Dört Köşeli Üçgen

Edebiyatımızın özgün kalemlerinden Salâh Birsel hiciv sanatının en başarılı örneklerinden birini sunuyor. Dört Köşeli Üçgen, mekânın; birey algısı bakımından kırılarak yeniden yorumlanışı, belleğin ritimlerine karşı çıkış, ahlak totaliterliğine tepki olarak koyulan birkaç karışlık mesafe...

"Değil"lerin dünyasına hoş geldiniz.

"Ben bir gözlemciyim, uluslararası bir gözlemci.
Gece uyurken bile gözlemcilik görevimi elden bırakmam.
Gazinoda oturanlar, işportacılar, memurlar, müdürler, satınalma kurulu üyeleri, şoförler, karaborsacılar, önemli derneklerin genelyazmanları, orospular, hırsızlar, aydınlar hep benim gözlemim altındadır.
Ben, bu gözlemciliğe, çalıştığım Tütün Yaprakevi'nin deposunda alıştım.
İşimin, günün yirmi dört saatinde etrafı kolaçan etmek olması beni, ister istemez, kimi gerçeklere varmağa, gerçeklerin öteki yanlarını, üçüncü yanını, dördüncü yanını, beşinci, on beşinci, otuz beşinci yanını görmeğe götürüyordu.
Benim bu görevimi çokları anlamamıştır.
Gözlem gücümü depodaki işlere açık tutuşumun, tütünlerin havalandırılması gerektiğini şeflerime haber verişimin özel bir anlamı olduğuna kulak asmayanlar:
Ulan, şuna açıkça bekçiyim desene, diye bana çıkışmışlardır."

Edebiyatımızın özgün kalemlerinden Salâh Birsel hiciv sanatının en başarılı örneklerinden birini sunuyor. Dört Köşeli Üçgen, mekânın; birey algısı bakımından kırılarak yeniden yorumlanışı, belleğin ritimlerine karşı çıkış, ahlak totaliterliğine tepki olarak koyulan birkaç karışlık mesafe...

"Değil"lerin dünyasına hoş geldiniz.

"Ben bir gözlemciyim, uluslararası bir gözlemci.
Gece uyurken bile gözlemcilik görevimi elden bırakmam.
Gazinoda oturanlar, işportacılar, memurlar, müdürler, satınalma kurulu üyeleri, şoförler, karaborsacılar, önemli derneklerin genelyazmanları, orospular, hırsızlar, aydınlar hep benim gözlemim altındadır.
Ben, bu gözlemciliğe, çalıştığım Tütün Yaprakevi'nin deposunda alıştım.
İşimin, günün yirmi dört saatinde etrafı kolaçan etmek olması beni, ister istemez, kimi gerçeklere varmağa, gerçeklerin öteki yanlarını, üçüncü yanını, dördüncü yanını, beşinci, on beşinci, otuz beşinci yanını görmeğe götürüyordu.
Benim bu görevimi çokları anlamamıştır.
Gözlem gücümü depodaki işlere açık tutuşumun, tütünlerin havalandırılması gerektiğini şeflerime haber verişimin özel bir anlamı olduğuna kulak asmayanlar:
Ulan, şuna açıkça bekçiyim desene, diye bana çıkışmışlardır."


Değerlendirmeler

değerlendirme
7 puan

1957'de yazılıp ilk kez 1985'te yayınlanmış bu roman, toplumu, entelektüel kesimi hikayeler içinde ortaya çıkan paradokslarla bir güzel kalaylarken; günümüzde neredeyse troll olarak niteleyebileceğimiz baş karakterinin ağzından gözlemciliğe bir güzelleme sunuyor. Melih Cevdet Anday romanlarını sevenlere tavsiye ederim.

1 puan

hayatımda okuduğum en sıkıcı en saçma kitaptı yazarın tek romanıymış başka roman yazmamasıda isabet olmuşşş

10 yıl, 10 ay
7 puan

Alegorik ve felsefik bir kitap..öncelikle çok farklı bir tarz..pek bilinmeyen sözcük ve deyimleri barındırıyor..(eşek alıp beygir satmak, hoşforoş, şandellemek)..ilginç..


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 128 sayfa
Sel Yayıncılık tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Hilalim x files aurora kafamdakiviziltilar evhamlı kurabiye
23 kişi

Okumak İsteyenler

Hilalim dilsizmütercim giizemss meleksaricam esra_kya1996
5 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski