Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Sinan Cemgil ve daha niceleri. Mamak Askeri Cezaevinde bu çocukların çoğuyla konuşmuştum. Denizle anlaştığımız gibi, tuttuğum notlardan yola çıkarak bir roman yazacaktım. Sorduğum sorularla onları sürekli küçük ayrıntılara yöneltmeye çalışmıştım. Roman, bu ayrıntılardan doğup gelişecekti. Ne yazık ki iş yarım kaldı. Hele belgesel bir roman için elimdeki notların yetersizliğini görünce böyle bir çalışmaya girmekten vazgeçmek zorunda kaldım. Yıllar sonra, bir başka biçimlemeyle, sonunda oluşturabildim bu kitabı. Gülünün Solduğu Akşam, serüven dolu sürükleyici bir roman gibi de okunabilir. Ama acı ve hüzün yüklü bir kitap olduğu da bilinmelidir. Anı, belge, anlatı karışımı bu kitabı dilerseniz bir roman gibi okuyun; yeter ki sizde bırakacağı hüzün kalıcı olsun.ERDAL ÖZ
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Sinan Cemgil ve daha niceleri. Mamak Askeri Cezaevinde bu çocukların çoğuyla konuşmuştum. Denizle anlaştığımız gibi, tuttuğum notlardan yola çıkarak bir roman yazacaktım. Sorduğum sorularla onları sürekli küçük ayrıntılara yöneltmeye çalışmıştım. Roman, bu ayrıntılardan doğup gelişecekti. Ne yazık ki iş yarım kaldı. Hele belgesel bir roman için elimdeki notların yetersizliğini görünce böyle bir çalışmaya girmekten vazgeçmek zorunda kaldım. Yıllar sonra, bir başka biçimlemeyle, sonunda oluşturabildim bu kitabı. Gülünün Solduğu Akşam, serüven dolu sürükleyici bir roman gibi de okunabilir. Ama acı ve hüzün yüklü bir kitap olduğu da bilinmelidir. Anı, belge, anlatı karışımı bu kitabı dilerseniz bir roman gibi okuyun; yeter ki sizde bırakacağı hüzün kalıcı olsun.ERDAL ÖZ
Icimde yanik izmaritler agzimda kuf tadi kulagimda bos bir ugultu..
En uzun koşuysa elbet Türkiye'de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, AŞK olsun!
Erdal Öz'ün bu eserinde zaman zaman Deniz Gezmiş'i dinlemiş gibi oldum. Duygulanmamak elde değil.
Herkes ne zaman ölür,
elbet gülünün Solduğu Akşam
bence yakın tarihte olanları kabul etmeyen herkesin okuması gereken bir kitap.
Gencecik 3 fidanın gerçeğe en yakın şekilde anlatıldığı bir roman.
Çok güzel bir kitap.Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın dar ağacına gidişlerini ve daha birçok arkadaşının cezaevine girdiklerinde Erdal Öz'le yaptıkları konuşmalar, tüm gerçekler Erdal Öz'ün üslubuyla okurlara sürekleyici bir kitap sunuyor.1,5 günde bitirdim ve rahatlıkla önerebilirim.
Tarih okumaya bu kitapla başlamıştım . İyi ki de öyle yapmışım .Gerçek belgeler mektuplar tanıklar . 15 yaşındaydım bu kitabı okurken onun sayesinde bi çok şey öğrendim . Bana çok şey katmıştı . Herkese bi hikaye kazndırabilir . Duygu yüklü ağır betimlemeler yerine hüzünlü gerçekler var .
Bir insan olarak karşınızdaki ins nın insanlıktan bunca uzaklaşmasını şaşkınlık vew utanç içnde okuyabileceğiniz bir vahşet.. Elleri kanlı insanların yanısıra vicdanlarına da kan bulaşmış insanların varlıklarından bir insan olarak utanıyorumm..
Karton Cilt, 305 sayfa
Mayıs2010 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı