Dünyada demokratlığa doğru kendiliğinden bir geçiş mi gündemde?, Kemalizm otoriter zihniyetle oportünist bakışı nasıl bir araya getiriyor?, Eşitsiz sistemler adalet olmadan neden var olamazlar?, Liberalizm kendi içinde neden faşizan bir öz taşır?, Said-i Nursiyi demokrat olarak nitelendirmek mümkün müdür?, Liberal ve demokrat fikirlerin bu topraklardaki ön lideri kimdir?, Osmanlı, zihniyetle kültürü ayırt edemediği için mi çöktü?, Türkiyede solcu olmanın ön koşulu neden laik olmaktır?, Dünya küreselleşirken neden liberaller içe kapanıyor? gibi sorulara cevapların arandığı kitap, 13 bölümden oluşuyor.Ortak ahlakKitapta, 1000li yıllarda ortaya çıkan ve içinde hem bireyselleşmeyi, hem de merkezileşmeyi barındıran modernite kavramı üzerinden yapılan demokrasi tanımı irdeleniyor. Ayrıca kitapta, insanlık tarihinde belirleyici olan ataerkil, otoriter, rölativist ve demokrat zihniyetlerin günümüz dünyasında ne şekilde gözlemlendiği ve neye karşılık geldiği hakkında yorumlar yer alıyor. Bu noktada ulus-devletlerin çıkmazları üzerine de görüş bildiren Etyen Mahçupyan, Modernitenin dayandığı temel varsayım olan eşit vatandaşlar, eşit bireyler kavramı çalışmıyorsa, modernlik meşru değil demektir. O zaman ulus-devlet de meşru değil demektir diyor. Mahçupyan, ulus-devlet ile toplumun yan yana durması için bir üst harca ihtiyaç olduğunu, bu harcın da ortak ahlak olarak tanımlanabileceğini ifade ediyor.Türkiyedeki laiklik anlayışının da otoriter bir yapı taşıdığını ifade eden Mahçupyan, bu yüzden laiklik konusunun bir gerilim unsuru haline dönüştüğünü söylüyor.Sol çözüm üretemiyorSolun dünyaya yeni bir şey söylemediğini, tek yaptığının kapitalizmin ideolojik yanlışlarını eleştirmek olduğunu söyleyen Etyen Mahçupyan, solun özeleştiriyi unuttuğunu, zira özeleştirinin özgüven ve entelektüel güç gerektirdiğini, günümüzde kendisini sosyalist olarak nitelendirenlerin çoğunluğunda bu özelliklerin olmadığını ifade ediyor. Bir Demokratın Gündemi, dünyayı biçimlendiren ve dünyanın yarınını belirleyen zihniyetlerin tarihsel gelişimini, bu konulara hâkim bir entelektüelin gözüyle görmek ve anlamak için okunması gereken bir kitap.
Dünyada demokratlığa doğru kendiliğinden bir geçiş mi gündemde?, Kemalizm otoriter zihniyetle oportünist bakışı nasıl bir araya getiriyor?, Eşitsiz sistemler adalet olmadan neden var olamazlar?, Liberalizm kendi içinde neden faşizan bir öz taşır?, Said-i Nursiyi demokrat olarak nitelendirmek mümkün müdür?, Liberal ve demokrat fikirlerin bu topraklardaki ön lideri kimdir?, Osmanlı, zihniyetle kültürü ayırt edemediği için mi çöktü?, Türkiyede solcu olmanın ön koşulu neden laik olmaktır?, Dünya küreselleşirken neden liberaller içe kapanıyor? gibi sorulara cevapların arandığı kitap, 13 bölümden oluşuyor.Ortak ahlakKitapta, 1000li yıllarda ortaya çıkan ve içinde hem bireyselleşmeyi, hem de merkezileşmeyi barındıran modernite kavramı üzerinden yapılan demokrasi tanımı irdeleniyor. Ayrıca kitapta, insanlık tarihinde belirleyici olan ataerkil, otoriter, rölativist ve demokrat zihniyetlerin günümüz dünyasında ne şekilde gözlemlendiği ve neye karşılık geldiği hakkında yorumlar yer alıyor. Bu noktada ulus-devletlerin çıkmazları üzerine de görüş bildiren Etyen Mahçupyan, Modernitenin dayandığı temel varsayım olan eşit vatandaşlar, eşit bireyler kavramı çalışmıyorsa, modernlik meşru değil demektir. O zaman ulus-devlet de meşru değil demektir diyor. Mahçupyan, ulus-devlet ile toplumun yan yana durması için bir üst harca ihtiyaç olduğunu, bu harcın da ortak ahlak olarak tanımlanabileceğini ifade ediyor.Türkiyedeki laiklik anlayışının da otoriter bir yapı taşıdığını ifade eden Mahçupyan, b... tümünü göster
216 sayfa