Miskatonic Üniversitesi'nden bir ekip araştırma için Antartika'ya gider. Yaptıkları sondajlarda jeolojik bulgulardan çok daha fazlasına rastlarlar.
Çağlardır ölü olan bu kıta, insanın gezegen üzerinde ilk yürüyüşünden yıllar önce yaşayan varlıkların görkemli izlerini korumaktadır derinliklerinde. Lovecraft 'ın en başarılı yapıtları arasında gösterilen bu kitapta Cthulhu Mitosu'nun 'kurucu öğesi' Eskiler'in tarihini bulacaksınız.
Miskatonic Üniversitesi'nden bir ekip araştırma için Antartika'ya gider. Yaptıkları sondajlarda jeolojik bulgulardan çok daha fazlasına rastlarlar.
Çağlardır ölü olan bu kıta, insanın gezegen üzerinde ilk yürüyüşünden yıllar önce yaşayan varlıkların görkemli izlerini korumaktadır derinliklerinde. Lovecraft 'ın en başarılı yapıtları arasında gösterilen bu kitapta Cthulhu Mitosu'nun 'kurucu öğesi' Eskiler'in tarihini bulacaksınız.
Lovecraft'ın okuduğum ilk eseri ve iyi bir başlangıç olduğunu söyleyemem. Çok fazla teknik terim ve betimlemeyle okunması zor bir kitap olmuş. Hatta "Eski Şeyler" anlatılırken hayalde canlandırması neredeyse imkansız. Hepsine rağmen hikayenin ilginçliği insanı okumaya sürüklüyor ve bilinmeyen birçok teknik terimi, Nicholas Roerich'i ve Antarktika'yı kısmen de olsa öğrenmiş olmak tatmin edici. Ve Lovecraft'ın diğer kitaplarını da okuma isteği doğuruyor. Son olarak da, bol bol Necronomicon'dan, Cthulhu'nun Çağrısı'ndan bahsedildiği için okunması gereken ilk Lovecraft eseri olarak ideal değil.
Zamanına göre oldukça başarılı bir bilim kurgu... Güzel betimlemeler var, ama konuları bilmeyen (jeoloji, biyoloji, vb.) için oldukça sıkıcı bir okuma süreci olabilir.
Yazarımız uzun cümle kurmayı yetenek sanıyor sanırım. Kitabı yarıda bıraktım. Buradan Lovecraft'a sesleniyorum: "Hakkımı helal etmiyorum sana mübarek!"
Enteresan bir kitaptı. Bir grup profesör Antarktika'ya keşif gezisi düzenlemek istemektedirler. Ancak Antarktika'ya daha önce keşif gezisi yapan ve bazı şeyleri medyadan saklayan kitabın anlatıcısı (ismini bilmiyoruz, hiç söylemiyor), bu geziye karşı çıkmak için bildiklerini açıklamak zorunda kalır.
Anlatımda bol bol betimleme olması, fazla bir aksiyon olmaması, can sıkacak düzeydeydi.
Kitapta bol bol Eskiler, Cthulhu ve Necronomicon mitolarına göndermeler var. Tavsiyem Cthulhu'nun Çağrısı isimli kitabı okumadan bu kitabı okumamanız.
Kitap 1936'da yazılmış ki bunu duyunca daha da hayran kaldım. Günümüzde iki kelimeyi bi araya getiremeyen ama reklam kaynaklı milyonlar satan basit ve boş kurgulardan sonra bunu duymak gerçekten güzel.
Yine de yorucu bir kitap. İthaki Yayınları ile 132 sayfa gibi kısa bir hacme sahip olsa da zaman zaman ''kardeşim edebiyat mı yapıyorsun gerilim fantastik korku mu yazıyorsun?'' demekten de kendimi alamadım.
Konu bazında muhteşem denebilir. Bi araştırma ekibinin Antartika'ya gidip bilimsel araştırma yapması ancak buldukları ile korku ve hayretler içine girmeleri falan...
Tavsiyem kitapta bahsedilen yaratıklara (Cthulhu gibi) bir bakınız ve fazla ara vermeden bi çırpıda okumaya çalışınız çünkü yazı dili anlamında bazen o kadar sıkıyor ki elinize bi daha almak istemeyebilirsiniz.
Açıkçası ilk kez bir Lovecraft okumama rağmen bu yazarın bana hitap etmediğini üzülerek farkettim. Baştan sona, dili akıcılıktan uzak, sadece betimleme yaparak ilerleyen ve kurduğu uzun cümleler okuyucuyu yoran bir anlatımı var. Konu olarak kötü bulmasam da okurken çok sıkıldığımı belirtmeliyim. Lovecraft'la geç tanışıp ilişkimiz erken bitti diyebilirim. 5/10
Karton Cilt, bilimkurgu, fantazya, 160 sayfa
2000 tarihinde, İTHAKİ YAYINLARI tarafından yayınlandı