19. yüzyıl sonları: Prag, Yahudi Mahallesi. Kıymetli taş kesim ustası Athanasius Pernath gizemli bir ziyaretçinin ardından farklı evrelerde, tuhaf sanrılar arasında hep aynı kişiyi görür. Yoksa 33 yılda bir Yahudi Mahallesi’nde ortaya çıktığı söylenen efsanevi yaratık Golem’le mi karşılaşmıştır?
Bu karşılaşmanın ardından yaşantısı altüst olan Pernath, entrikalar, esrarlı olaylar, gölge benlikler, sanrılarla örülü bir ağın içinde hareket ederken, bir yandan da kendi benliğinin o âna dek farkına varmadığı katmanlarını keşfeder.
Gustav Meyrink’in fantastik edebiyatın klasikleri arasında yerini alan eseri Golem, geçmiş ve gelecek, bilinç ve bilinç dışı, gerçeklik ve düş, ruh ve beden, nesneler dünyası ve metafizik evren katmanlarının giderek iç içe geçtiği, tekinsizliğin her satıra ustaca işlendiği bir başyapıt.
(Tanıtım Bülteninden)
19. yüzyıl sonları: Prag, Yahudi Mahallesi. Kıymetli taş kesim ustası Athanasius Pernath gizemli bir ziyaretçinin ardından farklı evrelerde, tuhaf sanrılar arasında hep aynı kişiyi görür. Yoksa 33 yılda bir Yahudi Mahallesi’nde ortaya çıktığı söylenen efsanevi yaratık Golem’le mi karşılaşmıştır?
Bu karşılaşmanın ardından yaşantısı altüst olan Pernath, entrikalar, esrarlı olaylar, gölge benlikler, sanrılarla örülü bir ağın içinde hareket ederken, bir yandan da kendi benliğinin o âna dek farkına varmadığı katmanlarını keşfeder.
Gustav Meyrink’in fantastik edebiyatın klasikleri arasında yerini alan eseri Golem, geçmiş ve gelecek, bilinç ve bilinç dışı, gerçeklik ve düş, ruh ve beden, nesneler dünyası ve metafizik evren katmanlarının giderek iç içe geçtiği, tekinsizliğin her satıra ustaca işlendiği bir başyapıt.
(Tanıtım Bülteninden)
Golem hakkında fikir edinmek/değiş tokuşu yapmak için:
http://adenisyan.wordpress.com/2013/07/26/231/
Şu anda yorum yapamayacak kadar yordum zihnimi :) Ama her kitap okunmaya değerdir ;) Golem : Düşünemeyen,beyinsiz insanlar topluluğu olarak tanımlanmış.. Bizim toplumumuzda böylesi insanlardan ne kadar da çok var demek geliyor içimden maalesef ..
Fantastik-ezoterik edebiyatın başyapıtlarından sayılan kitabın kaotik atmosferinin Kafka'yı etkileyip etkilemediğini merak ettim doğrusu. Yıllar sonra Kafkaesk tabiriyle adlandırılacak tarzın başlangıcı gibi duruyor. Özellikle dışarıya açılan bir kapısı olmayan oda, Dava’nın mahkeme binasıyla aynı klostrofobik etkiyi bırakıyor. Fantastik olduğu kadar katmanlı kurgusuyla metafiziğe de göz kırpan, düş gücüyle şaşırtan bir eser. Yazarın Yahudi kültürüne hakimliği de bir başka şaşırtıcı nokta.
İkinci kez okumaya cesaretim yok. Öyle etkileyici, Öyle karamsar, Öyle muhteşem.. Bu kitap yüzünden Gustav Meyrink'in üzerine tanımıyorum.
Karton Cilt, 280 sayfa
2017 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı