İlk olarak 1965'te yayımlanan Boyalı Kuş, Jerzy Kosinski'yi edebiyat dünyasının aranan simalarından biri yaptı. Los Angeles Times'ın son on yılın en etkileyici romanlarından biri saydığı eser otuzdan fazla dile çevrildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ailesi tarafından terk edilen bir çocuğun oradan oraya savruluşunun sinirleri hırpalayan hikâyesi olan Boyalı Kuş, dehşetle vahşetin, masumiyetle sevginin yakınlığını irdeleyen bir şaheserdir. Bu yüzyılın en önemli ve en özgün yazarlarından Kosinski'nin ilk ve en ünlü eseridir.
İkinci Dünya Savaşını konu edinen kayda değer kurgulardan hiçbiri Jenzy Kosinski'nin Boyalı Kuş'unun seviyesini yakalayamaz. Görkemli bir sanat eseri ve insan iradesi üzerine yazılmış en iyi methiye. Bunu okuyan asla unutmayacak, ve mutlaka sarsılacak. Boyalı Kuş edebiyatımızı ve yaşamlarımızı zenginleştiriyor.
Jonathan Yardley, The Miami Herald
Olağanüstü... Tam anlamıyla sersemletici... Hayatımda okuduğum en güçlü kitaplardan biri.
Richard Kluger, Harpers Magazine
En önemli yazarlarımızdan biri.
Newsweek
En iyilerinden biri... Derin bir içtenlik ve duyarlılık yazılmış.
Elie Wiesel, The N.Y. Times
İlk olarak 1965'te yayımlanan Boyalı Kuş, Jerzy Kosinski'yi edebiyat dünyasının aranan simalarından biri yaptı. Los Angeles Times'ın son on yılın en etkileyici romanlarından biri saydığı eser otuzdan fazla dile çevrildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ailesi tarafından terk edilen bir çocuğun oradan oraya savruluşunun sinirleri hırpalayan hikâyesi olan Boyalı Kuş, dehşetle vahşetin, masumiyetle sevginin yakınlığını irdeleyen bir şaheserdir. Bu yüzyılın en önemli ve en özgün yazarlarından Kosinski'nin ilk ve en ünlü eseridir.
İkinci Dünya Savaşını konu edinen kayda değer kurgulardan hiçbiri Jenzy Kosinski'nin Boyalı Kuş'unun seviyesini yakalayamaz. Görkemli bir sanat eseri ve insan iradesi üzerine yazılmış en iyi methiye. Bunu okuyan asla unutmayacak, ve mutlaka sarsılacak. Boyalı Kuş edebiyatımızı ve yaşamlarımızı zenginleştiriyor.
Jonathan Yardley, The Miami Herald
Olağanüstü... Tam anlamıyla sersemletici... Hayatımda okuduğum en güçlü kitaplardan biri.
Richard Kluger, Harpers Magazine
En önemli yazarlarımızdan biri.
Newsweek
En iyilerinden biri... Derin bir içtenlik ve duyarlılık yazılmış.
Elie Wiesel, The N.Y. Times
Kitaba ismini veren Boyalı Kuş'un hikayesi de aslında acı verici. Kitapta yer alan karakterlerden biri çok sıkı bir kuş avcısı. Kullandığı yöntemlerden biri de yakaladığı kargaları farklı renklere boyayıp tekrar kargaların arasına bıkarması. Kendi renklerinden ve görünüşlerinden farklı olan kargayı diğer kargalar parçalıyor...Ne kadar tanıdık bir davranış değil mi ? Ne kadar benziyoruz...
Bir çocuğun gözünden savaş yılları. Gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkılarak yazılmış. Kitapta anlatılanların gerçek olma olasılığı bile insanın kanını donduruyor.
Çocuk, bir mucize eseri hayatta kalmış.
Kitabı okuyunca aklıma "Miligram Deneyi" geldi. Sahi, insanlar toplu olarak cinnet geçirebilirler mi? Hadi Hitler deliydi, peki onu takip eden kitleler ? Galiba beyinsiz olanların yerine beyni olan bir kişi düşünüyor. Artık şanslarına ne çıkarsa.. Beyin, hastalıklı olabilir, faşist düşünceler üretiyor olabilir, başkalarına sonsuz acılar yaşatacak ve kendi halkına utanç duyacakları türden miras bırakacağı olayların başlamasına sebep olacak fikirlerle dolu olabilir.
İnsanlar hayatlarında hiç görmedikleri bir Yahudiden neden nefret ederler ? Ve onlara yapılanlara neden seyirci kalırlar ?
Peki ya bir Kürtten, Ermeniden, Türkten, Süryaniden, Hristiyandan, Müslümandan, Aleviden, Sünniden ??????
(Yine hastalıklı düşünceler üretmeye başladım..)
Ne zaman bu kitaptan birine bahsedecek olsam, okuması zor bir roman derim. Ancak dilinden değil, içinde anlatılanlardan dolayı zordur okuması, sindirmek zaman alır. Okurken yüreği sıkışır insanın, ama bittiğinde iyi ki okumuşum dersiniz. Pek çok kişi ismine aldanarak çocukken okuyor veya çocuk kitabı sanıyor ancak kitaptakiler bir yetişkinin bile kaldırmakta zorlanacağı cinsten.
Dehşet,vahşet,şiddet,eziyet,ensest,her türlü sapkınlık...Bilinçaltınızı çöplüğe döndürecek bir kitap!..Eğer yazarın iddia ettiği gibi,kitap,gerçekleri anlatıyorsa "Doğu Avrupa" geçmişine bakıp bakıp ağlasın ve insanlık dersi vermesin hiçbir millete..Yok,gerçek değil de kurguysa, kesinlikle hastalıklı bir ruhun kaleminden çıkmış! Savaş,elbette insanı insanlıktan çıkaran bir olgu ama kitapta "insanlık" namına hiçbir şey yok neredeyse..yazara göre tek insani olan, "Kızılordu" ve Stalin Rusya'sı..Stalin'in yaptıklarını ise biraz tarih okuyan herkes bilir:)
Sosyal Psikoloji dersi hocamın defalarca önerdiği kitap... Her ne kadar kısmen fantastik bulsam da Kosinsk, savaşın bir çocuk bakış açısında tüm yönleriyle ortaya koyması sayfaların çocuğun düşüncelerinden fırlamış gibiydi. Nazilerin vahşetini ortaya çıkarması bir yana Polonya halkının Nazilerden daha iğrenç insana olan bakış açısı hele ki ölüm trenlerinden kurtulmak için trenden atlayanlara yardım edeceklerini onları öldürmelerine beynim idrak edemiyordu. Kitabın sonunda Kosinsk'inin kitabı dahi okumayanlar halkı tarafından halkını kötülediği ve yalan söylediğini iddia ettiği için vatan haini ilan etmesini ise beklenmedikti benim için. Kitap Polonya'da hala yasak mı emin değilim ama tahammül sınırımızı genişletmemiz gerektiğini düşünüyorum. Türkiye içinde benzer durum söz konusu vatan ilanı ilan ettiğimiz insanların vatan haini olduguna dair argümanlarımız neler? Cevap çoğunlukla medya ise 1940'ların Polonya halkından farkımız belki de kalmayacak.
Bu kitabı okuduğumda 11-12 yaşlarındaydım. İnceliğine kapılıp almıştım elime. Çok etkilendiğimi ve dağıldığımı hatırlıyorum. Üzerimdeki etkisi o kadar fazla oldu ki yeterli olgunluğa ulaştıktan sonra bile bir daha okumaya cesaret edemedim.
Kitabı benimle takas eden periyodik neşriyat'a teşekkür ediyor sayesinde ilginç bir kitap okuduğumu belirtmek istiyorum.Olay küçük kahramanın gözünden anlatılmış.Beklemediğim kadar akıcı,edebi.
Altı çizilesi sözcükler barındıran kitap.
(...)Beni şaşırtıyordu şu Almanlar.Amma ziyankardılar ha!Böylesine acımasız,sefil bir dünyanın hakimi olmak neye yarardı?(...)
Biraz mide gerektiren cinsten.1940'lar Almanya'sı desem zaten ne kadar mide gerektiği anlaşılır.Okuduğum kitabın yayınevi E yayınları.Kitabın kapağında denildiği gibi 'Cehaletin,boş inancın tuzağı insanlar(...)' Arka planında olayları şekillendiren şiddetin şiirini yazan J. Kosinski eserini şiddetle okumanızı tavsiye ederim.
Okunulanlar abartı gibi gözükebilir belki ama yaşanmış hikayelerin de bundan farklı bir yanı yok anlatılanlardan yola çıkıldığında.
Belki bir kesimi kötüleyebiliyor bu yazılanlar hatta ve hatta bir tane bile iyi bir insana rast gelinmez mi denilebilir belki ama o zamanın koşulları ve ufak tefek köylerin basit düşünceleri tüm medeniyeti yok etmeye bile yeterlidir doğru düşünüldüğünde.
Okurken elbet yüzümü buruşturduğum ve yok artık dediğim yerler oldu ama en indirgenmiş halinde sonuçta bu bir romandır diyerekten kitabı sonlandırıp rafına geri koyabildim.
O zamanın koşullarına göre böyle açık bir dille yazılan esere ancak ve ancak saygı duyarım. Boyalı kuş(insan,medeniyet) , ne büyük bir zalimlik, ne büyük bir cahillik, ne büyük bir canilik ...
bukadar şiddet olurmu detirtecek bir kitap ve bir çocuğun şiddet içinde yaşamaya çalışmasını absürd bir dille anlatan kosinski sonucuda çok güzel bağlamış bence.
2.dünya savaşında cephede değil ama köylerde hayatta kalmaya çalışan 6 yalındaki çocuğun kendi ağzından öyküsü, açıkçası okurken bana çok sert ve abartı geldi ama daha sonra yazarın 10. yıl için yazdığı yazıyı okuyunca az bile yazdığını gördüm ve kanım dondu, bence muhakkak okunması lazım, savaşın arka plandaki yüzünü görmek için...
Karton Cilt, 239 sayfa
2002 tarihinde, E Yayınları tarafından yayınlandı