Bu kitap bir dönem kitabı değil!.. Bir edebiyat yapıtı olduğu da tartışmalı... Fakat, bir insan yaşadıklarını kelimeleri kullanarak ancak bu kadar edebi, bu kadar yalın aktarabilir. Ve, bu kadar göstererek okutabilir. Daha ötesi kitabın sayfalarını çevirmekten geçiyor... Okurken diline ve kavrayışına hayran olduğumu itiraf ediyorum. Bu çocuklara neden bu kadar acı çektirdik? Türkiye, ne kadar çok çocuğunu, yetenekli gencini acımasızlık değirmeninde öğüttü? Akın Olgun´un yazdıklarını, acılardan süzülen bu genç adamın çığlığını, olgunluğunu, olayları hiç abartmadan, kimseyi suçlamadan, ama her şeyi suçlayarak ve eleştirerek aktarmasını soluk almadan okudum. - Oral Çalışlar- Akın Olgun´un 1990´ların Genç İdealistlerine karşı yönetimlerce kışkırtılan ve desteklenen terörü ele aldığı Adları Saklıdır isimli hatıratı, Türkiye´nin yakın zamanda yaşadığı karanlık noktalara ışık tutuyor. Bu dönemde terör olarak tanımlanan ve özellikle de devrimcilere mal edilen teröre karşı savaş, yetkililer tarafından haklı görülmüş ve muhalifler bastırılmıştır. Eğer bu insanlar terörist olarak nitelenmeyip yok edilmeselerdi, Türkiye onların çabaları ve yurtseverliklerinden çok şeyler kazanacaktı. Bununla birlikte o dönemin bazı kazanımları bugüne aktarılabildi. Gizlenmiş yaralar sonsuza dek iltahaplı kalabilir, ancak doğrusu yaraların anlayış ve uzlaşı ile tedavi edilebileceğine inanmak... O terörü yaşayıp sağ kalanlardan biri olarak Akın Olgun, bu tedavi için bir adım atmış bulunuyor. - Moris Farhi- ...
Bu kitap bir dönem kitabı değil!.. Bir edebiyat yapıtı olduğu da tartışmalı... Fakat, bir insan yaşadıklarını kelimeleri kullanarak ancak bu kadar edebi, bu kadar yalın aktarabilir. Ve, bu kadar göstererek okutabilir. Daha ötesi kitabın sayfalarını çevirmekten geçiyor... Okurken diline ve kavrayışına hayran olduğumu itiraf ediyorum. Bu çocuklara neden bu kadar acı çektirdik? Türkiye, ne kadar çok çocuğunu, yetenekli gencini acımasızlık değirmeninde öğüttü? Akın Olgun´un yazdıklarını, acılardan süzülen bu genç adamın çığlığını, olgunluğunu, olayları hiç abartmadan, kimseyi suçlamadan, ama her şeyi suçlayarak ve eleştirerek aktarmasını soluk almadan okudum. - Oral Çalışlar- Akın Olgun´un 1990´ların Genç İdealistlerine karşı yönetimlerce kışkırtılan ve desteklenen terörü ele aldığı Adları Saklıdır isimli hatıratı, Türkiye´nin yakın zamanda yaşadığı karanlık noktalara ışık tutuyor. Bu dönemde terör olarak tanımlanan ve özellikle de devrimcilere mal edilen teröre karşı savaş, yetkililer tarafından haklı görülmüş ve muhalifler bastırılmıştır. Eğer bu insanlar terörist olarak nitelenmeyip yok edilmeselerdi, Türkiye onların çabaları ve yurtseverliklerinden çok şeyler kazanacaktı. Bununla birlikte o dönemin bazı kazanımları bugüne aktarılabildi. Gizlenmiş yaralar sonsuza dek iltahaplı kalabilir, ancak doğrusu yaraların anlayış ve uzlaşı ile tedavi edilebileceğine inanmak... O terörü yaşayıp sağ kalanlardan biri olarak Akın Olgun, bu tedavi için bir adım atmış bulunuyor. - Moris Farhi-... tümünü göster
Bu kitap elime geçtiğinde edebi bir kaygıyla okumadım. Merakım, yakın geçmişte, siyasi bir suçtan mahkum olmuş birisinin yaşadıkları üzerineydi. İç parçalayıcı bir yaşama tanık olmanın yanında inandıkları ve sıkı sıkıya bağlandıkları bir ideoloji uğruna nasıl öldüklerini, yok olduklarını anlamaya bir adım daha attım belki de. Sade bir üslupla yazılmış, aklımda şu satırlarla yer etmiş bir kitaptır: "Sadece mümkün olsaydı onlara ideolojinin girdiği her yerde kendisine benzemeyeni yok sayan tuzağına hepimizin düştüğünü söylerdim. Din, vatan, millet düşmanı olarak her zaman herkesin tanımlanabileceğini, insanlara kötülük yapabilmek için her zaman ikna edici mazeretler bulunabileceğini, bu pusulardan ancak vicdanımızın adalet duygusu ile sakınmanın mümkün olabileceğini söylerdim."