Füruzanın bu kitaptaki öyküleri, onu çağdaş bir klasik yapan örneklerden. Bir roman potansiyelini barındıran ve kitapla aynı adı taşıyan Gecenin Öteki Yüzü, kare kare ayrıntılarıyla okuyucuyu atmosferine çekiyor. Kanı Unutma, Çocuk ve Sokaklarından Gemilerin Geçtiği Bir Kent adlı diğer öyküler, kitabın Füruzana özgü canlı ve derin atmosferinin tamamlayıcıları. Gecenin Öteki Yüzü, Füruzanın öykücü kimliğinin köşe taşlarından. TADIMLIKGenç kadın, küçük kızın elini acıtırca sıktığını kızın o bildik,--Yürüyorum anneciğim! deyişindeki iniltili söyleyişten anlamıştı. Annenin kokusu sonbaharın sert lodosuna karışıp burnuna vuruyordu. Bir an, böyle bir kokunun, odalarındaki, üstü ellerinde zambaklar tutan iki çıplak superisi deseniyle süslü, dayanmalardan solup gitmiş koltuk yüzlerinden yayıldığını düşündü. Annesini araştırdı bakışlarıyla. Rüzgârda savrulan, kulak diplerinden kesik, gür saçları gördü, beğendi. Adımlarını daha sıklaştırarak genç kadına yaranmaya karar verdi. Kadın, olanlardan uzaktaydı. Söyleneni duymaması bir yana kızının bakışlarındaki beğeniyi, usluluğu ayrımsamayacak denli dalgın görünüyordu. Gittikleri yöne değil, ilerdeki vapur iskelesini aşarak gökle denizin arasına sıkışmış kentin öteki yakasına bakıyordu. Yarı örtük gözkapaklarının arasından sızan yeşil bakışlarını dimdik tutmayı sürdürüyordu. Kızın, annesinin anca beline ulaşan boyuyla görebildiği bakış açısından genç kadın daha da güzeli. Yukarı kalkık üst dudağı, pembe sedefsi bir pırıltıyla beliriyordu. İnce bedeninin, tırnakları kızıla boyalı ellerinin de gözleri gibi ulaşılmaz güzellikte olduğunu düşündü.-- Anne! dedi. Genç kadın aynı aldırmazlıkla yanıtlamadı. Küçük kız, kadının onu unuttuğunu sanarak başını eğdi. Kentte, onların arasında gecenin başlama saati sayılan Haydi artık uyu! denen o anın getirdiği çılgın yalnızlığı yeniden duydu içinde. Annesi belli bir işte çalışmazdı ki, ona, hep aynı saatte uyu diyordu. Evet, bir yerlere gider dönerdi. Adı konmamış gidiş gelişlerdi bunlar. Söz paranın yetmezliğinden açıldığı zaman bile, çözüm yolu olarak iş söz konusu edilmezdi.
Füruzanın bu kitaptaki öyküleri, onu çağdaş bir klasik yapan örneklerden. Bir roman potansiyelini barındıran ve kitapla aynı adı taşıyan Gecenin Öteki Yüzü, kare kare ayrıntılarıyla okuyucuyu atmosferine çekiyor. Kanı Unutma, Çocuk ve Sokaklarından Gemilerin Geçtiği Bir Kent adlı diğer öyküler, kitabın Füruzana özgü canlı ve derin atmosferinin tamamlayıcıları. Gecenin Öteki Yüzü, Füruzanın öykücü kimliğinin köşe taşlarından. TADIMLIKGenç kadın, küçük kızın elini acıtırca sıktığını kızın o bildik,--Yürüyorum anneciğim! deyişindeki iniltili söyleyişten anlamıştı. Annenin kokusu sonbaharın sert lodosuna karışıp burnuna vuruyordu. Bir an, böyle bir kokunun, odalarındaki, üstü ellerinde zambaklar tutan iki çıplak superisi deseniyle süslü, dayanmalardan solup gitmiş koltuk yüzlerinden yayıldığını düşündü. Annesini araştırdı bakışlarıyla. Rüzgârda savrulan, kulak diplerinden kesik, gür saçları gördü, beğendi. Adımlarını daha sıklaştırarak genç kadına yaranmaya karar verdi. Kadın, olanlardan uzaktaydı. Söyleneni duymaması bir yana kızının bakışlarındaki beğeniyi, usluluğu ayrımsamayacak denli dalgın görünüyordu. Gittikleri yöne değil, ilerdeki vapur iskelesini aşarak gökle denizin arasına sıkışmış kentin öteki yakasına bakıyordu. Yarı örtük gözkapaklarının arasından sızan yeşil bakışlarını dimdik tutmayı sürdürüyordu. Kızın, annesinin anca beline ulaşan boyuyla görebildiği bakış açısından genç kadın daha da güzeli. Yukarı kalkık üst dudağı, pembe sedefsi bir pırıltıyla beliriyord... tümünü göster
209 sayfa