Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı. O, artık masum değil....
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek'le şeytan birbirlerine aşık olmuş ve hikayenin sonu hiç iyi bitmemiş
Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı. O, artık masum değil....
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek'le şeytan birbirlerine aşık olmuş ve hikayenin sonu hiç iyi bitmemiş
Bir tutam "Fısıltı" + Bir tutam "Düşüş" + veeee bir şişe "Chemical X" = Duman ve Kemiğin Kızı ;)
http://gokkusagindakisonr...-duman-ve-kemigin-kz.html
Fantastik kitapları severim, hatta durun onlara bayılırım! Hele en eski mitolojileri farklı bir yorumla sunuyorlar ise. İşte bu kitap da öyle bir şeydi Melek ve Şeytanlar üzerine. Melekler bildiğimiz melek, çok güzel, kocaman kanatları olan varlıklar. Şeytanlar, yani kitaptaki isimleri ile Kimeralar bizim ve Meleklerin tabiriyle canavarlar. Yani hayvan şekilli olabiliyorlar. Koç boynuzları, kurt pençeleri tilki burnu, yılan vücut gibi.
"Sanki mutfakta duruyorsun ve oraya bir şey için girmişsin. ama neden mutfağa girdiğini bir türlü hatırlayamıyorsun."
Karau, Pragda yaşayan her normal kız gibi okula gidiyor, resim yapıyor hatta erkek arkadaşı tarafından aldatılabiliyor da. Tek bir fark var, o normal bir kız değil. Neden mi? Çünkü, dilekçikleri ile minik dileklerini anında gerçekleştirebiliyor, Prag'daki bir kapıdan girip Paris'tekinden çıkabiliyor ve en önemlisi bir dükkanda dört kimera ile yaşıyor. Evet, yanlış duymadınız hani şu koç boynuzları olan, yılan saçlı olan tiplerden. Saçmalamayın tabii ki onlardan korkmuyor, ailesi o, lütfen. Her neyse, bu "Mavi Saçlı" kızımız Brimstone için diş topluyor. Evet bildiğimiz diş. Ve o işlerden birinde garip ve ölünecek kadar güzel biriyle karşılaşıyor. Bir Melek. Bu güzel olabilirdi aslında, Melek -Akiva- onu öldürmemeye çalışsaydı. Gerçi öldürdüğünü söyleyemem, mavi saçlı kızdan birazcık etkilenmiş olabilir.
Sonuç olarak bazı kapılarda yanık el izleri ortaya çıkıyor, insanlar melek gördüğünü iddia ediyor ve en önemlisi Akiva ve Karau birbirinden çok hoşlanıyor gibiler. Zaten bütün değişimler minik bir hoşlanma ile başlamamış mıdır? Tamam başlamamıştır ama biraz ilgisinin olmadığını söyleyemeyiz! Size spoiler vermek istemiyorum o yüzden yazıyı uzatmayacağım. Sadece bazı kısımlarını tahmin etmiş olabilirsiniz ama bu yine de güzel olmayacağı anlamına gelmez. Kitabı güzel yapan şeylerden biri de bir kaç kişinin gözünden anlatılmış olmasıydı. Dağınık bir şekilde değil ama, akışına uygun bir şekilde. zaten kitabın yayın haklarının alındığını öğrendiğimden beri istiyordum okumayı. Alınca dayanamadım hemen okudum. Gerçi Rüya Ateşi ile birlikte almıştım, onu daha çok sevdiğimi söylemeliyim. Ne de olsa eski seri, gözü yerimde ayrı :D
bence 16-18 yaş grubu insanların okuyup keyif alabileceği benim fantastik kurgusunu çok basit bulduğum bir kitap oldu. Sevmek için çok uğraştım ama sevemedim..
Kitabin kurgusu cok orijinaldi ve son sayfalara kadar oyle hosuma gitmistiki en sevdigim kitaplardan biri olmaya adaydi :) son bolumde olanlar oldu butun dunyam tepetaklak oldu :'( brimstone ah ben sevmistim ya o canavari :'( sirf son bolum yuzunden ve kitabin sonundaki belirsizlikten dolayi puan kirdim
farklı bir dünya yaratmış yazar ama kitabın çoğu yerinde sıkılıyor insan fazlasıyla uzatarak yazmış bence yazar.2 okumayı düşünmüyoum
http://kralicekitap.blogspot.com.tr/2014/11/kitap-yorumu-duman-ve-kemigin-kz-laini_71.html
Şu an bu kitabı nasıl yorumlarım, inanın bana hiçbir fikrim yok. Sadece gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki, uzun zamandır okuduğum en güzel ve en değişik kitaplardan biriydi. İlk olarak, daha iyi kavrayabilmek açısından kitaptaki türleri tanıtmak istiyorum. Yazarımız, kitabında üç türü ele almış. İnsanlar, Kimeralar ve Melekler!
Kimeralar, Yunan Mitolojisi'nde de geçen, tek bir vücutta çeşitli canlıların kimi uzuvlarına sahip varlıklar. Örneğin, normal bir insanın yüzüne sahipken, başının üzerinde boynuzları var ve bacaklarının alt tarafı ceylan bacakları şeklinde. Ya da kafası bir koça aitken, gövdesi bir ayının, ayak ve elleri ise tıpkı köpeklerin ki gibi. Kitapta baş karakterlerden biri olarak sayılabilecek olan, Brimstone da bir Kimera. Diş aldığı ve karşılığında dilekçikler verdiği bir dükkanı var. Dişlerin ne işe yaradığını, ne için kullanıldığını kitabın sonlarına doğru öğreneceğiz. Bana çok ilginç geldi doğrusu. Öğrendikten sonra, "Vay be, insanlar hayal ediyor." dedim. Çok mantıklı aslında ama ben kırk yıl düşünmüş olsam yine aklıma gelmezdi.
Melekler, bu kitapta biraz daha farklı ele alınmış. "Tanrı" kavramı işin içinde yoktu. Kendi özgür iradelerine sahiptiler ve normal bir şekilde, bir kadın ve erkekten dünyaya gelmiştiler. Binlerce yıldır, doğmalarının tek amacı Kimera ırkı ile olan savaşta yer almak. Beş yaşlarında bir savaşçı olmak için eğitime başlıyorlar ve ömürlerinin sonuna kadar savaşıyorlar. Kitabımızdaki erkek karakterimiz bir Melek. Akiva. Akiva, savaşta yaralanıyor ve bir Kimera tarafından kurtarılıyor. Kızın güzelliği karşısında dünyası alt üst oluyor ve her şeye, yaşadıkları düzene daha farklı bir gözle bakmaya başlıyor. Ardından bir takım olaylar sonucu aşık olduğu kızı kaybediyor ve intikam almak üzere yemin ediyor.
Kadın karakterimiz olan Karou, kendini bildi bileli Brimstone'un dükkanında yaşayan ve yaşı biraz büyüdüğünde onun ayak işlerine bakan, ilginç dövmelere sahip, mavi saçlı bir kız. Küçük yaşlardan beri, kendini koruyabilmek için Brimstone'un isteği ile çeşitli dövüş sanatlarında eğitim almış. Dünya'daki işlerini hallettikten sonra dükkana, bu dünyaya ait olmayan çeşitli kapılar sayesinde girip çıkıyor. Fakat bir gün bütün kapılar, el izi ile işaretleniyor ve yanmaya başlıyor. Dükkan'a giremeyen ve çaresiz kalan Karou yeniden Brimstone'a ulaşabilmek için her yolu denemeye başlıyor. Bu sırada düşman olarak gördüğü Akiva ile karşılaşıyor ve olaylar tam olarak başlamış oluyor...
Bundan sonrası spoiler içerir.
Akiva ve Karou'nun aşkını sevmiş olsam da, çok çabuk olduğunu düşünüyorum. Daha dün birbirlerini deşerken, ertesi gün aşkla bakmaya, dayanılmaz bir çekim hissetmeye başladılar. Karou'nın kimliği düşünülünce bu da çok anormal gelmiyor ama bunları okurken kızın gerçekte kim olduğunu bilmediğimiz için beni çok rahatsız etti.
Spoiler bitti.
Özetle, sonunu deli gibi merak ettiğim, bir an önce öğrenmek için sabırsızlandığım bir kitaptı. Bir serinin ilk kitabı olarak değerlendirdiğimizde de başarılı olduğunu düşünüyorum. Okumayı düşünen varsa gönül rahatlığıyla başlayabilir.
Son olarak, seri hakkında kısa bir bilgilendirme yapayım. Serimiz, üç kitaptan oluşuyor. Sırasıyla, Duman ve Kemiğin Kızı, Days of Blood & Starlight, Dreams of Gods & Monsters. İkinci kitabı, Artemis bu aralar çıkarıyor diye biliyorum. Çıkarmış da olabilir. Çok fazla zamanım olmadığı için bakamadım. Bir de ek olarak, ikinci kitapla üçüncü kitap arasında çıkmış olan, Night of Cake & Puppets diye bir kitap var. Tam olarak devam kitabı olmasa da seriyle alakalı.
Bir zamanlar şeytanin ininde yerde tuylerle oynayan kucuk ve masum bir kizdi. O, artik masum degildi ...
Yine bir @erennadiraksamoglu tavsiyesi hatta tavasiye degil her videosunda aklinizi celicek sekilde bu kitabi almanizi soylemesi sonucunda meraktan catlamak uzere olan ben bir cirpida okuyup bittirdigim bir kitap daha.
Bu cocugun siddetle onerdigi her.kitap icine hapis oluyorum peh ... 😝
Her neyse uzun zamandir doyurucu bir fantastik okumamisdim ki sanirim bu kitapla fantastik adina farkli boyuta gectim...
Benim icin harika bir kitapti ki konudan bahsetmicem bahsedemem bu kitap icin lutfen #Blogger'lerin #blog'larini inceleyin.okuyun seyredin ben anlatmaya kalkarsam batiririm cunki :D
(Akiva /S.317)
"Ruhun benimkine şarki soyluyor.Ruhum senin ve hangi dunyada olursa olsun kalbim hep senin olucak.Ne olursa olsun... Seni sevdigimi hatirlamani istiyorum ."
(Karou /S.421)
Madrigal kemigi Brimstone'a firlatti."Al. Ayağinla ez, çöpe at. Umut kalmadi." "Buna inansaydim," dedi Brimstone,"şu anda burada olmazdim." .......
Bir varmis bir yokmuş. Bir Melek'le Şeytan birbirlerine aşık olmuş. Ve hikayenin sonu hiç iyi bitmemiş.
Yorumun tamamı için bloğumu ziyaret etmeyi unutmayın : http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/06/duman-ve-kemigin-kz-kitap-yorumu.html
Bu kitabı neden bu kadar geç okudum acaba ? Hangi akılla bu kadar zaman beklettim ? Kendime ne kadar söylensem az sanırım. Gerçekten çok beğendiğim bir kitap oldu. Özellikle yazarın hayal gücüne hayran oldum. Daha önce melek kitapları çok okudum ama bu sıradan bir melek kitabı değil. Aslına bakarsanız bence konusu zaten direk olarak melekler değil. Cidden kitabın her şeyine hayran kaldım.
Bomba gibi bir kitaptı. Laini Taylor'un kafasında yarattığı her şeye bayıldım ve devamını okumak için sabırsızlanıyorum. Son 150 sayfasını okurken o kadar akıcı olmaya başladı ki kitabı yutmuşum gibi hissediyorum. Sanki parmağımı şıklattım ve kitap bitti. O derece sürükleyici ve tempoluydu.
İçinde gizem ve sır olan her şeye bayılıyorum. Yazarın Amerika dışında bir yer kullanmasını da sevdim. Kitabın tüyler ile ayrıldığı bölümler ufak bir özet niteliğinde ve oraları da çok sevdim. Olaylar gelişirken Karou ile ''kim olduğunu'' keşfetmek çok güzeldi ve bahsedilen umut sadece insanı ayakta tutmuyor, Kimeralar ya da melekler de umut edebilir.
Bilgileri sindirdikten sonra ikinci kitaba başlamayı düşünüyorum. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Karton Cilt, 444 sayfa
2013 tarihinde, Artemis Yayınları tarafından yayınlandı