Cüce ile Bebek, toplam yirmi-bir kısa öyküden oluşuyor. Sıradan olmayan gidişatın yanında çok da sıradan olan günlerin anlatıcısı olmuş. Porselen bebeğin kırılması, üzgün yüzünden dolayı hapse atılan adam, köprüden geleni-geçeni sayan biri, kardeşlerinin açlığından endişelenen çocuğun hazin ölümü, evini zor durumda kalan hayvanlara açan kadın, tanımadığını bildiği birinin tanımazlıktan gelişine takılan tren bekleyen adam, rujuklar üzerine yapılan araştırmalar, bir şey olmasını bekleyen adam, krallığından güçlükle kaçan kral çocuk, dansöz olmak en büyük hayali olan genç kız, aldığı hediyeleri karısına veremeyen adam, ihaleyi kazanamama korkusu çeken biri, savaştan dönen dayısına hayran çocuk, sokakta dolanan köpeklerin vergisiz olanlarını yakalamakta usta ama vergili olmayan köpeği, bir kartpostal ile hayatı değişen genç, askerlerin geçirdiği bir gece, mesleği gülmek olan adam, ağaçlıklı yolun hayalini kura kura ölen asker, sahip olduğu dükkanı gözyaşları içinde devredeceğini söyleyen kadın, kendini kilisede bulup kalıp kalmama tereddüdü yaşayan bir günahkar ve herkesten borç alan kara koyundan sonraki ailenin kara koyunu...
Kısacık zaman dilimlerinin bile nasıl da öyküleşebileceğini gördüm bu kitapta. Minicik öykülerde koccaman duyguların birikmesi. Bu yüzden olsa gerek H. Böll Nobel Ödülü'nü kazanmak onuruna erişmiş.
Cüce ile Bebek, toplam yirmi-bir kısa öyküden oluşuyor. Sıradan olmayan gidişatın yanında çok da sıradan olan günlerin anlatıcısı olmuş. Porselen bebeğin kırılması, üzgün yüzünden dolayı hapse atılan adam, köprüden geleni-geçeni sayan biri, kardeşlerinin açlığından endişelenen çocuğun hazin ölümü, evini zor durumda kalan hayvanlara açan kadın, tanımadığını bildiği birinin tanımazlıktan gelişine takılan tren bekleyen adam, rujuklar üzerine yapılan araştırmalar, bir şey olmasını bekleyen adam, krallığından güçlükle kaçan kral çocuk, dansöz olmak en büyük hayali olan genç kız, aldığı hediyeleri karısına veremeyen adam, ihaleyi kazanamama korkusu çeken biri, savaştan dönen dayısına hayran çocuk, sokakta dolanan köpeklerin vergisiz olanlarını yakalamakta usta ama vergili olmayan köpeği, bir kartpostal ile hayatı değişen genç, askerlerin geçirdiği bir gece, mesleği gülmek olan adam, ağaçlıklı yolun hayalini kura kura ölen asker, sahip olduğu dükkanı gözyaşları içinde devredeceğini söyleyen kadın, kendini kilisede bulup kalıp kalmama tereddüdü yaşayan bir günahkar ve herkesten borç alan kara koyundan sonraki ailenin kara koyunu...
Kısacık zaman dilimlerinin bile nasıl da öyküleşebileceğini gördüm bu kitapta. Minicik öykülerde koccaman duyguların birikmesi. Bu yüzden olsa gerek H. Böll Nobel Ödülü'nü kazanmak onuruna erişmiş.
126 sayfa