Buğday başağı gerçekte kokmaz. Duyulan sadece toz toprağın kokusudur. Yani kabuğunun kokusu, tıpkı yaşadığımız hayatın görünen yüzü gibi. İçindeki gerçek kokuyu asla bilemez insan, ta ki önce un sonra da müthiş kokular saçarak dönüştüğü ekmek olana kadar.
Buğday içindeki gizi saklar, dışarıya göstermez. Görmek isteyenin zahmete katlanıp o mucizevî dönüşüm yolculuğuna çıkması gerekir. Ancak o zaman insanlık tarihi kadar eski bir sırra vakıf olunur.
İnsan gibi, onun dış görünüşü ve içindeki sırları gibidir buğday. Kabuklara bakar insanları yargılarız. O kabuk hayatın sadece dışıdır. Özü ise içerde gizlidir. O öze varmak ise bir yolculuktur, zorlu bir yolculuk. Sabırlı olmaktan geçer. Sevmekten vazgeçmeden, o güzelliği içinde yaşatmaktan geçer. Başına gelen her şeyi sevmekten başka bir çaba istemez, yol ne kadar zorlukla dolu olursa olsun...
Buğday başağı gerçekte kokmaz. Duyulan sadece toz toprağın kokusudur. Yani kabuğunun kokusu, tıpkı yaşadığımız hayatın görünen yüzü gibi. İçindeki gerçek kokuyu asla bilemez insan, ta ki önce un sonra da müthiş kokular saçarak dönüştüğü ekmek olana kadar.
Buğday içindeki gizi saklar, dışarıya göstermez. Görmek isteyenin zahmete katlanıp o mucizevî dönüşüm yolculuğuna çıkması gerekir. Ancak o zaman insanlık tarihi kadar eski bir sırra vakıf olunur.
İnsan gibi, onun dış görünüşü ve içindeki sırları gibidir buğday. Kabuklara bakar insanları yargılarız. O kabuk hayatın sadece dışıdır. Özü ise içerde gizlidir. O öze varmak ise bir yolculuktur, zorlu bir yolculuk. Sabırlı olmaktan geçer. Sevmekten vazgeçmeden, o güzelliği içinde yaşatmaktan geçer. Başına gelen her şeyi sevmekten başka bir çaba istemez, yol ne kadar zorlukla dolu olursa olsun...
Aslında hem hikayeyi hem kurguyu çok sevdim. Kitabı bir solukta okudum. Bazı bölümlerde kendi hayatımdan izler buldum: 9-10 yıldız yerine 7-8 yıldız verme nedenim ise sadece kitapta anlatılanlarla kitabın adını ve kapağını eşleştirememiş olmam.
Buğday Kokusu yazarın yayınlanmış ilk kitabı. Bu yüzden ne kitapçıda hemen görüp şöyle bir arkasını okuyabileceğiniz kadar size yakın, ne de online kitap satış sitelerinde yanar döner reklamlarla dikkatinizi çekecek kadar iyi pazarlanıyor. Adını başarısız bulmam nedeniyle de tesadüfler olmasa kesinlikle elime geçmeyecek bir kitaptı. İnsan böyle kitaplara arada rastlayınca ister istemez arada neler kaçırdığını düşünüp üzülüyor.
Buğday Kokusu, içinde hem sevginin saflığını, hem terörün karanlığını, hem de farklı coğrafyalarda geçen bambaşka hayatların hikayesini barındırıyor. Rahatça okuyabileceğiniz tempoda olayların geliştiği, betimlemelerin olay kurgusunu yeterli şekilde desteklediği ve son sayfasına kadar ritmini kaybetmeyen, daha çok okuyucu tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir kitap.
Kitabın ilk iki yüz sayfası kötü demeyeyim ama çok basit bir Türkçeyle yazılmış. Sonra dili iyileşmiş ama kitabın bir ekseni yok. Başladığı yer bittiği yer aynı gözükse de tamamen sapmış.
Karton Cilt, 316 sayfa
Nisan2010 tarihinde, Cinius Yayınları tarafından yayınlandı