Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Zamanının en sıra dışı yazarlarından Zweig. Bir kadının kafasına girecek kadar iyi bir analist bundan kitap yazacak kadar da iyi bir yazar. İyi kelimesi burda muhteşem, olağanüstü, mükemmel, vs. gibi alternatiflerle değiştirilebilir.
Hayranı olduğum Stefan Zweig'dan "aşkın psikolojisi" üzerine benzersiz bir öykü.
Bir adam; bir kadının duygularını, bir kadının bir adama duyduğu "mutlak aşk"ı, bir kadından daha iyi nasıl anlatabilir?
Belki okuduğum her öyküsünden sonra bunu belirtiyorum ama, Zweig kadar bir karakterin iç dünyasını bu kadar derin, bu kadar içten, bu kadar her satırda kendini hissettirircesine ifade eden çok az yazar vardır. Bir kez daha saygı duydum.
Ahmet Cemal'in muhteşem çevirisinden okumanızı tavsiye ederim.
Daha önce ruhumda böylesine bir çığır açılmamıştı. İncecik bir kitap, sanırsın damla ama aslında sele bile neden olabilir bu kitap zihinde.
''Sana, beni asla tanımamış olan, sana.''
Bir erkek ancak bu kadar güzel anlatabilirdi bir kadın dilinden sonsuz bir aşkı...
''Sana, beni asla tanımamış olan sana...'' cümlesi ile başlayan, bir zamanlar çok aşık olduğu adama bir mektup...
Bir aşk nasıl tasvir edilebilir?
aşkın psikolojisi tam olarak nedir?
platonik aşk nasıl yaşanır?
Aşk edebiyata nasıl yansır?
Stefan Zweig bir dahi mi?
işte bu soruların cevaplarını bulabileceğiniz mükemmel, şahane, harikulade, muhteşem bir kitap...
çok etkileyiciydi stefan zweig'e bir kez daha hayran kaldım içime işledi kitap sanki okurken başka dünyada yaşadım mutlaka okuyun bu bir aşkın hikayesi...
Masanın ortasında duran mavi vazoya her yıl kendi yaş gününde beyaz gülleri koymaya devam ederek; hiç tanımadığı hatta varlığından bile haberdar olmadığı bu kadının, haklı onurunu ona bahşederek, onun anısını yaşatma şıkkını seçmiş olabilir mi? Kim mi? Kahraman yani yazar! Gerçek de olsa hayal ürünü de olsa bu sorunun cevabı bir tek bu öykünün yazarının zihnindeydi! Gerçekliğinin olmamasını sadece hayal ürününden türemiş, kurguya dayalı bir hikaye olmasını dilemek istiyorum. Ne var ki bu, Stefan Zweig imzalı bir kitap olunca ciddi şüphelerim var. Kim bilir?
Geçen günler içinde okudum, bir kadın mektubunun tüm zarifliğini ortaya koymuş kitap. Akıcı buldum, bazı cümlelerin altını özellikle çizdim. Hüzünlü, güzel bir hikaye.
Zweig'ın dili o kadar müthiş ki normalde ”takıntılı, manyak” diye tanımlayacağınız bir kadını ”ayy kıyamam” gibi iç seslerle yaptıklarını anlayarak ve hatta hak vererek dinliyorsunuz.
Hal böyle olunca bu adam benim günlük hayatımı bile anlatmış olsaydı ”ben neymişim be" der oturur onu okurdum.
Herhangi bir kitabını zorlamayla da olsa okuyun, gerisi sizi kendilerine çekecektir.