Gönülden Bağlı

Değişik ilgi çekici bir konusu var. Kitap karakterleri uçarı tipler değil, sade insanlar. Bazı yerlerde konunun geldiği yer beni müthiş heyecanlandırdı. Özellikle asıl aşıklarımız dışında ki diğer kişilerin arasında geçen aşklar farklı bir tat katmıştı anlatıma. Kapak resmini ilk gördüğüm an beğenmiştim, fikrim hiç değişmedi. Yalnız kitabın başında uzun bir giriş yapılmasına rağmen, kısa bir son bu romana hiç yakışmadı, puanım bu nedenle biraz düşük.

Aslında kitap gayet güzel başladı ve Charlie'nin ölümüne kadar fena değildi ama sonrasında kitap çok bozdu kendini.

Bir kere kitabın ana karakterleri olan Ellen ve Lord Eden arasında geçenler hiç samimi gelmedi bana. İkisi de ne yaptığını bilmiyordu. Aralarında aşk yok, arkadaşlık desen Charlie'nin ölümünden sonra hiç yok.

Zaten yazar da bu karakterlerden hoşlanmamış olacak ki bu ikili yerine başka karakterlere daha çok ağırlık vermiş. Yazar bence olduğu gibi Madeline üzerinden gitse olurmuş çünkü kitapta en çok yer kaplayan kişi oydu. Ardından Edmund ve Jennifer karakterleri geliyor.

Kitapta o kadar çok gereksiz bölümler ve ayrıntılar vardı ki ne siz sorun ne ben söyleyim. Gerekli olan kısımlar ise ya kısa tutulmuş ya da hiç umursanmamış.

Kitapta tek sevdiğim şey kapak oldu ama kapaktaki kadının uyan tek özelliği giymiş olduğu yeşil elbisedir.

Tavsiye etmiyorum.

Ellen Simpson, Harrowby Kontesinin kızıdır. Annesi başka bir adam ile kaçmadan önce kocası konta kızının gerçek babası olmadığını söylemiştir. Bunu öğrendiğinde on beş yaşında olan Ellen de bir aile dostu olan gerçek babasını tanımak istemiştir. Kont kalıp kızı olarak yaşamaya devam etmesini istemesine rağmen babası ile İspanya'ya gitmiştir. Orada ise kocası Charlie ile tanışmıştır. Babasının savaşta öldüğü haberini Charlie kendisine getirmiş onu teselli etmiş ve Londra'da ki kız kardeşinin yanına göndermek istemiştir. Ellen ise bunu istemediği Charlie'i sevdiği için aralarında on beş yaş olmasına rağmen evlenme teklif etmiştir. Beş yıldır devam eden evliliklerinde aşkı giderek büyümüştür. Evlilikleri boyunca hiç kocasından ayrılmamıştır. İlk ayrılışında kocasının yanına Brüksel'e üvey kızı Jennifer ile döner.
Jennifer'ın gelmesi ile de kocasının en yakın arkadaşı üç yıldır sürekli birlikte vakit geçirdikleri üsteğmen Lord Eden Dominic ve onun yanına gelen Amberley Kontu abisi, eşi, kızı,oğlu ve ikizi Madeline ile daha çok vakit geçirmeye gezmeye başlarlar.
Fakat bir süre sonra savaş başlar. Charlie ve Eden savaşa gider. Edmund ve ailesi Jennifer ile döner fakat Madeline orada kalır. Ellen ile yaralılar ile ilgilenir. En son gelen yaralı ise Charlie'nin ölüm haberi ile gelen Eden'dır.

Ellen üç hafta Eden'a bakar iyileşmesini sağlar ve biraz düzelince de birlikte olurlar. Bir haftayı böyle geçirirler. Mad'e yakalanınca Ellen Charlie'i aldattıklarını, bir aydır kocasının öldüğünü bilmesine rağmen yas kıyafetleri giymeye başlamadığını,cesedini aramadığını suçlu olduklarını söyler. Eden beklemeleri gerekmesine rağmen bunun aşk olduğunu birbirlerini sevdiklerini söylese de sadece çekim olduğunu söyler. Bir daha onu görmek istemediğini söyleyerek ayrılır. Kendisi Charlie'nin kardeşinin yanına İngiltere'ye ona kızı ile büyükbabasını barıştıracağına dair verdiği sözü tutmaya gider. Eden ise toparlandıktan sonra annesi ve abisi ile döner.
Birbirlerini görmemeye karar verseler de artık onları bağlayan başka bir gerçek vardır.

Öncelikle kadının ilk evliliği kötüydü,mutsuzdu klişesinin olmaması güzeldi. Çok mutlu olduğu,sevip kocası tarafından hazinem diye sevildiği bir evliliği vardı.Bunu hissettirdi önce sonra hemen Eden ile birlikte olunca daha fazla hoşuna gitti, birbirimizi seviyoruz olması gereken bu olayına girince sevmediğini düşündüm ama hayır seviyordu. Eden ile olan ilişkisi ise bambaşkaydı asla kıyaslama yapılamaz.
Dominic onu önce ki kitapta şıpsevdiliği ile tanımıştık. Önce ki kitapta en son aşık olduğu Susan ile hikayesi olur diye düşündüm. Susan kitapta olsa da onunla olmadı. Ondan sonra üç yıl aşık olmamıştı. Önce Jennifer'i düşünmesi, sürekli aşık olmalıyım, aşık olacağım planları soğuttu. Bu ikiz kardeşler gerçekten şıpsevdi. Madeline'de Alex'in abisi James'e aşıktı. Üç yıl boyunca da devam etmiş ama savaşta bir bacağını ve gözünü kaybeden üsteğmen ile evlenmeye karar vermesi, aşık olması,sonra vazgeçmesi, ailenin onun evlenmesine takıntılı olması, sence onunla evlenecek mi, aşık olacak mı soruları sıktı.
Aslında kitapta yavaş yavaş verilen bu mücadele, yaşananlar güzel iken ikiliden çok yan karakterlerin olması onların da hayatlarının sık sık anlatılması, fazla karaktere yoğunlaşılması boğuyor. Fazla detaylı,kalabalık bir hikaye.