Büyük Fırtınanın gelişiyle bütün Manhattan karanlığa gömülmüştü, her yerde kaos vardı.
Garip bir mavi akım kendine kurban ararcasına binaların arasında dolaşıyor ve ardında bir
duman bırakıyordu. Matt ve Tobias uyandıklarında şehir artık eskisinden çok farklıydı, aileleri de. Yaşadıkları korkuyu üzerlerinden hemen atmalı ve harekete geçmeliydiler. Çünkü neler
olduğunu öğrenmeli ve Başka bir dünyada hayatta kalmayı başarmalıydılar.
Tüm dünyada büyük bir okuyucu kitlesine sahip usta yazar Maxime Chattam yepyeni bir seriyle yine korkutuyor.
Büyük Fırtınanın gelişiyle bütün Manhattan karanlığa gömülmüştü, her yerde kaos vardı.
Garip bir mavi akım kendine kurban ararcasına binaların arasında dolaşıyor ve ardında bir
duman bırakıyordu. Matt ve Tobias uyandıklarında şehir artık eskisinden çok farklıydı, aileleri de. Yaşadıkları korkuyu üzerlerinden hemen atmalı ve harekete geçmeliydiler. Çünkü neler
olduğunu öğrenmeli ve Başka bir dünyada hayatta kalmayı başarmalıydılar.
Tüm dünyada büyük bir okuyucu kitlesine sahip usta yazar Maxime Chattam yepyeni bir seriyle yine korkutuyor.
Gençlere yönelik bir kitap. Biraz yoklar serisini andırıyor. Devamını büyük bir ihtimalle alırım ama pek de acelem olmaz.
Bu yazarın kitaplarına bayılıyorum ama bu kitap daha çok gençlere yönelik olmuş sanki. Yorumlarda yine korkuttu falan yazılmış ama son 50 sayfam kaldı korkudan eser yok. Hayatta kalan ergenlerın maceralarından başka bir yok şu ana kadar. Birde kitap 2008 de yazılmış Türkçeye bu geç çevrilmiş olması çok üzücü bence. Çünkü şuan televizyonda olan bir kaç diziye benziyor halbuki 4 sene önce yazılmış. Şuan okuyunca onlardan esinlenilmiş gibi hissediyor insan ama değil aslında. Kitaptaki fikir güzel ama hayal kırıklığına uğradım.
Ben bu adamı seviyorum!!!
Açıkçası beklediğimden daha iyi bir kitap buldum. Yazarın gerilim kitaplarının sıkı bir takipçisi olmama rağmen bu tip tarz değişimlerinin pek başarılı sonuçlanmadığına inanırım genelde, bu yüzden de adının hatırına alıp hadi bakalım ne çıkacak diyerek başladım kitaba.
Bir kere yazarın diğer kitaplarıyla alakası bile yok. Kahramanlarımız 14-16 yaş arası. Aslında konu oldukça bilindik olmasına rağmen yazarın farkını ortaya koyuyor.
Asıl kahramanlarımız 14-16 yaş arasında. Dünya bir fırtına sonrasında bir gecede tamamen değişiyor. Bütün yetişkinler ölüyor, kalanlar da mutasyona uğramış ve gençlerden nefret ediyorlar. Hayatta kalan gençler kendilerini yetişkinlerden korumak, teknoloji olmadan yaşamayı öğrenmek ve değişine ayak uydurmak zorundalar.
Esas oğlanımız Matt en yakın arkadaşı tobiasla beraber fırtınadan sonra ne olduğunu anlamak için çıktıkları yolda uğradıkları saldırı sırasında komaya girer ve 5 ay sonra gençlerin yaşadığı bir ada da uyanır.
Artık hem dünyada ki değişimi hem kendinde ki değişimi keşfetmek ve herkesin niye onun peşinde olduğunu öğrenmek zorunda. Tabi Tobias, Ambre ve midilli büyüklüğünde ki köpeği Tüyle beraber :)
Kitabı okuyanlar anlayacak bence yazılanlar çok uzak bir gerçeklik gibi de durmuyor. Sonuçta bir olaylar zinciri ve biz de bu yönde ilerliyoruz. Dünya milyonlarca yıldır bizim onu tüketmemize katlanıyor bir noktada niye artık yeter demesin ki?
Sonuç itibarıyla ben fazlasıyla beğendim ve devamını da merakla bekliyorum.
Gerçekten Chattam'ın yazdığına bir türlü ikna olamadığım bir kitap oldu. Sanırım yazar biraz farklı tatlar denemek istemiş. Gel gelelim herkes bir Stephen King değil ki Kemik Torbası, Yeşil Yol ve Kule Serisi aynı beyinden çıksın.
Aslında başlarda konu gayet merak uyandırıcı ve kurgu da fena sayılmaz. Fakat doğaüstü varlıklar devreye girip denge değişmeye başlayınca tadı kaçıyor. Keşke Carmichael karakterinin varsayımları gibi dünyayı kişisel farkındalığı olan bir varlık olarak ele alıp bunu yalnızca bir doğa-insan mücadelesi olarak işleseydi. Belki yine sonuçta oraya bağlar ama Kara Kule' nin Kızıl Kral'ından sonra kızıl göklü güneyin kraliçesi pek de merak uyandırmıyor doğrusu. Yine de yazarın genel tarzını sevdiğimden tamamen insafsızlık etmek istemiyorum. Devamı için özellikle peşine düşmem ama elime geçerse okurum. Zaman zaman böyle heveslere kapılıyorlar işte hoş görmek gerek :)
Okudugum ilk fantastik kitaptı. Başları biraz sıkıcı olsa da gittikçe güzelleşti. Her bölümünde farklı bir olayla karşılaşıyor kahramanlar. Bu da yazarın hayal gücünün ne kadar geniş olduğunu bana gösterdi. Olayların nedenleri ve sonuçları birbirine güzel bağlanmıştı, olayların açıklamaları da mantıklıydı. Ama sonu merak uyandıran yerde bitti. Serinin ikinci kitabını heyecanla bekliyorum.
güzel sayılır ama daha çok ergen işi geldi bana..
Vahşi ve kanlı sahnelerle dolu korku gerilim kitaplarıyla tanıdığımız Chattam'ın gençler için yazdığı bu fantastik macera serisinin bu ilk kitabı inandırıcılıktan uzak bir evren ve kurguya, derinlikten uzak karakterlere sahip. Gençlere dolaylı dersler vermek için doğa katliamını ve sonuçlarını bir hikayeye dönüştürmesi fena fikir değil ama işleyiş sıkıntılı. Yetişkinlerin olmadığı, elektriğin ve elektronik aletlerin kullanılamadığı bir dünyada gençlerin ve çocukların 6 ay gibi kısa bir sürede bir sistem ve toplumsal düzen kurmaları çok da gerçekçi değil. Yazarın neden böyle bir zaman kurgusu yaptığını anlayamadım. Onlarca farklı romanda, filmde , çizgi filmde, oyunda , çizgi romanda görüp ezberlediğimiz ve artık sıkıldığımız ateş, su, toprak, hava güçlerine sahip özel çocuklar fikri de kitabın bir başka zayıf yönü. Chattam'dan beklenmeyecek kötülükte bir iş.
368 sayfa
2012 tarihinde, Dex Kitap tarafından yayınlandı