Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseaunun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır.18. yüzyılın sonunda Rousseaunun düşüncelerinden etkilenmemiş insan kalmamıştır. Bu denli büyük bir etki yaratabilmek için, en derin anlamıyla kuşağının temsilcisi ve sözcüsü olmak gerekmektedir. Rousseau sıradan insanlardan biridir ve onlar arasından ilk konuşandır; halk için konuşurken kendisi için konuşmuştur. O, 18. yy.da cumhuriyetçi istemleri köktenci bir biçimde dile getiren ilk düşünürdür ve bu bağlamda reformist nitelikli diğer Aydınlanma düşünürlerinden ayrılır. Goethenin dediği gibi, Voltaire nasıl bir dünyanın sonuysa, Rousseau da bir dünyanın başlangıcıdır.Bütün Yapıtların ilk kitabı olan Anayasa Projeleri, Rousseaunun 1765 ve 1771de kaleme almış olduğu iki incelemesinden oluşur. Rusyanın baskısından kurtulmayı amaçlayan Polonyalı ve Cenovanın boyunduruğundan çıkmak isteyen Korsikalı yurtseverler Rousseaudan ülkeleri için yasalar, yönetim ilkeleri, ekonomi, eğitim vb. bağlamında çözümler getirmesini isterler. Bu çalışmalarıyla Rousseau, kuramcı yönünün yanı sıra gerçek bir yasa koyucu konumuna da ulaşmış olan ender düşünürlerdendir.
Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseaunun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır.18. yüzyılın sonunda Rousseaunun düşüncelerinden etkilenmemiş insan kalmamıştır. Bu denli büyük bir etki yaratabilmek için, en derin anlamıyla kuşağının temsilcisi ve sözcüsü olmak gerekmektedir. Rousseau sıradan insanlardan biridir ve onlar arasından ilk konuşandır; halk için konuşurken kendisi için konuşmuştur. O, 18. yy.da cumhuriyetçi istemleri köktenci bir biçimde dile getiren ilk düşünürdür ve bu bağlamda reformist nitelikli diğer Aydınlanma düşünürlerinden ayrılır. Goethenin dediği gibi, Voltaire nasıl bir dünyanın sonuysa, Rousseau da bir dünyanın başlangıcıdır.Bütün Yapıtların ilk kitabı olan Anayasa Projeleri, Rousseaunun 1765 ve 1771de kaleme almış olduğu iki incelemesinden oluşur. Rusyanın baskısından kurtulmayı amaçlayan Polonyalı ve Cenovanın boyunduruğundan çıkmak isteyen Korsikalı yurtseverler Rousseaudan ülkeleri için yasalar, yönetim ilkeleri, ekonomi, eğitim vb. bağlamında çözümler getirmesini isterler. Bu çalışmalarıyla Rousseau, kuramcı yönünün yanı sıra gerçek bir... tümünü göster