Umut ne zaman kaybolur? Esperanza'ya sorarsanız, hiçbir zaman!
Bir gün bir doktor yanınıza gelip basit bir hastalıktan dolayı hastanede yatan kızınızın birden bire öldüğünü söylese, ne yapardınız? Ona inanır mıydınız? Yoksa Esperanza gibi, kızınızın ölmediğine inanıp umudunuzu hep yanınızda mı taşırdınız?
Esperanza, Meksika'nın küçük bir kasabasındaki mütevazı yaşamını geride bırakıp birçok engelden geçerek Los Angeles'ın parlak ışıkları arasında bulur kendini. Umudunu hep yanında taşır. Gerçeğin yetersiz kaldığı yerde kendi gerçeğini yaratır. Kızını bulmak için çıktığı bu yolculuk, kendisini bulmasını da sağlar. Umutlar, umutsuzluklar arasındaki keskin zıtlıkların içinde özgürce dolaşan bu 21 Dilde 85 Ülkede okuyucu ile buluştu.
Maria Amparo Escandon, aile ilişkileri, kayboluş, bağışlanma, inanç ve kendini keşfetme gibi konuları tema alıp, iki dilli yaşayan kültürlerinde hiç değinilmedik noktalarını aydınlatıyor.
Esperaza'nın Kutusu, kısa zamanda büyük beğeni toplayıp Los Angeles Times'ın En Çok Satanlar Listesine girmeyi başarmıştır. Yenilikçi tarzıyla kısa sürede Latin Amerika'nın en iyi kadın yazarları arasında yer almıştır.
Newsweek Magazine ve Los Angeles Times tarafından kesinlikle okunması gereken yazar olarak gösterilmiştir.
Yazar, Esperanza'nın Kutusu romanını film senaryosu olarak da uyarlamış ve Alejandro Springall'ın yönetmenliğinde beyazperdeye taşımıştır. 1999' Meksika'da büyük yankı uyandıran bu film, İspanya ve Latin Amerika'da da gösterime girip sayısız ödül almıştır. Şimdiye deyin dünya çapında 14 festivalden ödülle dönen bu yapıtı tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başarmıştır. Aldığı ödüllerden bazıları Latin Cinema, Sundance Film Festivali; En iyi Film Ödülü, Guadalajara Film Festivali; En iyi Film Ödülü, Los Angeles Latino Film Festivali; En iyi Erkek Oyuncu Ödülü, Cartegena Uluslararası Film, Özel Jüri Ödülü.
Umut ne zaman kaybolur? Esperanza'ya sorarsanız, hiçbir zaman!
Bir gün bir doktor yanınıza gelip basit bir hastalıktan dolayı hastanede yatan kızınızın birden bire öldüğünü söylese, ne yapardınız? Ona inanır mıydınız? Yoksa Esperanza gibi, kızınızın ölmediğine inanıp umudunuzu hep yanınızda mı taşırdınız?
Esperanza, Meksika'nın küçük bir kasabasındaki mütevazı yaşamını geride bırakıp birçok engelden geçerek Los Angeles'ın parlak ışıkları arasında bulur kendini. Umudunu hep yanında taşır. Gerçeğin yetersiz kaldığı yerde kendi gerçeğini yaratır. Kızını bulmak için çıktığı bu yolculuk, kendisini bulmasını da sağlar. Umutlar, umutsuzluklar arasındaki keskin zıtlıkların içinde özgürce dolaşan bu 21 Dilde 85 Ülkede okuyucu ile buluştu.
Maria Amparo Escandon, aile ilişkileri, kayboluş, bağışlanma, inanç ve kendini keşfetme gibi konuları tema alıp, iki dilli yaşayan kültürlerinde hiç değinilmedik noktalarını aydınlatıyor.
Esperaza'nın Kutusu, kısa zamanda büyük beğeni toplayıp Los Angeles Times'ın En Çok Satanlar Listesine girmeyi başarmıştır. Yenilikçi tarzıyla kısa sürede Latin Amerika'nın en iyi kadın yazarları arasında yer almıştır.
Newsweek Magazine ve Los Angeles Times tarafından kesinlikle okunması gereken yazar olarak gösterilmiştir.
Yazar, Esperanza'nın Kutusu romanını film senaryosu olarak da uyarlamış ve Alejandro Springall'ın yönetmenliğinde beyazperdeye taşımıştır. 1999' Meksika'da büyük yankı uyandıran ... tümünü göster
Umut ne zaman kaybolur? Esperanza`ya sorarsanız, hiçbir zaman!
Bir gün bir doktor yanınıza gelip basit bir hastalıktan dolayı hastanede yatan kızınızın birden bire öldüğünü söylese, ne yapardınız? Ona inanır mıydınız? Yoksa Esperanza gibi, kızınızın ölmediğine inanıp umudunuzu hep yanınızda mı taşırdınız?
Esperanza, Meksika`nın küçük bir kasabasındaki mütevazı yaşamını geride bırakıp birçok engelden geçerek Los Angeles`ın parlak ışıkları arasında bulur kendini. Umudunu hep yanında taşır. Gerçeğin yetersiz kaldığı yerde kendi gerçeğini yaratır. Kızını bulmak için çıktığı bu yolculuk, kendisini bulmasını da sağlar.
Etkıleyıcı
Uzuldum, sarsıldım, acıdım, sevındım, saygı duydum. Yuzunuzdekı acı tebessum kıtabın basından sonuna kadar sızınle beraber olacak. Sımdı sırada fılm var. Yazarın ılk kıtabı olan Esperanza'nın Kutusu 1999 da fılme alınmıs ve uluslararası arenadan 14 odulle donmus.
bir annenin kızını bulma uğruna çıktığı yolculukta yaşadıkları anlatılıyor.kısa,sıkmayan güzel bir kitap.
Heyecan uyandıran, kolay okunabilen çok güzel bir eser.Kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap. Filmi çekilmiş. İzlemeyi çok isterim.
Meksikalıların yaşamlarına dair anlattıkları hariç, beni çok etkileyen bir kitap olmadığını söyleyebilirim. Öte yandan, sinemaya nasıl uyarlandığını bilmiyorum ama iyi bir yönetmenin elinden çıktığı takdirde, iyi bir film olabilecek konuya sahip olduğunu da söylemezsem haksızlık etmiş olurum.
Öldüğü söylenilen kızını gömdükten sonra, bir Aziz’in ona görünüp, kızının ölmediğini söylemesi üzerine, onu arayışa geçen bir anne… Evet, ilginç bir konu, yazar da kendini okutuyor. Kitabın son anlarına kadar merakla okudum ama sona yaklaşırken olayların gidişatından beklediğim gibi bir sonuç çıkmayacağını anlamıştım ve kitabı bitirdiğimde de yanılmadığımı anladım. Daha farklı bir sonuca bağlanmış olsa, hatta şüphe ettikleri doğru çıksa da bambaşka bir şey çıkmasaydı benim için daha tatmin edici bir kitap olurdu. Ancak daha çok empati yapabilen biri, ya da kitaptaki kahramanımız gibi ebeveyn olan biri, eminim bambaşka bir gözle okuyacaktır. Ben kendimi kadının yerine koyamadım. Koyduğum anlarda da, “Ben öyle yapmazdım ki…” diyerek okuduğum için, pek etkilenmedim. En azından mutlu sonla bitti. Vakit geçirmek için okunabilir.
Karton Cilt, 184 sayfa
Ağustos2011 tarihinde, ARUNAS tarafından yayınlandı