Benimle Saklan

Güzel olmasına güzel deeee…

http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/10/linda-howard-linda-jones-benimle-saklan.html

Linda Howard ne yazarsa okurum diyenlerdenim. Beklentim hep çok yüksekttir ama beklentimin altında kalsa da severek okumuşumdur kitaplarını. Burada ise Linda Jones ile beraber yazmışlar kitabı.
#benimlesaklan 'da sapık takipçisinden kaçan Carlin'in hikayesi var. Bir çiftlikte bahara kadar çalışarak para biriktirip yine yollara düşecek. Duyguları ise hiç hesapta yok...
Aksiyonu az ama ikili ilişkilerde ki diyaloglar bunu telafi eder nitelikte. Spencer ile Kat ise sevdiğim diğer karakterle oldu. Özellikle de Spencer.....Zeke için ise ne desem bilemedim.Carlin ise güçlü bir duruş sergiledi. Kaçmayı düşündüğü anlarda bile.....

Çiftlik sahibi olan kovboy Zeke'nin yaşadığı Battle Ridge kasabası artık boş evlerle doludur. Çoğu ev ya kiralık ya satılıktır ama kiracıda alıcıda azdır. İşletmeler kapanır, aileler mallarını satıp göç eder. Diğer çiftlikler para kaybedip, satılıp tatil merkezi yazlık evlere dönüşürken Zeke kendisine ait yeri istediği şekilde tutabilmek için çok çalışır. Zeke'nin uzun zamandır evi ile ilgilenen çalışanı gider. Unutulan bir çiftliğe ağır şartlarda çalışacak bir kadın bulmak zorundadır. Adamları ile çiftlikte çok ağır çalışır. Yemeklerini hazırlayacak, kıyafetlerini temizleyecek, evi temizleyecek birine ihtiyaçları vardır. Çalışanı gittiğinden beri üç kadın gelmiş hiçbiri yerini tutamamıştır. Evli, orta yaşlı, kovboylara karşı ilgisiz bir kadın arar.

Carlin Reed kendisini takıntı haline getiren Brad’den kaçar. Polislere şikayet etmesine rağmen ona değil polis Brad'e inanmışlardır. Bu yüzden hayatını kökünden değiştirmiş, işini bırakmış, yaşadığı yerden taşınmıştır. Tüm kaygılarını ortada bırakmıştır üç aydır yeni bir işte bir şirketin faturalandırma bölümünde çalışır. Bu kez Brad aramamış daha önce yaptığı gibi evine de gelmemiştir. Nereye gittiğini nerede çalıştığını öğrenme ihtimali yoktur kendi kendine bunu tekrarlayıp durur. Öğrenmemesi için taşınırken tüm önlemleri almıştır. Kimseye söylememiş, çok dikkat etmiştir. Postalarını bile evine değil uzak bir postaneye yönlendirmiştir. Brad'in ilgisini başka şeylerin çekeceğini umut etmiştir. Fakat belalısı Brad onu zaten bulmuştur ve uygun anı bekler. Carlin'in yağmurluğunu giyen iş arkadaşını o sanar ve öldürür. Carlin Brad'in kendisini öldürmek istediğini anlayınca yeniden kaçar ve yol onu Battle Ridge kasabasına getirir. Daha önce en tuhaf yerlerde bile iş bulmuş, aklına bile getirmeyeceği işler yapmış, seçici olmamayı öğrenmiştir. Mola verdiği yerde iş bulunca kalıp çalışmaya başlar. Kış yaklaşınca patronu maaşını ödeyemeyeceğinden yardımcı arayan kuzeninden Carlin'i işe almasını ister. İkili ilk görüşte birbirinden etkilenir ama atışmadan duramazlar. Genç ve güzel bir kadın çiftlikte tehlike altında olurdu ama Zeke dayanamaz ve Carlin'i işe alır.

Böylece ikili aynı evde yaşamaya başlar. Carlin hayatta kalmak için savaş verir. Aslında yaşamaz, hayatı çok uzağında tutar, kimseye yaklaşmamaya, değer vermemeye çalışır. Kimsenin de kendisine değer vermemesi için uğraşır. Arkasını kollamayı, açık göz olmayı, silah kullanmayı öğrenmiştir. Yaşamadan hayatta kalmak için, Brad onu tüm erkeklerden uzaklaştırmıştır. Kendi iç sesine bile güvenmemesine neden olmuştur. Buna yaşamak denmezdi. Brad'den korkmaya, hayatını bu şekilde kontrol etmesine tahammül edemez. Kara bulut gibi hayatına yapışmıştı. Etrafında ki insanlarla bağ kurmak, sevip sevilmek ister. Zeke karşı hissettiklerine karşı koymuştur ama artık dayanamaz. Brad'ın çizdiği sınırların hayatını işgal etmesine daha fazla izin vermemeye karar verir. Ölüme çok yaklaşınca da artık karşı koymamaya karar verir ve Zeke ile duyguların karışmayacağı, her an gidebileceği bir ilişkiye başlarlar. Belalısı tabi ki boş durmaz. Carlin kovboylardan uzak durması konusunda uyarılsa da dinlemez gidip bir kovboya aşık olur. Zeke ise bugün her kimse yarın her kim olacaksa olsun Carli'e aşık olur.

Çok hareketli bir kitap olmasa da güzeldi.

Yazarın tüm kitaplarını atlamadan okudum, sıkı takipçisiyim. Yeni kitabının çıktığını gördüğüm gibi fazla beklemeden sipariş verdim ve elime geçer geçmez de ilk fırsatta okudum. İki yazarın ortak çalışması olan bu kitapta polisiye, aşk, tutku, arkadaşlık ve daha bir çok şey var.
Carlin Reed kendisini takıntı haline getiren ve tacizleri gittikçe artan Brad’den kaçarak, izini kaybettirdiğini düşünürken yaşanan bir cinayet yeteri kadar güvende olmadığını gösterir. Ve Carlin tekrar yollara düşer ta ki Wyoming’deki küçük ve gizli saklı Battle Ridge kasabasına kadar.
Zeke Decker ise çiftlik sahibi, aşçı ve temizlikçi olarak özellikle erkek çalışan arayan bir kovboy. İkisinin de yolları bu kasabada kesişiyor ve ikisinin de birbirine ihtiyacı var.
Goodreads’te seri olarak görünüyor ama daha diğerleri çıkmamış. Linda Howard kitapları favorimdir, o yüzden ismi bile yetti kitabı okumam için. Ama sanki kendi kitaplarında aksiyona ve tutkuya aynı oranda yer verirken bu kitapta bir şey eksik geldi bana tam olarak neyin eksik olduğunu anlayamasam da…Linda’nın diğer kitaplarının da tez zamanda çıkmasını umut ediyorum.

----------------------------------

“Seni seviyorum,” dedi Zeke. “ Caydırıcı,Carly, Carlin…bugün her kimsen, yarın her kim olacaksan ol, seni seviyorum.”

çok güzel bir kitaptı.
sadece yarı çıplak bir halde çiftlikte dolanıp kaslarını sergileyen değil harbi harbi bir kovboy karakteriydi Zeke :)
Carlin'in ise başına bela olan sapığı yüzünden önce kaçışlarını ardından kaçmaya son verip her adımda nasıl güç kazandığını okumakta ayrıca keyifliydi :)
Seri olarak duruyor hani ben devam eder miyim çıktığında pek sanmıyorum ama yine de tavsiye ederim.
Özellikle izban yolculuğuma sabahları ayrı bir renk kattı kitap sağolsun :)))

https://illekitap.blogspot.com/2018/12/linda-howard-linda-jones-benimle-saklan.html

Yılın son kitabını, ilk çıktığı dönemlerde alıp da şimdiye kadar okumayı hep ertelediğim kitap olan Benimle Saklan olsun dedim. Öncelikle kitabın çıkmasının üzerinden yaklaşık olarak bir buçuk sene geçti ve ben daha yeni okuyorum. Bu kitaba dair endişelerimin ya da tereddütlerimin olduğundan değildi çünkü ben daha öncesinden Linda Howard kitabı okumuştum dolayısıyla da nasıl bir kurguyla karşılalacağımı biliyordum. Sadece nedense sıra gelmedi kitaba... Ama kesinlikle çok güzeldi.

İki yazarın beraber yazdıkları kurgularda genellikle bariz farklılıklar olur, sonuçta iki farklı yetenek, iki farklı kalem ama bizler... çeviri kitap okuyanlar bunu pek fark edemediğimiz zamanlar oluyor çünkü çevirmenler o kadar güzel bir iş çıkarıyorlar ki aradaki yazarlarının kalemlerinin farkını anlamıyoruz. Bu kitabı okurken de ben açıkçası iki yazarın değilde tek bir yazarın kitabını okuyormuşçasına okudum.

Kitabın konusuna dair bir açıklamaya yapmayacağım çünkü arka kapak yazısı yeterince açıklayıcı, fazlası da spoiler olur diye düşünüyorum. Bu yüzden direk yoruma giriyorum.

Öncelikle kurgu güzeldi, eğlenceliydi ve romantikti. Güç gösterisi yapan veya kendini göstermeyi hedefleyen yakışıklı, popüler iş adamlarındansa bir çiftlik sahibi, işçileriyle beraber çalışan bir kovboyu okumak muhteşem bir değişiklik oldu benim için. Kovboy filmleri izlemeyi sevdiğimden kitabını okumakta hoşuma gitti.

Günlük hayattan detaylar okumak oldukça hoşuma gitti açıkçası. O detaylar zaman zaman kitabın durgun olmasını sağlasa da kurgunun bütünlüğü bakımından oldukça iyiydi.

Carlin'in güçlü karakterini, temkinli, tedirgin, hayatı için savaşan bir kadın olmasına bayıldım. Sümsük kadın karakterleri sevdiğimi söyleyemem açıkçası.

Zeke'nin de kovboy olması bence yeterince sempati duyulacak bir sebepti ama bunun yanında karakteristik özellikleri de aşık olunasıydı.

Zeke ile Carlin'in arasındaki diyaloglar zaman zaman eğlenceli zaman zamanda seksiydi. Carlin'in yemek yapma ve çiftlikteki diğer adamlarla olan diyaloglarına bayıldığımı dile getirmeliyim.

Kitabı klasik bir aşk romanı kategorisine koyup basitleştiremeyiz. Normalde "romantik suspense" dediğimiz türde. Bu türün Türkçe karşılığı ne tam olarak bilmiyorum ama romantik polisiye karışımı bir kurgusu vardı. Ama kesinlikle romantizm ağırlıktaydı.

Ben kitabı sevdim. Dediğim gibi ara ara duygun olduğu kısımlar vardı, her ne kadar bur kurguya o durgunluğun olması gerektiğini düşünsem de azıcık hareket de fena olmazdı.

Eğer bu tür kitapları seviyorsanız bence mutlaka deneyin derim. Linda Howard'ın daha fazla kitabına şans vermeme sebep olacak bir kitap oldu benim için. Ben sevdim :)