en kimseyi üzmek için yazmıyorum; sadece kendimi iyileştirmek için yazmaya başladım. Başka bir hikâyeydi bu üstelik ilk başta; kendi başlarına büyüyen üç çocuğun hikâyesi. Anasız babasız ama sokaklarda da değil; başka bir dünyanın olabileceğine dair bir umut hikâyesi. İnsan yazdıkça kendi içindeki kuyulara çekiliyor bilmeden; kazdıkça, derine indikçe siyahlaşıyor suları o kuyuların da. Yaşamın savrulup gitmiş zamanları vardır. O zamanlar bazen bir şehrin öyküsüne denk gelir ve onun içine karışıp gider. Şehirler taşır artık o öyküleri... biz burada iyiyiz, üç genç insanın kendi hikâyelerini bir başka şehirde Berlin'de, yaşamaya çalışmalarının öyküsü...
(Tanıtım Bülteninden)
en kimseyi üzmek için yazmıyorum; sadece kendimi iyileştirmek için yazmaya başladım. Başka bir hikâyeydi bu üstelik ilk başta; kendi başlarına büyüyen üç çocuğun hikâyesi. Anasız babasız ama sokaklarda da değil; başka bir dünyanın olabileceğine dair bir umut hikâyesi. İnsan yazdıkça kendi içindeki kuyulara çekiliyor bilmeden; kazdıkça, derine indikçe siyahlaşıyor suları o kuyuların da. Yaşamın savrulup gitmiş zamanları vardır. O zamanlar bazen bir şehrin öyküsüne denk gelir ve onun içine karışıp gider. Şehirler taşır artık o öyküleri... biz burada iyiyiz, üç genç insanın kendi hikâyelerini bir başka şehirde Berlin'de, yaşamaya çalışmalarının öyküsü...
(Tanıtım Bülteninden)
Bu kitabın Twitter üzerinden çok reklamı yapıldı. Türkiye'ye gelir gelmez de D&R'a almaya gittim. İlk şokum kitabın inceliği oldu. Bir saatte al oku gibi. Hikaye çok kısa olduğu için bitişi de hemen oluyor, ki, okurken içimde başlayan hikaye henüz bitmemişti bile!! Bu da ikinci şokum oldu. Yazar, Gezi kayıplarımız için yaşananlardan yola çıkıp gerçekle uyumlu bir öykü yazmış. Dili herzaman olduğu gibi güzeldi. Kolayca akıp gidiyor..
98 sayfa
Can Yayınları tarafından yayınlandı