Anthony Burgess'ın 1961'de Joseph Kell müstear adıyla yayımladığı Bir Elin Sesi Var, Soğuk Savaş'ın tam ortasında kalan Britanya'da yaşanan hızlı değişim dönemine denk gelmiştir. Romanın başlığı Malay dilinde "karşılıksız aşk" anlamına gelen bir atasözüdür. Bu "karşılıksız aşk" tüketim kisvesi altında karşımıza çıkar. Oyunu kuralına göre oynayıp parayla sahip olabileceğiniz her şeyi satın alsanız da, bir "karşılık" elde edemezsiniz…
Tıpkı "fotoğraf makinesi beyni"yle kazandığı bir TV yarışması sayesinde servete kavuşan Howard gibi... Modern hayatın entelektüel ve sanatsal değerleri hakir gören materyalizmine öfke duyan Howard, dünyanın çürümüşlüğünü bizzat uğradığı bir hakaret olarak algılamaktadır. Romanın anlatıcısı olan karısı Janet ise eğitimsiz ve sığ bir kadındır. Hayatını reklamlar, kadın dergileri ve televizyon belirler. Televizyonun amaç ve değerden yoksun hayatlara işaret eden bir metafor olarak kullanılması ise Jerzy Kosinski'nin unutulmaz yapıtı Being There'i önceler.
Anthony Burgess'ın 1961'de Joseph Kell müstear adıyla yayımladığı Bir Elin Sesi Var, Soğuk Savaş'ın tam ortasında kalan Britanya'da yaşanan hızlı değişim dönemine denk gelmiştir. Romanın başlığı Malay dilinde "karşılıksız aşk" anlamına gelen bir atasözüdür. Bu "karşılıksız aşk" tüketim kisvesi altında karşımıza çıkar. Oyunu kuralına göre oynayıp parayla sahip olabileceğiniz her şeyi satın alsanız da, bir "karşılık" elde edemezsiniz…
Tıpkı "fotoğraf makinesi beyni"yle kazandığı bir TV yarışması sayesinde servete kavuşan Howard gibi... Modern hayatın entelektüel ve sanatsal değerleri hakir gören materyalizmine öfke duyan Howard, dünyanın çürümüşlüğünü bizzat uğradığı bir hakaret olarak algılamaktadır. Romanın anlatıcısı olan karısı Janet ise eğitimsiz ve sığ bir kadındır. Hayatını reklamlar, kadın dergileri ve televizyon belirler. Televizyonun amaç ve değerden yoksun hayatlara işaret eden bir metafor olarak kullanılması ise Jerzy Kosinski'nin unutulmaz yapıtı Being There'i önceler.
Burgess, televizyonda yayınlanan "Sil Baştan" adlı yarışma programı üzerinden yozlaşmış tüketim toplumunu eleştirmiş. Kitapdaki baş karakterlerden Janet, stereotip bir düşünce tarzına sahip, "bu dünya böyle gelmiş böyle gider" diyen, içinde yaşadığı toplumun sorunlarını kafasına pek takmayan bir kadın. Kocası Howard ise oldukça hassas ve eskiye özlem duyan, beyninin sahip olduğu üstün özellik nedeniyle de çok ciddi psikolojik sorunları olan bir adam. Hikaye çok kolay okunabilir nitelikte ve insanı şaşırtan bir süpriz sona sahip. Keyif aldığım bir okuma oldu genel olarak...
200 sayfa
2014 tarihinde