Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan yakın tarihimizin simgelenmiş adlarından üçüdür. Bilindiği gibi bu üç genç "12 Mart" döneminin karanlık günlerinde, 6 Mayıs 1972 sabahı darağacına çıkarıldılar.
12 Mart'ın ''hukuk anlayışı''nın bir göstergesi ve sonucu olan bu infazlar, yıllarca kamuoyunun vicdanını rahatsız etmiş ve etmektedir. Demokrasi kültürünün perspektifinden bakıldığında, yakın tarihimizde verilmiş pek çok karar gibi bu kararın da aşırı siyasallaşmış bir hukuk anlayışının örneklerinden olduğu kabul edilecektir.
Bu yapıt, üç gencin darağacında can verişlerinin dördüncü yılı olan 1976'da, 18 gün süren olaylı bir yazı dizisinin ardından kitaplaştırılmıştır. Dizinin yayını süresince hemen her gün ağır cezalık davalar açılmış, toplatma kararları verilmiştir. Kitaplaşan yapıt da ağır baskılara uğramıştır. Bir dönem kuşağının el kitabı olan bu efsanevi yapıtı, yasaklı sürecinin öyküsünü de içeren yeni bir düzenlemeyle sivil tarihimize belgesel bir katkı olarak sunuyoruz.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan yakın tarihimizin simgelenmiş adlarından üçüdür. Bilindiği gibi bu üç genç "12 Mart" döneminin karanlık günlerinde, 6 Mayıs 1972 sabahı darağacına çıkarıldılar.
12 Mart'ın ''hukuk anlayışı''nın bir göstergesi ve sonucu olan bu infazlar, yıllarca kamuoyunun vicdanını rahatsız etmiş ve etmektedir. Demokrasi kültürünün perspektifinden bakıldığında, yakın tarihimizde verilmiş pek çok karar gibi bu kararın da aşırı siyasallaşmış bir hukuk anlayışının örneklerinden olduğu kabul edilecektir.
Bu yapıt, üç gencin darağacında can verişlerinin dördüncü yılı olan 1976'da, 18 gün süren olaylı bir yazı dizisinin ardından kitaplaştırılmıştır. Dizinin yayını süresince hemen her gün ağır cezalık davalar açılmış, toplatma kararları verilmiştir. Kitaplaşan yapıt da ağır baskılara uğramıştır. Bir dönem kuşağının el kitabı olan bu efsanevi yapıtı, yasaklı sürecinin öyküsünü de içeren yeni bir düzenlemeyle sivil tarihimize belgesel bir katkı olarak sunuyoruz.
Öldüremediniz üç çınarı kök saldı şahlandılar Anadoludan...
Deniz Gezmişlerin zamanında neler yaşadıklarını en azından bir kısmını öğrenebildiğim bir kitap. Benim için en etkileyici kitaplardan biri olan Darağacında Üç Fidan kütüphanemin gözdesidir.
Her ne kadar okulda siyasi içerikli kitaplar okumak yasak olsa da . Okumuştum ve ceza alma riskime değmişti . Ayrıca bazı dağıtıcılarda kitabın yanında poster de veriyorlar . Almayı düşünenler yanında poster istemeyi unutmasınlar :)
Kitabı okurken gözyaşlarıma hakim olamadım. Darağacındaki 3 fidanın vatan, bağımsızlık mücadelesi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Döneme ışık tutan edebi nitelikte bir kitap. Elimde taşımaktan gurur duydum. Kesinlikle okunmalı.
ağlayarak okuduğum muhteşem bir kitap tarih sizleri unutmayacak..
Böyle bir olay en güzel bu şekilde yazılabilirdi. Zaten Denizler'in idam süreci, davalarına olan kararlılıkları, bağımsızlık aşkları sizi her şekilde etkiliyor. Tüm bunlar bir de güçlü bir anlatım tarzıyla birleşince ortaya müthiş bir eser çıkmış. Bu kitabı okumayan ben solcuyum demesin!
Bu kitap o zaman ''Kitaplık'' olan kütüphaneme girdiğinde 7. sınıf öğrencisiydim. Kitabı satın aldığımız gün dün gibi aklımda. Babamın bana ilk aldığı kitap buydu. İşin cilveli yanı ise kendisi ağır şekilde Türk-İslam sentezini benimser. 8. Sınıf öğrencisi için pek ideal olmayan bu kitabı babama neden aldığımızı sorarken aklım ''Gençlik kitapları'' reyonunda idi. Bana verdiği cevap şu yöndeydi. '' Her fikri ölç, tart biç, düşüncelerin kulaktan dolma değil, kendine ait olsun. Sana ait olmayanı düşüneni daha çok sev, hayat gerçekten farklılıklarla güzel, bu çocuklar zamanında memleketleri için bir şey yapmaya çalıştılar, onları anlayamadık Dursun önkuzu da bizim, denizlerde bizim dedi (hemen hemen cümle tamamiyle böyle)'' Ki kendisi 69 lu ve bu idamlara karşı herhangibi bir sorumluluğu da yok.. O günden sonra biriktirdiğim tüm düşünce ve ideolojileri kendim ölçüp tarttım benimsedim, kabullendim.... Bugün yeniden baştan sona bu kitabı okuyup bitirmenin buruk sevincini yaşıyorum. Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki taban tabana zıt görüşlerimiz olsa da Türkiye tarihinin en acı en can yakıcı olaylarından biri. Benim için hayatıma yön veren kitaplardan oldu. Şunu tüm kalbimle söylüyorum ki ( Siyasi cinayet ve idamlara karşı çok sert çizgilerim var ) keşke yaşamalarına izin verilse bu cinayet işlenmeseydi. Keşke çocuklarını ve akabinde torunlarını görecek kadar sıhhatli bir yaşamları olsaydı. Keşke, keşke....
Karton Cilt, 208 sayfa
Mart1998 tarihinde, Gendaş Kültür Sanat Yayıncılık tarafından yayınlandı