Birden fazla duyguyu bir arada ama farklı bir bakış açısıyla anlatmayı başaran yazar, Akıl Tutulması romanıyla okuru âdeta bir bulmacanın içine davet ediyor.
Bağımsız karakterlerin kesişen yolları, aklın sınırlarını zorlayacak gerçekçi bir kurgu ve tahmin edilmesi mümkün olmayan bir final…
Gerçeğin peşinden gitmek hiç bu kadar sürükleyici olmamıştı.
Hayatın içinde insanlara kendini göstermeden sallanan adalet terazisi, görevini mükemmel şekilde yerine getirmeye devam ediyordu. Sebepleri göremediğimizde, adına tesadüf diyorduk. Oysa beynimiz, tüm bağlantıları görebilecek kadar gelişmiş değildi. İyiliğin ve kötülüğün savaşında hayat, kendi dengesini çoktan kurmuştu. Kesişen kaderler bile bir sonuca hizmet etmek için vardı. İnsana iyi niyetini de kötü niyetini de karşısında bekleyen bir ayna gibi geri veren, en zekilerimizin bile anlamlandıramadığı üstün bir güç. Belki de tesadüf dediğimiz şey, Tanrı’nın yeryüzündeki gizli kalma şekliydi.
Birden fazla duyguyu bir arada ama farklı bir bakış açısıyla anlatmayı başaran yazar, Akıl Tutulması romanıyla okuru âdeta bir bulmacanın içine davet ediyor.
Bağımsız karakterlerin kesişen yolları, aklın sınırlarını zorlayacak gerçekçi bir kurgu ve tahmin edilmesi mümkün olmayan bir final…
Gerçeğin peşinden gitmek hiç bu kadar sürükleyici olmamıştı.
Hayatın içinde insanlara kendini göstermeden sallanan adalet terazisi, görevini mükemmel şekilde yerine getirmeye devam ediyordu. Sebepleri göremediğimizde, adına tesadüf diyorduk. Oysa beynimiz, tüm bağlantıları görebilecek kadar gelişmiş değildi. İyiliğin ve kötülüğün savaşında hayat, kendi dengesini çoktan kurmuştu. Kesişen kaderler bile bir sonuca hizmet etmek için vardı. İnsana iyi niyetini de kötü niyetini de karşısında bekleyen bir ayna gibi geri veren, en zekilerimizin bile anlamlandıramadığı üstün bir güç. Belki de tesadüf dediğimiz şey, Tanrı’nın yeryüzündeki gizli kalma şekliydi.
http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/08/tugba-sarunal-akl-tutulmas.html
Kim demiş Türk yazarlar süper ötesi polisiye yazamazlar diye... :) ben derdim ama kaliteli Türk polisiyeleri okumadan önce :D
Tuğba Sarıünal, yayınlanan 4 kitabından biri olan Akıl Tutulması'nda ciddi anlamda akıl bırakmayacak bir kurgu yapmış :) çok fazla polisiye okumam ve okuduğumda da beklentim yüksek olur. Beni tatmin etmeli, kurguyu havada bırakmamalı ve ben sonunu tahmin etmemeliyim...
Akıl Tutulması'nda oldukça ilginç detaylarla -sonunu tahmin etse de- kurgulanmış bir kitaptı. Beğendim ve hatta sevdim de.
İlgi çekici bir başlangıç, sıradan gibi görünen bir kurgu sonunda ise şaşırtıcı bir polisiye koşturmacasına dönüyor olay. Sevdim! Bir an kendimi Kanıt dizisini izler gibi hissettim sonra yok canım daha çok polisiye dizi bu ya falan diye düşündüm. Sıkmadan gereksiz uzatmalara girmeden kurgulanmış ve olması gerektiği yer de de kurgu sonlanmış.
Sevdim!
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, Ali ve aklına girdiği Yaşar ile çalıştığı mağazanın sahibinin oğlunu kaçırıp fidye isteyip kendi maddi durumu düzeltmeyi hedefleyip olayı icraata döktüğünde planı hiçbir sekteye uğramazsa bir gecede biteceğini düşünmektedir. Ancak patronunun oğlu Tufan'ı kaçırdıktan sonra Tufan'ın sevgilisi Berrin'in evinde yangın çıkması ve polislerin olaya dahil olması bütün olayı karmaşıklaştırmaya başlar. Polislerin gözünde kaçırılmış bir adam ve yangında ölmüş süsü verilen bir kadın cesedi vardır.
Ancak... hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Masumca kurgulanmış kimsenin zarar görmeyeceği bir plan yapan Ali ve Yaşar, tepetaklak olarak bütün planı suya düşmekle kalmıyor eğer yakalanırlarsa bir de cinayetten suçlanma riskiyle karşı karşıyadır.
Bütün bunların yanı sırada ortada bir kadın ceseti, yanmış bir ev varken bütün olaylar karmaşıklaşıp çözülmesi gereken bir düğüm halini aldığında komiser Atakan ve ekibi olayı irdelemeye başlar.
Tek tek çözülen düğümlerde ortaya çıkan gerçekler ise... şaşırtıcı olur.
Kitap ciddi anlamda emek harcanarak yazılmış çünkü Atakan'ın araştırması sırasındaki konuşmalar falan oldukça ilgi çekiciydi ve direk bilgi içerikliydi.
Emek verildiği hem kurgunun içeriğinden hem bilgi akışından hem de kalemden belli oluyordu.
Sizi bilmem ama ben sevdim. Cidden oldukça iyiydi. Bana şiddetle tavsiye edilmişti bu kitap ve okuduğum her satırdan zevk aldım desem yeridir.
Polisiye severseniz bence bir el atın bu kitaba, seveceğinizi düşünüyorum. :)
2017 yılının 107. kitabı, ama okumasam da olurdu dediğim kitabı maalesef. Psikolojik veya felsefi tarzda bir roman okuyacağım diye düşünmüştüm ama son derece sıkıcı bir polisiye okudum. Aksine polisiye türü romanları da çok severim, ancak bu kitabı okumaktan hiç keyif almadım. Konu olarak biyolojik savaş amaçlayan bir gurup bilim adamını esir alan karanlık güçler ile tesadüfen gelişen bir kaçırılma vakası ile çatışıyor. İşin özü bol bol bilimsel biyolojik verilerin istatistiklerini ders kitabı niteliğinde ama karakterlerin diyalogları şeklinde anlatan bir kitaptı. Beni sarmadı ne yalan söyleyeyim. Bitirmiş olmak için okudum
İnternette tesadüfen gördüm imzalı kitap diye merak edip aldım. Yazarın okuduğum ilk kitabı. Dili oldukça akıcı, anlaşılır, kurgusu da başarılı bir polisiye. Şaşırtıcı bir sonu var. Keyif alarak okudum. Tavsiye ederim. Diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Karton Cilt, Türkçe, 224 sayfa
Haziran2017 tarihinde, Olimpos Yayılması tarafından yayınlandı