Henry Kissinger, bu tartışmalar yaratan anıtsal kitabında -belki de en önemli eserinde diplomasinin ne olduğu konusuna ışık tutuyor. Tarihi kendi açısından yorumlayarak işe koyulan Kissinger, dünya liderleriyle olan kişisel görüşmelerine de ağırlık vererek, kitabında, diplomasi sanatının inceliklerini ve güç dengesinin, yaşadığımız dünyayı nasıl yarattığını açıklamakta ve kendi idealleri ve eski dünyaya güvensizliklerinin yanısıra ülkelerinin büyüklüğü ve diğer ülkelerden soyutlanmış olmasıyla da korunan Amerikalılara dünyanın uymasını istediği, fakat uymadıkları kendine özgü dış politikalarını göstermeye çalışmaktadır. Modern devlet sisteminin babası sayılan Kardinal Richelieuden, içinde yaşadığımız Yeni Dünya Düzenine kadar geçen üç yüz yılı aşan tarihi dilimi içinde Kissinger, modern diplomasinin, nasıl savaş ve barış güçleri arasındaki güç dengesinde yaşanan deneyim ve çabalardan doğduğunu ve Amerikanın, bazen kendi zararına olsa da bu oluşumdan ders almayı nasıl reddettiğini ortaya koymaktadır. Henry Kissingerın da bu olayların merkezinde olduğu onlarca yıl içinde, bundan önce ve sonra, bizim yaşamımızı biçimlendiren gizli görüşmeler, büyük olaylar ve devlet adamlığı sanatı üzerine ayrıntılı ve orjinal bir gözlem bolluğuyla birlikte De Gaulle, Nixon, Chou En-Lai, Mao Tse-Tung, Reagen ve Gorbaçovu da içine alan ve Kissingerin kişisel deneyim ve bilgilerine dayanan dünya liderlerinin özel portreleri, okuyucuya zirvedeki diplomaside neler olup bittiğini gözlemleyebilmek için nadir bir pencere açmaktadır. Ulusal diplomasi üslûpları arasındaki farkları çözümleyen Kissinger, değişik toplumların dış politikalarını yürütmede nasıl özel yollar ürettiklerini ve Amerikalıların, ta başlangıçtan beri nasıl idealizme dayanan farklı bir dış politika peşinde olduğunu göstermektedir. Kissinger, görüşlerini, kanaat ve yaşadığı olayları, Nixonın dış politika ortağı olarak yaptığı delici diplomatik girişimlerini, gerçek hikâyelerle süsleyerek kitabında anlatmaktadır. Derin tarih bilgisi, zekâsı ve ulusları birbirine bağlayan ve birbirinden ayıran güçleri çok iyi kavraması ile tanınan Kissengerin Diplomasi kitabı, Amerikanın dünyadaki durumu ile ilgilenen herkes için okunması gereken bir kitaptır. Henry Alfred Kissinger, Amerikanın 56. Dışişleri Bakanı olarak 22 Eylül 1973 tarihinde yemin ederek görev başlamış ve bu görevini 20 Ocak 1977 tarihine kadar korumuştur. Aynı zamanda, Başkanın Ulusal Güvenlik İşleri Yardımcılığı görevini de 20 Ocak 1969dan 3 Kasım 1975e kadar sürdürmüştür. (3. Basım: Arka Kapak) Henry Kissinger, tartışmalar yaratan bu anıtsal kitabında diplomasinin ne olduğu konusuna ışık tutuyor. Tarihi kendi açısından yorumlayarak işe koyulan Kissinger, dünya liderleriyle olan kişisel görüşmelerine ağırlık vererek, diplomasi sanatının inceliklerini ve güç dengesinin, yaşadığımız dünyayı nasıl yarattığını açıklıyor, kendi idealleri ve eski dünyaya güvensizliklerinin yanı sıra ülkelerinin büyüklüğü ve diğer ülkelerden soyutlanmış olmasıyla da korunan Amerikalılara, kendilerine özgü dış politikalarını göstermeye çalışıyor. Modern devlet sisteminin babası sayılan Kardinal Richelieuden, içinde yaşadığımız Yeni Dünya Düzenine kadar geçen üç yüzyılı aşan tarih dilimi içinde Kissinger, modern diplomasinin, savaş ve barış güçleri arasındaki güç dengesinde yaşanan deneyim ve çabalardan doğduğunu ve Amerikanın, bazen kendi zararına olsa da, bu oluşumdan ders almayı reddettiğini ortaya koyuyor. De Gaulle, Nixon, Chou En-Lai, Mao Tse-Tung, Reagan ve Gorbaçov gibi dünya liderlerinin özel portrelerini sunarak okuyucuya zirvedeki diplomaside neler olup bittiğini anlatıyor; görüşlerini, yaşadığı olayları, Nixonın dış politika ortağı olarak yaptığı diplomatik girişimleri, gerçek hikâyelerle süsleyerek aktarıyor. Derin tarihi bilgisi, zekâsı ve ulusları birbirine bağlayan ve birbirinden ayıran güçleri çok iyi kavraması ile tanınan Kissingerın Diplomasi kitabı, Amerikanın dünyadaki durumu ile ilgilenen herkes için okunması gereken bir yapıt.
Henry Kissinger, bu tartışmalar yaratan anıtsal kitabında -belki de en önemli eserinde diplomasinin ne olduğu konusuna ışık tutuyor. Tarihi kendi açısından yorumlayarak işe koyulan Kissinger, dünya liderleriyle olan kişisel görüşmelerine de ağırlık vererek, kitabında, diplomasi sanatının inceliklerini ve güç dengesinin, yaşadığımız dünyayı nasıl yarattığını açıklamakta ve kendi idealleri ve eski dünyaya güvensizliklerinin yanısıra ülkelerinin büyüklüğü ve diğer ülkelerden soyutlanmış olmasıyla da korunan Amerikalılara dünyanın uymasını istediği, fakat uymadıkları kendine özgü dış politikalarını göstermeye çalışmaktadır. Modern devlet sisteminin babası sayılan Kardinal Richelieuden, içinde yaşadığımız Yeni Dünya Düzenine kadar geçen üç yüz yılı aşan tarihi dilimi içinde Kissinger, modern diplomasinin, nasıl savaş ve barış güçleri arasındaki güç dengesinde yaşanan deneyim ve çabalardan doğduğunu ve Amerikanın, bazen kendi zararına olsa da bu oluşumdan ders almayı nasıl reddettiğini ortaya koymaktadır. Henry Kissingerın da bu olayların merkezinde olduğu onlarca yıl içinde, bundan önce ve sonra, bizim yaşamımızı biçimlendiren gizli görüşmeler, büyük olaylar ve devlet adamlığı sanatı üzerine ayrıntılı ve orjinal bir gözlem bolluğuyla birlikte De Gaulle, Nixon, Chou En-Lai, Mao Tse-Tung, Reagen ve Gorbaçovu da içine alan ve Kissingerin kişisel deneyim ve bilgilerine dayanan dünya liderlerinin özel portreleri, okuyucuya zirvedeki diplomaside neler olup bittiğini gözlemleyebilmek içi... tümünü göster
856 sayfa