Yapı Kredi Yayınları, yetmişinci yaşı 1995 yılı içinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Nermi Uygurun Bütün Yapıtlarına Doğru dizisini ilk kez o yıl yayımlanan Tadı Damağımda ile başlatmış, Felsefenin Çağrısı, Kuram-Eylem Bağlamı ve Kültür Kuramının yeni tıpkıbasımları ile sürdürmüştü. Nermi Uygur, yeni kitabında Homeros, Vergilius, Hafız, Mevlana, Ronsard, Cervantes, SpinozaÉ gibi Sevgi Yiğitlerinin izinde, Sevgiden Başka-Sevgisine Dalışlar yapıyor, Başka-Sevgisi Nasıl Gerçekleşir? sorusuna yanıtlar arıyor, bir Sevgi Eğitimi için notlar alıyor. Sevecenli, sevinçli, sevgili Türkçenin sevgili düşünüründen, bilgece bir sevgi-armağanı bu. TADIMLIKBaşka SevgisiGözardı edemeyeceğimiz birşey var: hep sevgi, sevgi, diyoruz ama, önünde sonunda hep insan açısından bakıyoruz sevgiye. Oysa sevgi: insan-dünyasını sarıp sarmalasa da, tüm canlıların da öz gerçekliği. Bitki, hayvan, tüm canlı kuşaklarını tür tür kımıldatan bağ sevgi.* * *Yalnızca dölleme, çiftleşme, doğurma yönünden değil, türü ne olursa olsun, canlıların hepsini birarada-tutma yönünden de, sevgi olmasaydı hiçbir canlı varolmazdı. Nice tartışmalara yolaçsa da, maddenin içyapısı, gökcisimlerinin birbirini çekmesi, tek tek varlıkların yanyana sürüp gitmesi --, ne yana dönsek, herşeyi, ama herşeyi baştan beri ayakta tutan sevgiÕdir, diyesim geliyor. Gelip geçici bir izlenim değil bu; aklımın, gönlümün kımıldatıcı ögesi bu.* * *Sözcüğün en geniş anlamında sevgi, salt bir doğa gerçekliği olsaydı, hiçbir yapıp etmemize gerek duymadan sürdürürdü gerçekliğini: Doğa vergisini, doğanın donattığı yatkınlığı, insan aklının elinin bezemesiyle sağlanan bir insan başarısıdır sevgi. Özüne özgü güzelliği de burda. * * * Canlı türlerinin sürüp gitmesini olanaklı kılan sevgiyi de katın, pekçok sevgi, müzik gibi bir insan yaratısıdır. Olmasa da olurdu, olmadan da olabilirdi belki. Öyle de, insan-toplum-tarih-kültür evrenimiz müziksiz ne olursa öyle olurdu kuşkusuz. Müziksiz yaşayanlar, sözümona yaşayanlar, gönül, kulak yoksunları onlar -- aşağsamayla demiyorum bunu, onlar da sevgilim, onlar adına üzüldüğüm için böyle deyiverdim işte. Sevgi yoksunlarına gelince, tüm varlık yönünden yoksul mu yoksul onlar.
Yapı Kredi Yayınları, yetmişinci yaşı 1995 yılı içinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Nermi Uygurun Bütün Yapıtlarına Doğru dizisini ilk kez o yıl yayımlanan Tadı Damağımda ile başlatmış, Felsefenin Çağrısı, Kuram-Eylem Bağlamı ve Kültür Kuramının yeni tıpkıbasımları ile sürdürmüştü. Nermi Uygur, yeni kitabında Homeros, Vergilius, Hafız, Mevlana, Ronsard, Cervantes, SpinozaÉ gibi Sevgi Yiğitlerinin izinde, Sevgiden Başka-Sevgisine Dalışlar yapıyor, Başka-Sevgisi Nasıl Gerçekleşir? sorusuna yanıtlar arıyor, bir Sevgi Eğitimi için notlar alıyor. Sevecenli, sevinçli, sevgili Türkçenin sevgili düşünüründen, bilgece bir sevgi-armağanı bu. TADIMLIKBaşka SevgisiGözardı edemeyeceğimiz birşey var: hep sevgi, sevgi, diyoruz ama, önünde sonunda hep insan açısından bakıyoruz sevgiye. Oysa sevgi: insan-dünyasını sarıp sarmalasa da, tüm canlıların da öz gerçekliği. Bitki, hayvan, tüm canlı kuşaklarını tür tür kımıldatan bağ sevgi.* * *Yalnızca dölleme, çiftleşme, doğurma yönünden değil, türü ne olursa olsun, canlıların hepsini birarada-tutma yönünden de, sevgi olmasaydı hiçbir canlı varolmazdı. Nice tartışmalara yolaçsa da, maddenin içyapısı, gökcisimlerinin birbirini çekmesi, tek tek varlıkların yanyana sürüp gitmesi --, ne yana dönsek, herşeyi, ama herşeyi baştan beri ayakta tutan sevgiÕdir, diyesim geliyor. Gelip geçici bir izlenim değil bu; aklımın, gönlümün kımıldatıcı ögesi bu.* * *Sözcüğün en geniş anlamında sevgi, salt bir doğa gerçekliği olsaydı, hiçbir yapıp etmemize gerek du... tümünü göster