2001'de yürürlüğe giren yeni Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndan bi haber insanlar bunun suç olmadığını söylemekte bir abes dahi görmüyor. Ha bir de ne film indirmediğimiz, ne müzik depolamadığımız kalmış. Kendinden başka türlü bir yaşam formatını tercih etmiş insanların varlığından haberdar olmamak ve herkesi, kendi bildiği ölçütler içinde yargılamak da aslında okunan kitapların çok da işe yaramadığını gösteriyor bana.
Açıkçası 2 gündür burdaki tartışmayı okuyorum fakat tartışılan kavramlar günlerce haftalarca hatta aylarca da tartışılsa bir sonuca varılmayacak olan kavramlardır; ahlak kuralları zaten özneldir ve değişiklik gösterir birine göre ahlaksız gelen bir davranış başka birine göre aşırı derecede ahlaksız gelebilir mesela, bir de vicdan özgürlüğü diye bir şey var ki... Yani korsan kitap alan biri bundan hiç pişmanlık duymadan o kitabı okuyabildiği gibi, hatta abartıp yazarların imza günlerine kadar getirenleri bile gördüm şimdiye kadar, bir başka insan da korsan kitap almayı kendine yediremeyebilir. Vicdan insanın kendi iç hesaplaşmasıdır ve tartışmalarla değiştirilemez, düzeltilemez. Bu sebepten bu tartışmaların bir sonu yok. Ha bir de o paraya değecek kitap diye bir şey var; geçenlerde Nazım Hikmet'in Piraye'ye Mektuplar'ını aldım 36TL'ye tek düşündüğüm "Değer bu kitaba" idi ama aynı şekilde dizüstü edebiyatından bir kitabın aynı fiyata satıldığını görsem hayatta almam, bana katabileceği hiçbir şey olmadığı için.
@ledddd 'e şu şekilde katılıyorum aldığınız kitapların fişine ya da açıklama kısmına bakarsanız verdiğiniz paranın büyük bir kısmının K.D.V olduğunu görürsünüz, bir yerde benzin için ödediğimiz o aşırı K.D.V ile aynı mantık.
Ama en başta da söylediğim gb buradaki tartışmanın bir sonu yok çünkü tartışılan kavramlar kişiden kişiye farklılık gösterir, "Kitabı okuyayım da yazılar silik olsa da, kaymış olsa da, sayfalar kararmış olsa da olur" diyen birine de okuduğu kitapların orjinaline o kadar parayı kimse verdiremez zaten, kendi seçimi.
Ezgi bir yere kadar haklısın, katılıyorum sana ama bu tamamıyla okuyucu ve aldığı kitap arasında geçen bir vicdan muhasebesinden öteye geçiyor, çünkü bu işin içinde bir sürü aktör var, bir sürü insan bu sektörde para kazanmaya, geçinmeye çalışıyor. Sadece medya patronlarından bahsetmiyorum. Adeta köle gibi çalışan çevirmenler, editörler ve ofis işçileri var işin merkezinde. Bu noktada bencilce davranmamalıyız bence.
Peki, o zaman söyleyecek fazla bir şey kalmadı. Tartışma kısır döngüye gireceği için bir şey yazmıyorum artık bu konu üzerine. Ayrıntılarıyla anlattığım süreçler ve önemli noktalar bence birçok şeyi açıklıyor ama sanırım temelde algı farklılıklarımız var.
Herkese iyi okumalar.
Hadi Can'ın Karamazov Kardeşler'ine bir bahane buldunuz da, Çalıkuşu'nun sadece yazar telifi var. Üstteki derken Dünya Klasiklerini mi kastediyorsunuz bilmiyorum; ama benim dediğim popüler kültür ürünü diye bildiğimiz kitaplar. Dan Brown, Grange vs. gibi...
Yazar+Çevirmen telifi olan -2013'te çıkan- 576 sayfalık Cehennem 28 TL, 400 sayfalık Kaiken 23 TL; 50+ yıılık sadece yazar telifi olan Çalıkuşu 33 TL?
Karamazov'a gelirsek Can Yayınları, ardaki farkı çevirmene mi veriyor? Elbette vermediğini biliyoruz. Can Yayınları'na İş Bankası ile benzer bir örnek MEB için yapılan çeviriyi kullandıkları Savaş ve Barış (49 TL) ya da Nihal Yalaza Taluy çevirisini kullandıkları Budala (35 TL) için de verilebilir.
http://leventkazak.tumblr.com/post/10780164160/can-yay-nlar-ndan-nas-l-kovulduk
Birbirimizi kandırmayalam, sorunun öncelikle yayınevleri tarafında olduğu açık.
Yukarıda dendiği gibi, ahlâk göreceli bir kavram. Ben, beni keriz yerine koyan yayınevlerinden çıkan kitaplar için korsana yönelmekten -en ufak bir şekilde- rahatsız değilim.
Siz, "Ben orjinal alıyorum, emeğa saygı, +rep," diye kendinizi rahatlatmaya devam edin.
Önce yayınevi adım atsın, sonra iş okuyucuya düşsün...
Ben yazılanları büyük bir hayretle okuyorum,okuruz diyenlerin ne şekilde olursa olsun okuruz demesi gerçekten çok üzücü...Hukukçular ses etmiyor,diyenler var,ben bir hukukçuyum ama şu an bir okur olarak yazıyorum ,korsan kitap almak; kitaplar pahalı olsada yanlış,öğrenci olsakta yanlış yani neticede yanlış...Yanlış bir başka yanlışla düzeltilmez,ben fakirim sende ise mal çok diye hırsızlık yapanlara ne diyelim.Bu durumda onlarıda mı destekleyelim,evet kitapların pahalı olması da yanlış ama bu korsana destek anlamına gelmemeli... Kanunlar korsanı yasaklıyor, burası açık, bence aynı zamanda günah...ledddd sana katılıyorum, temel amaç kitap okumaksa, kitap her zaman bulunur.Kişi nerede olursa olsun,ne konumda bulunursa bulunsun doğru yoldan ayrılmamalı ve bu konuda kendine bahane bulmamalı.
En azından yazar tarafından verilen emeğe saygı duyulması gerek. İkinci el tercih edilebilir hiç olmadı kütüphanelerden ödünç alınabilir.
Sıfır alamasam bile ikinci el almak durumunda kalıyorum bazen. Özellikle öğrenciler ikinci el kitapları tercih ediyorlar.