Dün akşam bana aklından, evli, üst sınıftan, fakat kendini yitirmiş bir kadını geçirdiğini söyledi. Burada Tolstoyun eşi bir aldatmadan değil, eşinin dünya edebiyatına kazandırdığı ikinci büyük eseri Anna Kareninadan ilk bahsedişini anlatıyor.1878 yılında yayımlanan, çok yönlü ve psikolojik açıdan en ince detayına kadar örülmüş bu muhteşem eser, soylu Karenin ailesinin hikâyesini anlatır. Toplumsal kurallar tarafından sarılmış, tepkisiz bir soy. Eşinin soğukluğu genç ve hassas Annayı, Kont Vronskinin kollarına iter. Bu cinsellik üzerine kurulan ilişki hüsranla sonuçlanır. En sonunda Anna kendisini olduğu kadar eşini ve sevgilisini de felakete sürükler.Kitabın bir başka önemi de, Tolstoyun çiftlik sahibi Levin rolünde, kendisini ölümsüzleştirmesidir. Adamın Moskova sosyetesinden kaçarak basit bir çiftlik hayatına dönmesi, yazarın kendi ideallerini temsil etmektedir.
Dün akşam bana aklından, evli, üst sınıftan, fakat kendini yitirmiş bir kadını geçirdiğini söyledi. Burada Tolstoyun eşi bir aldatmadan değil, eşinin dünya edebiyatına kazandırdığı ikinci büyük eseri Anna Kareninadan ilk bahsedişini anlatıyor.1878 yılında yayımlanan, çok yönlü ve psikolojik açıdan en ince detayına kadar örülmüş bu muhteşem eser, soylu Karenin ailesinin hikâyesini anlatır. Toplumsal kurallar tarafından sarılmış, tepkisiz bir soy. Eşinin soğukluğu genç ve hassas Annayı, Kont Vronskinin kollarına iter. Bu cinsellik üzerine kurulan ilişki hüsranla sonuçlanır. En sonunda Anna kendisini olduğu kadar eşini ve sevgilisini de felakete sürükler.Kitabın bir başka önemi de, Tolstoyun çiftlik sahibi Levin rolünde, kendisini ölümsüzleştirmesidir. Adamın Moskova sosyetesinden kaçarak basit bir çiftlik hayatına dönmesi, yazarın kendi ideallerini temsil etmektedir.
Her ne kadar okurken ömrümü yesede :) kitap konu olarak iyiydi... :)
Bitmesin diye gıdım gıdım okuduğum muhteşem bir kitap
"En önemli günahım kuşkudur. Her şeyden kuşku ediyorum, içim kuşkularla dolu."
Anna anlam yolunda tüm koşulları aşmış ve kabuğunu kırarak yeni bir duruma geçiş yapmış, hayatın anlamı olarak gördüğü aşka sıkı sıkıya sarılmıştır. Bulunduğu yeni duruma adaptasyon, yeni bir ortamın varlığı, çevresinde bulunan kişiler onun yeni durumunu sorgulamasına imkan vermemiştir. Ancak yalnızlaştıkça yanıldığını fark etmiş ve derin bir huzursuzluğa gömülmüş, aşkın düşündüğü gibi hayatın anlamı olmadığını anlamıştır. Nitekim bir anlam çökmesi yaşamış ve kaçınılmaz sona doğru ilerlemiştir. Anna için hayal kırıklığı Vronski’nin ona karşı davranışları yada karşılaştığı diğer problemler değildir. Onun asıl hayal kırıklığı hayatın anlamı olarak gördüğü aşka ilişkin görüşlerinde yanılmış olmasındadır. Nitekim Vronski’nin davranışlarında bir olağanüstülük olmamasına rağmen Anna’nın sürekli artan bir huzursuzluğu vardır. Diğer sorunlarıysa aşılamayacak konular değil Anna’nın huzursuzluğunu artıran, buhranını değiştiren ancak gerçekleşen hayal kırıklığının özüne dokunmayan konulardır.