Gerçek bir yaşam öyküsüdür Afrika... 1938 yılında Yahudi asıllı küçük bir ailenin Nazi hışmından kaçarak o zamanların İngiliz sömürgesi Kenyaya sığınması ve yeni bir vatan edinme çabaları, uzaktan savaşın görüntüsü, endişeler, kaygılar, umutsuzluklar ve hüzün... Hukuk eğitimi görmüş Walter Redlich, güzel ve naif karısı Jettel, tatlı duyarlı küçük Regina ve kahkahası dağlara yükselen Afrikalı Owuorun sıcacık, tatlı öyküsünde bir dönemin acıları ile beraber yeni bir vatan edinmenin umutları da var Afrika romanında.
Yahudi asıllı küçük bir kızın İngiliz okulunda eğitim görürken yaşadıkları, hissettiği ikilemler, hayatına hızla giren romanlar, Charles Dickensler ve tam tam sesleri...
Bir Alman olan Walterin İngiliz ordusunda yaşadıkları, kafası karışmış askerler, bütün dünyalarını ve yeteneklerini ülkelerinde bırakmış kadınlar ve erkeklerin sıcak Afrikaya uyum sorunları... Ve nihayet Nazilerin ortadan kaldırılmasından sonra 1946 yılında ülkelerinden sürülen parçalanmış Yahudiler için bir yol ayrımı...
Gerçek bir yaşam öyküsüdür Afrika... 1938 yılında Yahudi asıllı küçük bir ailenin Nazi hışmından kaçarak o zamanların İngiliz sömürgesi Kenyaya sığınması ve yeni bir vatan edinme çabaları, uzaktan savaşın görüntüsü, endişeler, kaygılar, umutsuzluklar ve hüzün... Hukuk eğitimi görmüş Walter Redlich, güzel ve naif karısı Jettel, tatlı duyarlı küçük Regina ve kahkahası dağlara yükselen Afrikalı Owuorun sıcacık, tatlı öyküsünde bir dönemin acıları ile beraber yeni bir vatan edinmenin umutları da var Afrika romanında.
Yahudi asıllı küçük bir kızın İngiliz okulunda eğitim görürken yaşadıkları, hissettiği ikilemler, hayatına hızla giren romanlar, Charles Dickensler ve tam tam sesleri...
Bir Alman olan Walterin İngiliz ordusunda yaşadıkları, kafası karışmış askerler, bütün dünyalarını ve yeteneklerini ülkelerinde bırakmış kadınlar ve erkeklerin sıcak Afrikaya uyum sorunları... Ve nihayet Nazilerin ortadan kaldırılmasından sonra 1946 yılında ülkelerinden sürülen parçalanmış Yahudiler için bir yol ayrımı...
Kitabın yazarı Stefan Zweig değil, Stefanie Zweig.
Öylesine guzel bir anlatim ki mutlaka okuyun diyecegim bir eser.Yazarin okudugum ilk eseri önce diger Zweig le karistirdim. Tabii Stefanie ile Stefan arasindaki farki bilmeme ragmen;)
Olanlari anlatmak istemiyorum ama diyecegim tek sey burdaki Regina nin zekasi duygusalligi beni cok etkiledi. Aslinda baslarina gelen seyler o kadar zorki hayata tutunmak icin geldikleri yerin insanlari temiz saf ve iyi niyetli olmasi kesinlikle siginanlar icin ve bu o aile icin cok iyi bir durum. anlatim cok yalin ve bir o kadar da siirsel. Mesela "kelimelerden resim yapmak" sözunu hic unutamayacagim. Regina nin ve okul mudurunun arasindaki guzel iliski Dickens seronomisi ile devam etmesi , ingilizlerin ve diger uluslarin durumu ve hepsinin hayata olan tutkusu bazen pes etmeye kadar gitsede yinede birbirlerine yardimci olmalari. Oldukca duygusal ve bir o kadar da zekice yazilmis islenmis bir eser.Cok etkilendim kesinlikle. Ayrica dusunuyorumda savas yuzunden Avrupa ulkelerine gelen siginmacilarin Afrika halki kadar sicaklik yasamiyorlar ne yazik ki. Yillar gecsede sorun hala devam ediyor siginmak zorunda kalmak..Savaslarin yarattigi korkuncluk. Ikinci dunya savasi gibi buyuk bir savas olmasada Ki(zaten buna gerek duymuyorlar) bir o derecede yara alan insanlar
Roman güzeldi ama okurken çok yoruldum. Bana fazla uzun geldi.
400 sayfa
Nokta Yayınları tarafından yayınlandı