Nobel ödüllü Pearl Buck'un ünlü romanı "Çin Sarayında Bir Bakire", saraydaki iktidar mücadelesinin, entrikanın akıllara durgunluk veren yüzünü sürükleyici üslupla ortaya koyuyor.
İhtirasına gem vuramayan bir bakire... Sarayda söz sahibi olmak, kralın önüne geçmek için yapamayacağı yok...
Esas aşkını bile geri plana itiyor, ama içindeki aşk ateşini söndüremeden, entrikasını sürdürüyor.
Hedefine ulaşmak için birinci basamak saraya girmek... Önce saraya, sonra kralın yatağına giriyor. Entrikayla kralı yönlendirirken, halkını hiçe sayıyor... Bir taraftan da aşkından vazgeçemiyor, onu yanı başında görebilmek için payeler veriyor.
Aşk, entrika, esrarengiz ilişkiler...
"Çin Sarayında Bir Bakire", sizi bir başka dünyada gezdiriyor.
Nobel ödüllü Pearl Buck'un ünlü romanı "Çin Sarayında Bir Bakire", saraydaki iktidar mücadelesinin, entrikanın akıllara durgunluk veren yüzünü sürükleyici üslupla ortaya koyuyor.
İhtirasına gem vuramayan bir bakire... Sarayda söz sahibi olmak, kralın önüne geçmek için yapamayacağı yok...
Esas aşkını bile geri plana itiyor, ama içindeki aşk ateşini söndüremeden, entrikasını sürdürüyor.
Hedefine ulaşmak için birinci basamak saraya girmek... Önce saraya, sonra kralın yatağına giriyor. Entrikayla kralı yönlendirirken, halkını hiçe sayıyor... Bir taraftan da aşkından vazgeçemiyor, onu yanı başında görebilmek için payeler veriyor.
Aşk, entrika, esrarengiz ilişkiler...
"Çin Sarayında Bir Bakire", sizi bir başka dünyada gezdiriyor.
http://aanyankaa.tumblr.com/post/44557577351/bir-seylere-yetismeye-cal-san-bir-kitap-cin-saray-nda
Kitapta, Orkid Yehonala adlı genç kadının saraya girişinden ölümüne dek geçen olaylar anlatılıyor. Ancak çok uzun süren bu hayatta, Yehonala 3 ayrı imparator görmekle kalmıyor, kendisi de 3-4 kere İmparatoriçe oluyor. Nasıl olur demeyin, kitabı okuyun. Eh, kitapta bu kadar çok İmparator, bu kadar da değişken bir İmparatoriçe varken, ve tüm olaylar renkli, heyecanlı, hızlı bir saray hayatı içinde geçiyorken 246 sayfa haliyle kitaba yetmemiş. Kitap sanki “dur şöyle bir hikaye anlatayım ama fazla da vaktim yok, bir çırpıda anlatıp bitireyim” der gibi.
Yazarın, kendi kurguladığı olaylara yetişemediği izlenimini vermesi bir yana; yayınevi de kitabı basmak için bir hayli telaşa düşmüş olacak ki kitap gözardı edilemeyecek kadar çok imlâ hatalarıyla dolu.
İktidar hırsının ülkesi yok. En masumu bile baştan çıkardığına göre gerçekten tehlikeli bir şey şu koltuk sevdası. Cariyelikten imparatoriçeliğe uzanan zorlu bir hayat. Fakat yazarın tarzından ötürü evrensel geldi bana. Yani Çin'e özgü bir hava yakalayamadım. Herhangi bir saltanatta da geçebilirdi ki tarihte örneği çok. Doğunun o gizemli havasını pek verememiş. Ayrıca çok hızlı bir akış var ve bu da sürekli tekrara neden oluyor. Belki yazar tarih tekerrürden ibarettir mesajı vermek istemiştir. Zira Tzu Hsi hırsı ve seçimlerinin karşılığında pek de az buz bedeller ödemiyor. Ee ne demiş büyük düşünür Pirelli; "kontrolsüz güç, güç değildir.":)
Çin kültürü hakkında bilgi sahibi olmak bakımından iyiydi.
http://herkitapayribirdunyadir.blogspot.com.tr/2015/11/cin-saraynda-bir-bakire-pearl-s-buck.html
Karton Cilt, 313 sayfa
Kasım2012 tarihinde, Tutku Yayınevi tarafından yayınlandı