Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
"Güzel" derken bile eser karşısında estetik bir tutum belirliyor, estetik bir yargıda bulunuyoruz. illahi sofistike olacağız diye bir kural yok... Verilen puanlar, notlar da değerlendirmedir nihayetinde...
Ders çıkarmak ya da metnin yansımalarına bakmak önemlidir. Yalnız, bir başına bir kriter değildir bence bu. Metnin kendisi de önemlidir: Bütünlüğü ve tutarlılığı...
-Doğrusunu söylemek gerekirse yazılanları okuyunca şaştım kaldım. Tamamen gönüllülük esasına dayalı bir üyelik ve tümüyle kendim için hatırlatmalar olarak düşündüğüm değerlendirme ve puanlara fazla anlam yüklenmiş gibi geldi.
-Bu siteye bizim evden üye olan iki kişinin yorum ve puanlarının birbiriyle nekadar alakasız olduğunu bilseniz şaşarsınız. Zaten ortak okuduğumuz kitap sayımız az olup onlara da farklı değerlendirmeler yapmamız gösteriyor ki (aynı evde 20 yıl; ortak bir görüş ve eğitim düzeyi olmasına rağmen) değerlendirme ve puanlamalar KİŞİSELDİR, fazla takılmayınız....
-Ben kendi açımdan bu yorum ve değerlendirmeleri bilmediğim ve okursam keyif alırmıyım diye düşündüğüm kitaplar için değerlendirmelerini kendi değerlendirmelerime yaklaşık bulduğum üyelerin yorumlarına göre seçebiliyorum. Naçizane önerim yoruma değil kimin o yorumu ve değerlendirmeyi yaptığına da bakmayı unutmayın.
-Yorum ve puanlama yapan tüm arkadaşlara teşekkürler :)
Siteyi hangi amac ile kullandigim ile alakali bir durum. Ben baskalarina yardimci olmaktan cok, kendim icin bir not defteri gibi kullaniyorum.Hangi kitabi okudum, hangisine kac puan verdim vs.
Aslina bakarsaniz baskalarinin puanlari ve yorumlarini pek ciddiye almiyorum bu konuda. Sonucta bunlar hep kisiden kisiye degisen seyler. Benim icin onemli bir kriter ortak kutuphane olayi. Eger bir kisinin kutuphanesinde benim icin "olmazsa olmaz" dedigim kitaplar varsa, kutuphanesindeki diger kitaplara bakmaya basliyorum. Bence yorum ve puandan daha etkili bir yontem.
Ayrica yorumlara ,okumadigim bir kitap icin bakma taraftari degilim. Turkce'de tam karsiligini ne kullanacagimi bilmedigim "spoiler" olayi var. Maalesef bir cok kisi kitabi yorumladigini sanirken lise kitap ozeti tadinda yaziyor. Kitap hakkinda ne kadar surpriz varsa dokup saciyor. Ondan sonra o kitabi okumanin da bir tadi yok.
Bunca yazdim, "ozet gec sevgili arkadasim" diyen kibar okuyucular icin: Useniyorum, oyleyse yarin.
Ben bu konu hakkında şöyle düşünüyorum. Kişi, okuduğu her kitap hakkında mutlaka yorum yapabilecek en az bir bilgiye sahip olur. Ve bunu anlatıma dökmek bazılarına göre kolay bazılarına göre zor bazılarına göre de sıkıcı veya boş iş gibi gözükebilir. Ama burada önemli olan şey, öğrendiğin bilgiyi başkalarına aktarmaktır. Bir zaman sonra bu paylaşım arttığı zaman, yorum yapma kabiliyetinin de arttığını kişiler fark edecektir diye düşünüyorum. Okuduğumuz her ne ise onları aktarmalıyız, ancak bu şekilde edebiyatımızı ve dil hazinemizi genişletebiliriz.
asau konuyu çok güzel açıklamışsınız. Hayran kaldım yazınızı okurken :D
İtiraf edeyim ben puan verip yorum yapmayanlardanım. Bazen ilgimi çeken bir kitabın yorumlarına bakıyorum ve şöyle yorumlar görüyorum ''ayy çok güzel'', '' devamını sabırsızlıkla bekliyorum'', ''...sana aşığım''; en garibi spoiler içerir diye sayfalarca yazılmış yorum ya da blog adresini yorum olarak bırakan insanlar. Peki bunlar bir kitabın yorumu mudur? Üstelik benim yapacağım yorum kişsel olacaktır ve bu bir başkasının bu kitap hakkındaki düşüncelerini etkileyecektir belki çok seveceği bir kitabı okumayacak ya da sevmeyeceği bir kitabı zorla okumaya çalışacak. Yorum yapmak hiç içimden gelmiyor benim ne yalan söyleyeyim yorumlara göre de kitap seçmiyorum belki bu yüzden yorum yapmıyorum
Bu siteye üye olduğumdan beri her okuduğum kitaba yorum yapıyorum. Beğendiysem beğendim beğenmediysem açıkça yazıyorum. Diğer insanlarında bu göre bir fikir sahibi olsunlar diye. Beğendiğim bir yazar son kitabını okuyup beğenmemişsem bunu da açık açık söylerim. Özellikle kitap satın alırken yorumlar benim için çok önemli. Sonradan hayal kırıklığına çok oldu geçmişte yorumları okumadığım için. Böyle durumlar hem zevk almıyorum hem de param boşa gidiyor. Yorumların insanı yanıltabilir ancak son 1 senedir okudum yorumlardan sadece birkaç tanesinde hayal kırıklığına uğradım. Bazı arkadaşların söylediğinin aksine yorum çok önemli.
Şahsen yorum yazmak konusunda benim şöyle bir sıkıntım oluyor; 3 senedir kaldığım yurtlarda falan internet sıkıntısı çekiyorum, internet olsa bile birçok kişi aynı anda bağlanmaya çalıştığı için ya çok yavaş ya da sorunlu oluyordu ve benimde çok fazla vaktim olmuyor. Açıkçası derslerden, sunumlardan, stajdan falan vaktim yok uzun uzun internetin başında bekleyecek kadar. Hatta okuduğum kitapları bile biriktirip bir anda buradaki listeme onlarca kitap eklediğim zamanlar oluyor, yoruma nasıl vakit bulurum hiç bilmiyorum ama okumayı çok istediğim kitapların veya okumuş olduğum kitapların yorumuna bakıp beğendiğim oluyor vakit bulunca, tatillerde-dersten uzak kalmayı başarabildiğim anlarda falan.
ben puanlamamı yaptıktan sonra değerlendirmeleri şöyle bir okuyorum..eğer benim düşüncelerimi içeren yazı varsa o yorumu beğenip geçiyorum..aynı şeyleri yazmış olmanın anlamı yok bence.ama kitap için az değerlendirme yapılmışsa ben de mutlaka düşüncelerimi yazıyorum okumak isteyenlere az çok bilgi olsun diye.
“Ne İsa’ya yarandın, ne Musa’ya yarandın “diye bir söz vardır. Bu söylev’in geçmişte yaşanmış bir hikâyesi vardır.-“Adamın biri, Yahudi imiş; Yahudiliği beğenmemiş, Hıristiyanlığı incelemiş ve Hıristiyan olmuş. Bir müddet sonra onu da beğenmemiş, Müslümanlığı incelemiş, müslüman olmuş. Olmuş ama fazla sürmeden vade yetmiş vefat etmiş. Annesi başlamış ağıt yakmaya; ah yavrum vah yavrum, ne İsa’ya yarandın, ne Musa’ya yarandın, Muhammed seni hiç tanımaz o tarafta nerde kalacaksın yavrum! Sana kim şefaat edecek yavrum…-
Hikâye ya bu, bazı hikâyelerden ders çıkarmak lazım. Kimi doğru konuşan insanlar çok tepki alır.”Doğru konuşanı dokuz köyden kovarlar” hesabı…