Bir Sovyet Kahramanının Kızı

Rusyadan Fransaya göç etmiş olan Andrey Makine, yapıtları yirmi beş dile çevrilmiş, uluslararası düzeyde tanınmış bir yazar. 1995 yılında Le Testament Français ile Fransanın en saygın edebiyat ödülleri olan Goncourt ile Medicisyi almıştı. Bir Sovyet Kahramanının Kızı, Sovyetler Birliğinin, İkinci Dünya Savaşından bu yana geçirdiği köklü değişimleri gözler önüne sererken, bir Rus ailesinin dramını işliyor. İvan, savaşa katılıp Sovyet kahramanı ilân edilmiş bir askerdir. Savaş bitince, hastabakıcı Tatyana ile evlenir; yeniden yapılanan ülkede kıtlıklarla, sıkıntılarla, soğukla boğuşarak kendilerine yeni bir hayat kurarlar. Kızları Olya doğar. Sahip olduğu kahramanlık nişanı ve bir Sovyet kahramanı olarak saygı görmesi, İvan için hayatta en değerli şeylerdir. Ancak savaş yıllarının anıları giderek bulanıklaşmakta, yaşanılan acılar toplum tarafından unutulmakta, ideallerin yerini maddi değerler almaktadır. Bu arada Olya büyür ve KGB ile çalışmaya başlar. Bir süre sonra İvanın hayatı tümüyle değişir; karısı ölmüş, kızı Olya uzaklara gitmiştir. Yirminci Yüzyılın ikinci yarısında Sovyetler Birliğinde ideallerin ölüşünü, uğruna savaşılan değerlerin çöküşünü, değişime ayak uyduramayarak yitip giden bir kuşağı lirik üslubuyla anlatan Andrey Makine, birçok eleştirmen tarafından Nabokovla kıyaslanıyor.

Rusyadan Fransaya göç etmiş olan Andrey Makine, yapıtları yirmi beş dile çevrilmiş, uluslararası düzeyde tanınmış bir yazar. 1995 yılında Le Testament Français ile Fransanın en saygın edebiyat ödülleri olan Goncourt ile Medicisyi almıştı. Bir Sovyet Kahramanının Kızı, Sovyetler Birliğinin, İkinci Dünya Savaşından bu yana geçirdiği köklü değişimleri gözler önüne sererken, bir Rus ailesinin dramını işliyor. İvan, savaşa katılıp Sovyet kahramanı ilân edilmiş bir askerdir. Savaş bitince, hastabakıcı Tatyana ile evlenir; yeniden yapılanan ülkede kıtlıklarla, sıkıntılarla, soğukla boğuşarak kendilerine yeni bir hayat kurarlar. Kızları Olya doğar. Sahip olduğu kahramanlık nişanı ve bir Sovyet kahramanı olarak saygı görmesi, İvan için hayatta en değerli şeylerdir. Ancak savaş yıllarının anıları giderek bulanıklaşmakta, yaşanılan acılar toplum tarafından unutulmakta, ideallerin yerini maddi değerler almaktadır. Bu arada Olya büyür ve KGB ile çalışmaya başlar. Bir süre sonra İvanın hayatı tümüyle değişir; karısı ölmüş, kızı Olya uzaklara gitmiştir. Yirminci Yüzyılın ikinci yarısında Sovyetler Birliğinde ideallerin ölüşünü, uğruna savaşılan değerlerin çöküşünü, değişime ayak uyduramayarak yitip giden bir kuşağı lirik üslubuyla anlatan Andrey Makine, birçok eleştirmen tarafından Nabokovla kıyaslanıyor.