Bu kitap Şubat 2000'de İthaki Yayınları tarafından Cthulhu'nun Çağrısı adıyla tekrar basılmıştır.
Bu kitap Şubat 2000'de İthaki Yayınları tarafından Cthulhu'nun Çağrısı adıyla tekrar basılmıştır.
Mükemmel! Gerçekten rüyalarını alt üst edecek hikayeler var bu kitapta. Artık efsane olmuş Cthulhu'nun Çağrısı ve adını hatırlamadığım ilk hikaye mükemmel diyebilirim.
Kitabın geri kalanı pek aklımda kalmamış olsa da sadece cthulhu için alıp okumaya değer!
Teşekkürler Lovecraft!
Kitabın hakkını verebilmek için onu iki bölümde değerlendirmek gerek. Eğer sadece ilk hikayeleri okuyup bıraksaydım notum çok daha düşük olacaktı. Fakat kitapta ilerledikçe anlıyorsunuz ki açılış öyküleri sadece ısınma turları. Sizi yazarın üslubuna ve uzun cümleleriyle betimlemelerine alıştırmak için seçilmiş küçük maceralar. Kitapta ilerledikçe hem hikayelerin uzunluğu artıyor hem de üslupta gözle görülür bir gelişme oluyor ve asıl olay ''Pickman'ın Modeli'' isimli hikayeden sonra başlıyor. Özellikle son üç hikaye yani Pickman'ın Modeli, Cthulhu'nun Çağrısı ve Innsmouth Üzerindeki Gölge gerçekten de harika öyküler.
Okulda Houses Under The Sea'yı okuyoruz o hikaye de Lovecraft'ın The Call of Cthulhu kısa hikayesi ile bağlantılı. Yani bir nevi mantığını anlamak için okuduğumu söyleyebilirim. Öncelikle dili çok ağırdı. Orjinal metni okudum. Çok gotik öğeler içeriyordu. sınıfta 2005'de çekilen filmini izlemesek hiçbir şey anlamayacaktım bunu itiraf etmeliyim.
Cthulhu bir kült, Eski olanlar diye adlandırılıyorlar. İnsanlıktan çok önce dünyaya gelmişler ve şimdi uyuyorlar. Yalnız hassas olanlar onları rüyalarında görüyor, deliriyor ve sonra gizemli bir biçimde ölüyorlar.Bir profesörün notları yeğeninin eline geçiyor ve biz hikayeyi onun gözünden okuyoruz.
Bu hikayeyi ilerde başka bir gözle okurum belki ama şimdilik rafa kaldıracağım. Yani hikaye kütüphane raflarımda tozlanmaya mahkum
Kitap 4 kısa, 4 uzun olmak üzere 8 öyküden oluşuyor. Öykülerden bazılarını beğendim bazılarını ise pek beğenmedim. Korku türü diye geçiyor ama ben hiç korkmadım. Öykülerde karakterler gördüklerini tanımlarken: "Tarif edilemez bir görüntü" "Açıklanamaz bir yaratık" "Hiçbir şeyin tarif edemeyeceği bir ses" vs. tanımlamalarda bulunuyorlar. Açıkçası insanları hiçlik ile korkutmaya/ürkütmeye çalışmış yazar. 3-4 öyküde böyle şeyler yok olaylar, olgular her şey netti ben bunları daha çok beğendim.
Derlemeye adını veren, kendi mitosunu oluşturmuş aşmış öykü Cthulhu'nun Çağrısı ile birlikte Lovecraft'ın birbirinden nefis gotik-korku öyküsünün yer aldığı müthiş bir kitap. Alfa Yayım gerek özenli çevirisi gerekse hikayelerin öncesinde yazılış ve yayınlanışlarına dair kısa bilgilendirmelerle çok güzel bir iş çıkartmış ortaya.
Aradan geçen zamana ve teknolojiye olan görece hakimiyetimize rağmen hikayeler insanı rahatlıkla etki altında bırakıp bilinçaltına sızabiliyor. Zira korkuyu polisiye tarzı kan, vahşet ya da kriminal detaylarda değil, insan psikolojisinde iz bırakan efsanelerde, farklı kültürlerin esrarengiz geleneklerinde, aile kökenlerinde yaratıyor. Kuvvetli betimlemeler zaten okuyucuyu direk hikayenin içine çekerken, hikayenin kahramanı ile birlikte ürpermekten kendinizi alamıyorsunuz. Yazarın birikimini ortaya koyan yüksek edebi dili de eseri birkaç basamak daha yükseltiyor. Hakkını sonuna kadar verdiği geleneksel gotik edebiyatı kadar mizahi öyküsündeki sivri tarzında Poe etkisi hissediliyor.
Hayalgücüyle hayranlık uyandıran yazarın bu derlemede yer alan hikayeleri:
Pusudaki Dehşet
Duvarların İçindeki Sıçanlar
Adlandırılamayan
Festival
Piramitlerin Altında
Lanetli Ev
Red Hook’ta Dehşet
O Adam
Yer Altı Mezarlığında
Serin Hava
Cthulhu’nun Çağrısı
Pickman’in Modeli
Gümüş Anahtar
Sisler İçinde Uçurumun Kıyısında Duran Tuhaf Ev
Uzaydan Düşen Renk
Torun
Necronomicon’un Tarihi
Kadim Halk
Ibid
203 sayfa
1994 tarihinde, Mitos Boyut tarafından yayınlandı