Akıl ümitsizlik yoluna gitmez, aşk var olmayınca!
Çöl insanı Halid, olağanüstü Alina ve korkusuz Jason… Yüreklerinin derinliklerinden yükselen bir tutkuyla yaşama tutunuyorlardı. Saf ve çocuksu bir aşkla…
Kuyudan yıllar öncesiydi. Akrebin zehri Halid’in damarlarında dolaşıyordu. Ölüme uzaklığı, hayat ile arasındaki mesafeden çok değildi. Ancak bir mucize onun kurtuluşunun anahtarı olacaktı. Yaşanacaklar henüz bitmemişti. Uzaklardayken bile ülkeyi yöneten diktatöre yakın olmak, Halid’in söküp atmak ve unutmak istediği bir lekeydi…
Küçük Alina’nın doğumunda yaşananlar sadece bir başlangıçtı… Alacakaranlığın içinden geçip kimselerin gitmediği kadar uzaklara gidebileceğini henüz kimse bilmiyordu…
Jason babası için ne hissetmesi gerektiğini düşünemeyecek kadar yorgundu. Ama bu yorgunluk onun yeni bir yolculuğa çıkmasına engel olmayacaktı…
Kuyunun çökmesiyle birlikte hayat iklimi de değişti. Halid yeni kuyu açma görevini üstüne aldı. Kuyu, kaderindeki lekenin uzantısı olacaktı. Yarım kalan o garip kuyunun başında, yakın tarihin en önemli olaylarından birinin yaşanacağını bilemezdi. Sadece onların değil, dünyanın da unutmayacağı o an adım adım yaklaşıyordu…
Batı doğuya, doğu batıya… Bazen de kendi içlerinde… Çoğunlukla inançlar uğruna, bazen de kavrayamadığımız amaçlarla, insanlığın savaşı sürüyor. Hiç ara vermeksizin savaşçı ruhlar vazgeçmiyor ve her an, her yerde karşımıza çıkıyor…
Yakın dönemde, savaşçı ruhlar tarafından tarihe kaydedilenlerin içyüzünü gerçekte bilmiyoruz. Bize sunulanı kabullenmeye o denli hazırız ki haklı olmak artık önemini yitirmiş durumda. Daha iyi sunum yapanı kabul ediyor, başkasına şans tanımıyoruz. Buna rağmen, seslerine pek kulak vermediğimiz, gerçeğin farklı olduğunu bilenlerin sayısı sandığımızdan çok daha fazla…
Akıl ümitsizlik yoluna gitmez, aşk var olmayınca!
Çöl insanı Halid, olağanüstü Alina ve korkusuz Jason… Yüreklerinin derinliklerinden yükselen bir tutkuyla yaşama tutunuyorlardı. Saf ve çocuksu bir aşkla…
Kuyudan yıllar öncesiydi. Akrebin zehri Halid’in damarlarında dolaşıyordu. Ölüme uzaklığı, hayat ile arasındaki mesafeden çok değildi. Ancak bir mucize onun kurtuluşunun anahtarı olacaktı. Yaşanacaklar henüz bitmemişti. Uzaklardayken bile ülkeyi yöneten diktatöre yakın olmak, Halid’in söküp atmak ve unutmak istediği bir lekeydi…
Küçük Alina’nın doğumunda yaşananlar sadece bir başlangıçtı… Alacakaranlığın içinden geçip kimselerin gitmediği kadar uzaklara gidebileceğini henüz kimse bilmiyordu…
Jason babası için ne hissetmesi gerektiğini düşünemeyecek kadar yorgundu. Ama bu yorgunluk onun yeni bir yolculuğa çıkmasına engel olmayacaktı…
Kuyunun çökmesiyle birlikte hayat iklimi de değişti. Halid yeni kuyu açma görevini üstüne aldı. Kuyu, kaderindeki lekenin uzantısı olacaktı. Yarım kalan o garip kuyunun başında, yakın tarihin en önemli olaylarından birinin yaşanacağını bilemezdi. Sadece onların değil, dünyanın da unutmayacağı o an adım adım yaklaşıyordu…
Batı doğuya, doğu batıya… Bazen de kendi içlerinde… Çoğunlukla inançlar uğruna, bazen de kavrayamadığımız amaçlarla, insanlığın savaşı sürüyor. Hiç ara vermeksizin savaşçı ruhlar vazgeçmiyor ve her an, her yerde karşımıza çıkıyor…
Yakın dönemde, savaşçı ruhlar tarafından tarihe kaydedilenlerin içyüzünü gerçekte bilmiyoruz.... tümünü göster
Karton Cilt, 472 sayfa
12Ağustos2013 tarihinde, Sage Yayıncılık tarafından yayınlandı