Alevine âşik bir pervaneydim. Kanatlarimi bile bile onun alevinde yakacak olmak beni ürkütüyordu. Çok.
MacKayla Lane, ölümcül kitap Sinsar Dubh'a karşı verdiği büyük mücadelenin işe yaradığını sanıyor. Oysa kötülüğün pençesi, hiç olmadığı kadar yakınında. Baştan çıkarıcı, doymak bilmez Fae ile insanların arasındaki duvar yıkıldığında, ölümsüzler, gezegeni mahvetmeye başladı. Dublin artık bir savaş alanı. Şehir, Kırağı Kral'ın buzlarından arınıp ısındıkça hararet artıyor, tehlikeli sınırlar aşılıyor ve tutkuların alevi ortalığı kızıştırıyor.
Mac'in güvenebileceği tek kişi tehlikeli ölümsüz Jericho Barrons, ancak onların arasındaki tutkulu bağ bile ihanetle sınanacak. Burası hayatta kalmanın hiç bitmeyen bir mücadele gerektirdiği, iyi ve kötünün birbirine karıştığı ve her ittifakın bir bedelinin olduğu, vahşi bir dünya. Ve Mac, karanlık güçlere karşı girişeceği destansı savaşında kime güvenebileceğini seçmek zorunda.
"Bir düşmanın seni yenmesinin iki yolu vardır," demişti. "Ölürsün. Ya da denemekten vazgeçersin. O Zaman da ölürsün."
(Tanıtım Bülteninden)
Alevine âşik bir pervaneydim. Kanatlarimi bile bile onun alevinde yakacak olmak beni ürkütüyordu. Çok.
MacKayla Lane, ölümcül kitap Sinsar Dubh'a karşı verdiği büyük mücadelenin işe yaradığını sanıyor. Oysa kötülüğün pençesi, hiç olmadığı kadar yakınında. Baştan çıkarıcı, doymak bilmez Fae ile insanların arasındaki duvar yıkıldığında, ölümsüzler, gezegeni mahvetmeye başladı. Dublin artık bir savaş alanı. Şehir, Kırağı Kral'ın buzlarından arınıp ısındıkça hararet artıyor, tehlikeli sınırlar aşılıyor ve tutkuların alevi ortalığı kızıştırıyor.
Mac'in güvenebileceği tek kişi tehlikeli ölümsüz Jericho Barrons, ancak onların arasındaki tutkulu bağ bile ihanetle sınanacak. Burası hayatta kalmanın hiç bitmeyen bir mücadele gerektirdiği, iyi ve kötünün birbirine karıştığı ve her ittifakın bir bedelinin olduğu, vahşi bir dünya. Ve Mac, karanlık güçlere karşı girişeceği destansı savaşında kime güvenebileceğini seçmek zorunda.
"Bir düşmanın seni yenmesinin iki yolu vardır," demişti. "Ölürsün. Ya da denemekten vazgeçersin. O Zaman da ölürsün."
(Tanıtım Bülteninden)
Nasıl özlemişim nasıl özlemişim anlatamam. Gerçekten de anlatılmaz yaşanır dedikleri bu olsa gerek… Sayfayı çevirdim ve kitabın bittiğini o anda anladım. Hâlbuki en az 20 sayfam var diye seviniyordum. Hayır hayıır bir sayfaya bile razıydım. Meğer kalan o sayfalar hatırlatma amacı ile kitaptaki kavramların tanımlarıymış. Bu duruma alışamamış olmam da benim saflığım olsun.
Beklediğime değdi. Diğer kitabı uslu uslu bekleyip Artemis yayınlarını taciz etmeyeceğim. Yine böyle bomba bir kitabın geleceğinden o kadar eminim ki o yüzden sessizliğimi koruyacağım.
Hey ilk sayfaları size, henüz almamış olanlara armağan ediyorum. Teşvik ise şu; İLK BÖLÜM BARRONS AĞZINDAN! Birçoğumuzun okuduğu bir bölüm. Yine de iyi bir sebep almanız için. Diğer sebepler ise nasıl söylenir bilmiyorum ki. Çünkü ben bir ateş serisi hastasıyım. Yani bu seriyi sevmeyeni anlayamam bile… Neyse esasa gelirsek, kitap Barrons ağzından bölüm ile başlıyor. Mac’in odasına gittiği gün ile yani geçmiş ile başlıyor. Daha sonra Dani ağzından bir bölüme geçiyor ve Buz ‘un bittiği yerden başlıyor. Ağırlıklı olarak Mac ağzındandı kitap. Bu ikiliyi çok özlemişim her ne kadar Barrons ön planda olmasa da isminin geçtiği yerler hep alev aldı. Kitapta Jada’yı sevemedim. Kesinlikle diğer kitapta olmasını istemediğim bir karakter. O kim diyenlere spoiler vermemek için yeni karakter diyeyim. Ama okuyunca benim ve Mac gibi dibiniz düşecek söyleyeyim. Dünyalarını kurtarmak için kaldıkları yerden devam ediyor herkes. Bu sefer grup çalışması vardı diyebilirim. Ryodan, Barrons, Mac, Keltarlar hepsi yan yana yenilmez ve eğlencelilerdi. Christian’ı cadıdan kurtarmaya çalışmaları çok heyecanlıydı. Ve diyalogları sürekli sırıtarak okudum. Bu saydıklarımın hepsi bu seriye özgü özellikler. Mesela ben 281478. Kez seriyi tekrar okuyacağım çünkü bu kitap nostalji zamanının geldiğini hatırlattı bana… Ve bir sahne beni çok duygulandırdı. Ryodan, Dani hakkındaki düşüncelerini Lor’a anlatırken iç geçirmelerimden evde duramadılar. Okuyunca anlayacaksınız neden duygulandığımı. Çünkü o adamdan öyle kelimeler çıkması şaşkınlık yarattı bende. Kesinlikle bu kitapta daha çok sır açığa çıktı. Dokuzlar biraz daha ön plandaydı. Ve Lor çok ilgimi çekti. Aslında hepsi ilgimi çekti. Durumum çok kötü... Bence hemen almalısınız.
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/05/yorum-alev-fever-7-karen-marie-moning.html
Hani bir zamanlar yazarımız Karen bize minik bir süpriz yaparak Barrons'un Mac'i ilk geldiği zamanlar oteldeki odasında ziyaret edişini (!) sonrada hafızasının o kısmını blok edişini yazmıştı yatırladınız mı? Heh işte Alev'de tam da o noktadan başlıyor :)))
Kitap çok yeni olduğu için detay verip mızıkçılık yapmak istemiyorum, zira ben böyle merak ettiğim kitaplarda arka kapağı bile okumuyorum :)
Tek söyleyebileceğim; Olaylarrr.. Olaylarrrr.... Olaylarrrrr :) Beklediğimize değmiş bir kitap vermiş bize yazar. Nasıl bir yazma kabiliyeti var helal olsun Tebrikler.
Buz'da Dani ile Ryodan'ı sevememiştim çünkü Dani çok küçük ve bu durum rahatsız ediciydi. Lakin şimdi "Jada" çıktı ortaya o da kim mi? okuyun okuyunn :)))
Daha çok Barrons ve Mac görmek dileğiyle :))) Hiiihhh unutmadan; Mac'in bir ara görünmez olup da Ryodan'ın kulübünde gördüklerimizde yetti sağolsun :)))
"Alevine aşık bir güveye benziyordum ve kanatlarımı bile bile onun alevinde yakacak olmam beni çok ürkütüyordu. Onun için dünyayı bile yok ederdim. Cehenneme bile giderdim." (Mac)
***
"Sözlükte zorba kelimesinin yanında Barrons'un resmi olmalıydı"
Sibel
Ben Barrons’u mangal yaparken bırakmışım beynimde =D
Gül
Barrons'un her türlü gideri var ama …
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2016/05/karen-marie-moning-alev-ates-serisi-7.html#more
"Bazen bizi özgür bırakacağını düşündüğümüz şeyler...Bizi zincirler"
"Benim kitabımda günah diye bir şey yoktur. En büyük günah pes etmektir."
"Kurtlar nefretle öldürmezler. Öldürürler çünkü isleri budur."
"Yaşamak, seçim yapmaktır. Kendiniz için seçtiğiniz kuralların dışında kural yoktur."#alıntı
Serinin hem en durağan hem de en karmaşık kitabıydı. Her karakter kendini ifade ediyor. Fakat bu bir çok zaman kafa karıştırıyor.Buzdan kurtulan kahramanlarımız bu seferde Kırmızı Cadı'nın peşindeler. Kayıplar ve kazançlar zamanı...Dani geri geliyor ama O tam bir karmaşa. Mac kendi ile savaş halinde.Birbirlerine güvenleri yok ama ihtiyaçları çok. Mac'in tek güvendiği Barrons ama hayat gibi ilişkilerinde de karmaşa hakim.
Önceki kitaplara göre dani beni pek sarmadı amandevam edeceğim tabii ki seriye.
Karton Cilt, 538 sayfa
Mayıs2016 tarihinde, Artemis Yayınları tarafından yayınlandı