Erasmus (1469-1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511'de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır. Erasmus, dostu Thomas More'u eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir haftada yazdığını söylediği Deliliğe Övgü'de şu soruyu sorar: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir? Gülmece bu çerçevede gelişir ve söz kendisini övmesi için deliliğe bırakır. Delilik, yaratıcısının savunduğu her şeyi eleştirerek gençliği, hayattan zevk ve neşe almayı, baş döndüren cinselliği över. Çocuklukta, yaşlılıkta, dostlukta, aşkta ve evlilikte, savaşta ve barışta, kendisinin insanlara nasıl egemen olduğunu ve onları nasıl mutlu kıldığını gösterir. Deliliğe Övgü, yazılışından günümüze felsefe ile gülmecenin birleştiği en yetkin ürünlerden biri olma özelliğini sürekli korumuş bir kitaptır.
Erasmus (1469-1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511'de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır. Erasmus, dostu Thomas More'u eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir haftada yazdığını söylediği Deliliğe Övgü'de şu soruyu sorar: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir? Gülmece bu çerçevede gelişir ve söz kendisini övmesi için deliliğe bırakır. Delilik, yaratıcısının savunduğu her şeyi eleştirerek gençliği, hayattan zevk ve neşe almayı, baş döndüren cinselliği över. Çocuklukta, yaşlılıkta, dostlukta, aşkta ve evlilikte, savaşta ve barışta, kendisinin insanlara nasıl egemen olduğunu ve onları nasıl mutlu kıldığını gösterir. Deliliğe Övgü, yazılışından günümüze felsefe ile gülmecenin birleştiği en yetkin ürünlerden biri olma özelliğini sürekli korumuş bir kitaptır.
Çok fazla dipnot var, dipnotlar mitolojik figürlere ilişkin bilgi içeriyor , lakin dipnotları ve kitabın esas anlatmak istediğini paralel takip etmek güçleşiyor. Kolay okumak adına zengin mitoloji kültürüne sahip olmak gerektiğini düşünüyorum. Toplumsal kriterleri sorgulamak adına güzel bir eser. Delilik bu yüzden güzel olsa gerek.
Onca sayfadan benim için arta kalan en güzel söz "Deli bile yaşadıklarından sonra bilge kesilir".
yarim birakmis olmak istemedigim icin bitirdim kitabi. hic sarmadi beni.
Bireyselliğe daha yakın davranarak genel olarak toplumu eleştirdiğini düşündüğüm bir kitap. Ağdalı bir anlatımı var, kimi zaman benzetmelerin aslında benzetme olduğunu unutum sonuca varıldığında "aa buna şey için öyle demişti o da oradan öyle oldu bak" gibi mini aydınlanmalar tecrübe etmenizi sağlayabilir.
Mitolojiyle(sadece yunana mitolojisi yetmeye bilir) ilgili ve Yunan klasiklerine de hakimseniz Erasmusun neşeli(bekledigimin aksine) anlatımından büyük keyif alabilirsiniz.
olayları yaşayarak öğrenmenin önünde iki engel vardır.biri utanç, diğeri ise korkudur.
Bu kitabı çok merak ediyordum. Ama merak ettiğim kadar güzel değildi. Yine de bu kitabı okumak çok faydalı oldu. Çünkü ilginç ve birçok aykırı fikri burada okudum. Eser ilginç ve espirili bir dil ile yazılmış bir eleştiridir. Bu eleştiriler filozoflar, bilginler, din adamları ,dinler ve özelikle Hıristiyan dinine yapılıyor.
Biz aciz insanların işene gelene evet işine gelmeyen zamanda hayır demesidir:delilik durumu.Tabi bunu farklı örneklerle beslemiş olsa da özeti bu diyebilirim.
İçerisinde çok fazla bilinmeyen barındırıyor.Yunan mitolojisine uzak olduğum için fazla zevk alamadım.
Karton Cilt, 222 sayfa
Temmuz2010 tarihinde, Kabalcı Yayınevi tarafından yayınlandı