Baba bir gün bir iş için uzağa gidip de gelmeyince, Roberta, Phyllis ve Peter anneleriyle başka bir şehre taşındılar. Fakirleşmişlerdi eskiye göre ama çocuklar gittikleri yerde demiryolu etrafında ilginç olaylar yaşadılar. Yeni ve sakin hayatları, sürpriz dolu maceralar ve yeni arkadaşlarla çok güzel geçiyordu. Ama Roberta kardeşlerine, annesinin ne kadar üzgün olduğunu anlatamıyordu. Ve bir gün Roberta eski bir gazete kupüründen babasının gerçekten nerede olduğunu öğrendi...
******
DEMİRYOLU ÇOCUKLARI Roberta, Peter ve Phyllis, Edgecombe Villasında çok mutlu bir yaşam süren üç çocuktu, ancak başka türlü bir hayata başlayınca bir zamanlar ne kadar mutlu olduklarını anladılar. Babaları uzun bir süreliğine uzaklara gidince, üç çocuk ve anneleri, Londradaki evlerinden ayrılıp taşrada bir eve taşındı. Yakındaki tren istasyonunda huzur buluyorlardı, bu arada memur Perks ve istasyon müdürü ile arkadaş oldular. Ancak babalarının nereye gittiğini ve ne zaman döneceğini bilmiyorlardı.
************
Babaları bir gece iki yabancıyla birlikte ortadan kaybolunca Roberta, Peter ve Phyllisin hayatları aniden değişir. Londrada mutluluk içinde yaşadıkları evi, anneleriyle birlikte terk etmek zorunda kalırlar.
Küçük bir kulübeye yerleşirler. Zor günler başlamıştır... Kulübelerinin yakınından bir demiryolu geçmektedir. Bir süre sonra kendilerine
raylardan bir dünya kurarlar. Bir yandan da babalarının sırrını çözmeye çalışmaktadırlar. Peki babalarını bulup mutlu günlerine dönebilecekler midir?
************
Ancak ailelerinin yaşadığı bir şanssızlık sonucu büyük şehirdeki hayatlarına veda etmek zorunda kaldılar. Babaları uzun bir süreliğine uzaklara gidince, çocuklar anneleriyle birlikte küçük bir köye taşındılar. Köyde yaşamanın bazı zorlukları vardı ve başlangıçta çok şaşırtıcı şeyler gördüler.
Ancak zamanla yeni dostlar edinince, köy hayatının da çok eğlenceli ve hatta maceralı olabildiği ortaya çıktı.
************
I874 yılında İstanbula gelen ve 1877de yazdığı kitap Türkçede İstanbul adıyla yayımlanan İtalyan romancı, kısa öykü yazarı ve şair De Amicisin yirmi beşi aşkın dile çevrilmiş olan Çocuk Kalbi, yazıldığı dönemin belli bir yaş grubuna yönelik olsa da, kalbini hayata açmaya hazırlanan, başka insanların kalplerinin seslerini duymayı bilen herkesin kitabı. Enrico adlı öğrencinin günlüğü biçiminde yazılmış, bir ders yılını kapsayan metinlerin arasına serpiştirilmiş ibret öyküleri, İtalyan ulusal birliğinin kurulma döneminin öne çıkarttığı yurtseverlik, özveri, yiğitlik, dostluk gibi konuları içeren öykülerle birleşip bu anı-romanı tarihselleştiriyorlar.Çocuk Kalbi: Kalbin sesi yanıltmaz.
************
Onlar başlangıçta demiryolu çocukları değillerdi. Hatta hayvanat bahçesine ya da Madame Tusaaud Müzesi ne gittikleri günler dışında, demiryolunu akıllarına bile getirdiklerini sanmam. Anne babalarıyla banliyöde oturan sıradan çocuklardı işte.
******
Baba bir gün bir iş için uzağa gidip de gelmeyince, Roberta, Phyllis ve Peter anneleriyle başka bir şehre taşındılar. Fakirleşmişlerdi eskiye göre ama çocuklar gittikleri yerde demiryolu etrafında ilginç olaylar yaşadılar. Yeni ve sakin hayatları, sürpriz dolu maceralar ve yeni arkadaşlarla çok güzel geçiyordu. Ama Roberta kardeşlerine, annesinin ne kadar üzgün olduğunu anlatamıyordu. Ve bir gün Roberta eski bir gazete kupüründen babasının gerçekten nerede olduğunu öğrendi...
******
DEMİRYOLU ÇOCUKLARI Roberta, Peter ve Phyllis, Edgecombe Villasında çok mutlu bir yaşam süren üç çocuktu, ancak başka türlü bir hayata başlayınca bir zamanlar ne kadar mutlu olduklarını anladılar. Babaları uzun bir süreliğine uzaklara gidince, üç çocuk ve anneleri, Londradaki evlerinden ayrılıp taşrada bir eve taşındı. Yakındaki tren istasyonunda huzur buluyorlardı, bu arada memur Perks ve istasyon müdürü ile arkadaş oldular. Ancak babalarının nereye gittiğini ve ne zaman döneceğini bilmiyorlardı.
************
Babaları bir gece iki yabancıyla birlikte ortadan kaybolunca Roberta, Peter ve Phyllisin hayatları aniden değişir. Londrada mutluluk içinde yaşadıkları evi, anneleriyle birlikte terk etmek zorunda kalırlar.
Küçük bir kulübeye yerleşirler. Zor günler başlamıştır... Kulübelerinin yakınından bir demiryolu geçmektedir. Bir süre sonra kendilerine
raylardan bir dünya kurarlar. Bir yandan da babalarının sırrını çözmeye çalışmaktadırlar. Peki babalarını bulup mutlu günlerine dönebilece... tümünü göster
bu kitap bana küçüklük arkadaşım ezel baharın hediyesi gerçektende çok güzel bir seçim yapmış çok teşekkür ederim ezelbahar:))))))))
Nesbith genelde çocuk hikayeleri yazan bir yazar. Bordo-Siyah dünya klasiklerinden yayınlanan kitapta resimlerde yer alıyor.
Dikkat çeken en önemli nokta ise Nesbithdeki Kemalettin Tugcu tarzı. Her ne kadar çok büyük bir edebi değeri olduğunu düşünmesem de eğlendirici bir kitap. Ayrıca 3 kardeşin maceralarını okurken ''keşke böyle çocuklarım olsa'' diyeceksiniz.
Okuduğum ilk kitap. İyi bir başlangıçtı çok az hatırlasam da unutamayacağım güzel bir kitaptı.
Erişkin ya da çocuk klasiklerini pek okumamış biri olan ben yavaş yavaş bu eksiğimi tamamlamaya çalışarak başladım bu kitaba. Kitapta babalarından ayrı düşmüş ve anneleriyle fakir bir hayata devam etmeye çalışan kardeşler anlatılıyordu. Oldukça hızlı okunabilen, sürükleyici, okuması zevkli bir klasikti.
Karton Cilt, Hikaye-Roman-Masal , 204 sayfa
2009 tarihinde, Alfa Yayınları tarafından yayınlandı