1854 yılı, soğuk bir Ekim gecesi. Karanlık bir geçitte masum bir adam bıçaklanarak öldürülür. Edward Glyver'ın olağanüstü öyküsü işte böyle başlıyor…
Victoria dönemi Londrası'nın puslu sokaklarında, umumhanelerinde ve afyon batakhanelerinde geçen ihanet, vefasızlık, ölüm, vehim, saplantı ve hırs öyküsü…
1854 yılı, soğuk bir Ekim gecesi. Karanlık bir geçitte masum bir adam bıçaklanarak öldürülür. Edward Glyver'ın olağanüstü öyküsü işte böyle başlıyor…
Victoria dönemi Londrası'nın puslu sokaklarında, umumhanelerinde ve afyon batakhanelerinde geçen ihanet, vefasızlık, ölüm, vehim, saplantı ve hırs öyküsü…
Victoria dönemini ele alan konusu kadar Victoria döneminde yazılmışçasına özenli içeriği ile de dikkat çeken bir eser. Tarihi konulu roman yazmanın en riskli yanı özellikle diyaloglarda güncel kullanımlı cümlelerin araya kaçmasıdır. Gecenin Anlamı bu konuda türünün en başarılı örneklerinden biri olsa gerek. Dönemini buram buram hissettiriyor. Gerilim gibi başlasa da Fransız Edebiyatı'nı anımsatan bir ağırlığı var. Kitap içinde kitap şeklinde bir kurguya sahip, ağır diline rağmen merakla okutuyor.
Monte Kristo Kontunu anımsattı bana bazı sayfalarda boğuldumsa da güzeldi
Karton Cilt, 468 sayfa
2008 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı