Zerdüşt, yalnız olarak dağdan aşağıya indi ve kimse ile karşılaşmadı. Fakat ormanın içine girince karşısına yaşlı bir adam çıktı. Bu adam ormanda kök toplamak için kutsal kulubesinden çıkmıştı. İhtiyar Zerdüşte şöyle seslendi: Bu yolcu bana yabancı gelmiyor. Birkaç yıl önce buradan geçmişti. Adı Zerdüşttü, fakat o değişmiş. O zaman külünü dağa götürüyordun, bugün ateşini vadilere mi taşımak istiyorsun? Yalnızlıkta iken bir deniz içindeymiş gibi yaşıyordun ve deniz seni taşıyordu. Şimdi ne yazık ki kiraya çıkmak istiyorsun. Gövdeni yine kendin sürüklemek istiyorsun. Zerdüşt cevap verdi: İnsanları seviyorum. İhtiyar dedi ki: Benim ormana ve yalnızlığa çekilişimde ki neden, insanları pek çok sevdiğimden değil mi? Şimdi Tanrıyı seviyorum. İnsanları sevmiyorum. İnsan, bence oldukça eksik bir şeydir insanı sevmek beni yokedebilir. Zerdüşt dedi ki: Ne diye sevgiden bahsediyorum, ben insanlara bir armağan götürüyorum.
Zerdüşt, yalnız olarak dağdan aşağıya indi ve kimse ile karşılaşmadı. Fakat ormanın içine girince karşısına yaşlı bir adam çıktı. Bu adam ormanda kök toplamak için kutsal kulubesinden çıkmıştı. İhtiyar Zerdüşte şöyle seslendi: Bu yolcu bana yabancı gelmiyor. Birkaç yıl önce buradan geçmişti. Adı Zerdüşttü, fakat o değişmiş. O zaman külünü dağa götürüyordun, bugün ateşini vadilere mi taşımak istiyorsun? Yalnızlıkta iken bir deniz içindeymiş gibi yaşıyordun ve deniz seni taşıyordu. Şimdi ne yazık ki kiraya çıkmak istiyorsun. Gövdeni yine kendin sürüklemek istiyorsun. Zerdüşt cevap verdi: İnsanları seviyorum. İhtiyar dedi ki: Benim ormana ve yalnızlığa çekilişimde ki neden, insanları pek çok sevdiğimden değil mi? Şimdi Tanrıyı seviyorum. İnsanları sevmiyorum. İnsan, bence oldukça eksik bir şeydir insanı sevmek beni yokedebilir. Zerdüşt dedi ki: Ne diye sevgiden bahsediyorum, ben insanlara bir armağan götürüyorum.
iki yılda bir, soğuk kış günlerinde, mümkünse yalnızken, açıp okuyup hatırlamakta fayda olan kitap
dilinin oldukça ağır olduğunu,içindeki hikayelerin her yaşta farklı bir izlenim yaratacağını düşünüyorum,o yüzden ara ara tekrardan okunmalı
Kendi arkadaşlarının deyimiyle 'mastürbasyon yapmaktan beyni çürümüş kişi'.Zerdüştü lise yıllarında okumuştum.Serde gençlik var.O zamanlar anlayamadım övülen göklere çıkarılan bu eseri şimdilerde yeniden okuma kararı aldım.Ancak değişen bir şey yok.Bu kitap ilk basıldığında zaten 20 tane basılmış onu da kendi arkadaşları almış(ayıp olmasın diye).
Kutsal kitap havasında yazılmış.İnsanlığa kutsal kitaplar gibi seslenmek istemiş(Defol ey haşere,ey zehirli soluncan); ancak bilmesini isterdim ki Popol Vuh bile daha heyecanlı bir kitaptı.Havariler,semboller gibi dini simgeler bolca var.Zerdüşt Ateist bir peygamberdir.Tanrı kavramı ona göre şair uydurmasıdır.Zerdüşt'e göre insan eşit değil,olmamalı da;eşit olursak üst insana ulaşamazmışız.Biz insanlık oturup üst insan olsun diye çabalamalıyız.Hatta bu faşist domuza göre aramızda savaş olmalı.Nietzsche seven kadınları da bir türlü anlayamamışımdır.'''Ay'ın kadın olduğunu düşünmek bile zoruna gidiyormuş'''erkek olarak düşünmek daha cazipmiş,kadını ruhça züğürt olarak görür,kadınlara giderken elinizden kırbacı eksik etmeyin der eksik kişilik.Sanırım anne sevgisi eksikliği,Salome'nin red cevabı bu hale gelmesine neden oldu.Kitabın son çeyreğinde kadını damızlık olarak gördüğünü açıkça göstermiş.Hatta haykırmış;
'henüz çocuk yapmak istediğim kadını bulamadım' sadece bu mısrayı 7 paragrafın sonunda da 7 kez tekrar etmiştir.
Bu arada Nietzsche'nin insan üstüne çok merak salmayın zaten onun insanüstü dediği şeye bizler şeytan diyormuşuz.
Yıllardır övülen eserde tek bir şeye katılıyorum ki 3 fena şey vardır;şehvet,hükmetme isteği,bencillik.
sindire sindire okunulmasını tavsiye ederim zira hiç bir şey anlamadan olumsuz eleştiri yapma durumunda kalınır
Benden tavsiye öncelikle yazar hakkında biraz kaynak kurcalayın ve daha sonra bu kitaba başlayın sonra kendinizi ona bırakın...
İnsan ancak kendi hayatını ve kendi içini yaşar. Bana benim olmayandan başka ne düşebilir? Benim olan bana döner, sonunda bana döner.
Kitap kutsal kitap tadında yazılmış. Mağaraya giderek bir çeşit peygamberliğe ulaşan Zerdüştün söyledikleri sözler, hayat felsefesi, yaşam biçimi vs. oldukça ağır bir dilde anlatılmış. Sorulması gereken soru şu aslında; kitap insana bir şeyler katıyor mu? Kendi adıma bir çok kitap okudum. Gördüğüm kadarıyla derin felsefik kitapları tam olarak anlayabilmek için, bu tip kitapları baya baya bir okuyup içinize sindirmeniz gerekiyor. Felsefeye bazı basit kitaplar harici çok fazla girmediğimden ve daha çok bilisel/tarihi kitapları okuduğumdan ben fazla bir tat alamadım. Anlatım dile ağır gerçekten, fakat anlaşılmayacak bir şey yok. Kitabın başından sonra anlatımını kavrayıp ona göre okuyarak deva ediyorsunuz. Felsefik kitapları bu denli anlamaya çalışmaktansa, tarih kitaplarını okuyup geleceği anlamak insanı daha fazla geliştirir diye düşünüyorum.
Felsefenin de ötesinde insanoğlunun acziyetinin ve mükemmelliğinin eseri...
285 sayfa