Nalini Singh, meleklerin hüküm sürdüğü, vampirlerin onların sadık hizmetkârları olduğu ve en büyük bedeli masumların ödediği nefes kesici dünyaya geri dönüyor.
Vampir avcısı Elena Deveraux ve sevgilisi, ölümcül Başmelek Raphael New York'a geri döndüklerinde yeni bir tehlikeyle karşı karşıya kalmışlardı... Bir okula saldıran vampirin geride bıraktığı manzara tamamen dehşet vericiydi; ve bu daha bir başlangıçtı. Kana susamış vampirlerin sayısı bir bir artarken şehrin sokakları kana bulanmıştı. Daha da kötüsü Raphael'in kendisi de yavaş yavaş kontrolünü kaybetmeye başlamıştı; gökyüzünü açıklanamayan kara bulutlar kaplamış, yeryüzü sarılmıştı.
Kehânet ürkütücü bir şekilde gerçekleşiyordu: Hain ve kadim bir ölümsüz diriliyordu. Vahşi rüzgârlar onun adını fısıldıyordu: Caliane. O, oğlu Raphael için geri dönmüştü. Bunun için yolunun üzerinde ne varsa yok etmeye hazırdı, ve yolunun üzerinde tek birisi vardı: Elena, oğlunun yok edilmesi gereken gözdesi...
"Eğer aranızda hâlâ başmeleklerin ve ölümlülerin bu muhteşem dünyasıyla tanışmamış olanlar varsa, yaptığınız her şeyi bırakıp en yakın kitapçıya koşun: Raphael sizi bekliyor."
-Supernatural Snark-
"Başmeleğin Gözdesi şehir fantazyası ve romans karışımlarından biri, ve bu türün sevenlerine şiddetle tavsiye edilir. Muhteşem!"
-Love Vampires-
"Bu seri okuru yakalıyor ve bitirdikten sonra bile etkisinden kurtulamıyorsunuz. Buradaki eleştirmenler olarak en iyi paranormal serilerden biri olduğunu düşünüyoruz."
-The Book Reading Gals-
(Tanıtım Bülteninden)
Nalini Singh, meleklerin hüküm sürdüğü, vampirlerin onların sadık hizmetkârları olduğu ve en büyük bedeli masumların ödediği nefes kesici dünyaya geri dönüyor.
Vampir avcısı Elena Deveraux ve sevgilisi, ölümcül Başmelek Raphael New York'a geri döndüklerinde yeni bir tehlikeyle karşı karşıya kalmışlardı... Bir okula saldıran vampirin geride bıraktığı manzara tamamen dehşet vericiydi; ve bu daha bir başlangıçtı. Kana susamış vampirlerin sayısı bir bir artarken şehrin sokakları kana bulanmıştı. Daha da kötüsü Raphael'in kendisi de yavaş yavaş kontrolünü kaybetmeye başlamıştı; gökyüzünü açıklanamayan kara bulutlar kaplamış, yeryüzü sarılmıştı.
Kehânet ürkütücü bir şekilde gerçekleşiyordu: Hain ve kadim bir ölümsüz diriliyordu. Vahşi rüzgârlar onun adını fısıldıyordu: Caliane. O, oğlu Raphael için geri dönmüştü. Bunun için yolunun üzerinde ne varsa yok etmeye hazırdı, ve yolunun üzerinde tek birisi vardı: Elena, oğlunun yok edilmesi gereken gözdesi...
"Eğer aranızda hâlâ başmeleklerin ve ölümlülerin bu muhteşem dünyasıyla tanışmamış olanlar varsa, yaptığınız her şeyi bırakıp en yakın kitapçıya koşun: Raphael sizi bekliyor."
-Supernatural Snark-
"Başmeleğin Gözdesi şehir fantazyası ve romans karışımlarından biri, ve bu türün sevenlerine şiddetle tavsiye edilir. Muhteşem!"
-Love Vampires-
"Bu seri okuru yakalıyor ve bitirdikten sonra bile etkisinden kurtulamıyorsunuz. Buradaki eleştirmenler olarak en iyi paranormal serilerden biri... tümünü göster
Serinin Elena ve Raphael odaklı kısmı ŞİMDİLİK 3. Kitabımız ile bitmiş bulunmakta. Ve ben acayip üzgünüm şöyle bir 15 kitap daha rahatça okurdum sıkılmazdım adım kadar eminim. Keşke böyle bir oturuşta bitmeseydi L
Son kitap diğer ikisine göre daha fazla duygusallık içeriyordu. Elena, ailesinin öldüğü olayda neler hissetti buna derinlemesine inmiş yerler vardı ve olayı Sara ile paylaştığı kısım bozanımı düğümledi. Aynı şekilde daha verici bir Başmelek ile karşı karşıyayız gençler. Derin sırlarını, geçmişini Elena ile paylaşırken aralarındaki bağın nasıl güçlü olduğunu anlıyorsunuz. Hepsinden önce de ikilinin aşkı bu kitapta tavan yapmıştı benden söylemesi. Birbirlerini sahiplenişlerini okurken iç geçirip duruyordum.
Yazarın hep yaptığı gibi bir süre o dünyanın içinde kalacağım. Soran olursa Newyork Başmeleğini aramaya gitti dersiniz…
Öncelikle ufak bir eleştirim var. Tanıtım kısmında keşke uyanan kadim gücün Caliane yani Rapheal’in annesi olduğunu yazmasalardı. Yani kitapta başlıca bir gizem olarak kalsaydı eminim daha etkili olurdu. Tabi bu durum sizleri yanıltmasın arkadaşlar o tanıtım güzel bir şaşırtmaya da neden oldu. Beni şaşırttığı bir gerçek. Yine de düşüncem aynı keşke bu bilgiye biz kitapta rastlayıp hazine bulduk diye şaşırıp heyecanlansaydık. Dediğim gibi bir nevi ters köşe de oldu yani iyi bir yan etkisi de vardı. Yoksa zaten hiçbir tadı kalmazdı. Raphael’in annesi uyanırken gizemli ve kötü şeyleri de beraberinde uyandırdı. (mı?) Bu kısım da size spoiler verebilirim ama yorumlarımı takip edenler bilir hiç sevmem ve henüz yapmadım da J O yüzden şimdilik tanıtım üzerinden anlatayım kitabı. Tabi uyanan bu kötülüklerle bizim ikili baş ediyor. Kaçma kovalamaca o kadar çok olmasa da yeni gelişmeler epey çoktu. Elena halkın arasına karışıyor, insan arkadaşlarıyla daha çok iç içeydi bu kitapta. Ve bana göre beklenmedik bir sır ile son buldu kitap. Nasıl be! Oha! Diye bağırdığım anları bir ben bilirim… Bir sır Elena ve ailesi ile alakalı bir şey. AMA tabi ki söylemem J Bu seriye mutlaka başlayın.
Diğer kitaplar ise Raphael’in yedilerini tek tek anlatıyor. –Benim en merak ettiği İllium ve Dimitri- Gerçi hepsi çok gizemliler. Sağ olsun Elena onları anlatırken kafanızda sırla dolu sert adamlar şekilleniyor ve meraklandırıyor. Biliyorsunuz ki bu iki kombin sonsuza dek moda J Seri sıralaması;
Meleklerin Kanı ( Angels' Blood )
Archangel's Kiss (Başmeleğin Öpücüğü)
Archangel's Consort (Başmeleğin Gözdesi)
Archangel's Blade
Archangel's Storm
Archangel's Legion : Bu kitapta da Elena ve Raphael ana karakter :) O zaman bu kitaba son demek haksızlık olur...
Archangel's Shadows
Archangel's Enigma
Archangel's Heart : Henüz yurtdışında da çıkmamış ama BOMBA! Çünkü 9. Kitap yine Elena ve Raphael içeriyor J O zaman dans!!
Blogda ortak yorumumuz var. Ayrıntılar için bekleriz.
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/05/yorum-nalini-singh-basmelegin-gozdesi.html
http://umursamazinkosesi.blogspot.com.tr/
Serinin ilk kitabını gerçekten de beğenmiştim.Ne yazık ki iki ve üçüncü kitaplar beni tatmin etmedi.Gereksiz karakterler ve detaylar seriyi boğmuş.Çoğu yeri atlayarak bitirdim.Zaten uzun bir seri olduğundan devamında olaylar daha da karmaşık hale gelecek gibi duruyor.Ekitap olarak devam edeceğim seriler arasında yerini aldı.Son olarak seride sevdiğim tek karakter Raphael ve bu puanı onun için veriyorum.
Ransom diğer adama ilk kez dikkatlice baktı, başını iki yana sallayıp tekrar baktı. “Vay anasını, gözlerin aynı engerek yılanı.”
Zehir tek kaşını kaldırdı. “Senin saçların da Astaad’ın cariyelerinkinden güzel.”
***
Lonca Avcısı serisi tam gaz devam ederken, benimde yaptığım azım açık bir şekilde aldığım kitabı okumak oldu.
Daha önce bu tür bir seri çıktı mı bilmiyorum, kastettiğim meleklerin, vampirlerin ve insanların bir arada yaşadığı dünya. Kesinlikle farklı, egzotik ve ilgi çekici bir seri bu nedenle.
Kitapta Elena şehre döndüğünde, yatılı bir okuldaki cinayeti araştırmak üzere görevlendirilir. Kana susamışlığa kapılmayan genç vampirlerin cinayet furyası sadece New York da değil dünyanın dört bir yanında, doğal felaketlerle süslenmiş bir şekilde ilerler. Bunun sebebi ise bir kadimin dirilmesi. Tanıtımda da yazıldığı üzere Caliane.
Aslında ben tanıtıma onun adının yazılmasını pek sorun etmedim zaten kendisi her ne kadar kitabın sonlarına doğru uyansa da her sayfada etkisi hissedilecek şeyler var.
Elena’nın ailesi hakkında bazı gerçekleri öğreniyoruz bu kitapta. Aynı şekilde Raphael ve Elena arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu da. Caliane ise beklediğim gibi değildi. Hatta ben kendilerini bayağı sevdim. Çevirisi oldukça akıcıydı, kitabın konusu güzeldi. Bu aralar çok kitap okuyamıyorum o yüzden ilaç gibi yetişti yabancı yayınları.
3. kitapta en nihayetinde çeviri oturdu.Severek okuyorum bu seriyi.
Harikaydı... Evet genelde yorumlarıma bu şekilde başlamam ama bu kitap bir istisna. Gerçekten ne kadar etkilendiğimi anlatamam sanırım ancak biraz fikriniz olması açısından anlatmaya çalışacağım...
Öncelikle bunun yeri bende ayrı ki kitabın çıktığını doğum günümde bir arkadaşımın hediyesi olarak öğreniyorum. Yaklaşık 1 aydır -hiç sormayın korkunç bir duygu- kitap okuyamadığım ve haberleri takip edemediğim için bilmiyordum. Sanırım hayatımda aldığım en güzel hediyeydi. Şuan bile o zamanı hatırladıkça heycanlanıyorum.
Konudan saptım genee... Gelelim olaya. 2.kitaba göre daha atraksiyonluydu bence. Ve bu sefer ikisinde de o aşkı derinen hissettim.
Tekrar bir konu sapması yaşayacağım... Kitabın arka yazısına bittiğimi de söylemeliyim. Ah lütfen kitap ile alakalı bitmediğim bir nokta yoktu...
Konu geri dönüşü... Öncelikle Elena'nın ailevi meseleleri ve kardeşleriyle olan durumları. Şey spoiler vermek istemiyorum o yüzden burayı es geçeceğim. Aynı zamanda babasına gıcık olan varsa bu kitapta daha da gıcık olacağına eminim.
Çok karmaşık bir yazı olduğunun farkındayım bunun için üzgünüm... Ancak nedeni kitabın bende bıraktığı etkisi -1 ayı geçmesine rağmen artık siz düşünün- ...
Evet parmak basmak istediğim bir olay daha var. Yaratılan melek Elena artık daha çok halkın arasına karışıyor ve ailesiyle alakalı da çok enteresan bir bilgi ortaya çıkıyor. Hem de tam kitabın sonunda. Yani 4. kitabı mumla arıyorum desem yeridir. Bu kitabın üzerine tahminen 6-7 kitap okumuşumdur hala aklımda o cümleler... "Hadi canım ne diyorsun! Yok artık cidden mi?"
Eveet gelelim en sevdiğim yere. Alıntı kısmım ^.^
-----
Elena : "Kalbim onun elinde V. Ona ihanet edecek hiçbir şey yapmam."
Vivek : "Hep merak ederdim bu kalkanı kim delecek diye. Öd koparan bir başmelek olacağı belliydi."
-----
"Kendine dikkat et Rapheal. Bir avcıya aitsin."
-----
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2016/07/nalini-singh-basmelegin-gozdesi-lonca.html#more
Karton Cilt, 384 sayfa
8Nisan2016 tarihinde, Yabancı Yayınları tarafından yayınlandı