Gülden Kale Düştü, küçüldükçe daha da karmaşık hale gelen dünyaya bir Anadolu kentinden bakıyor. Roman, modern hayatın karmaşasından sıkılıp kendi kozasına çekilerek yalnızlığı tercih eden bir yazarın, kimi zaman yaşama bakışını, kimi zaman da anılarını anlattığı metinleriyle desteklenen polisiye bir kurgu içeriyor. Ayrıldığı eşinin intihar mı, cinayet mi olduğu belirsiz ölümüyle başlayan ve yazarın sorgulamasıyla devam eden olay örgüsünün yanı sıra aşk, cinsellik, sadakat ve ihanetin değişen anlamlarını sorguluyor. Gülden Kale Düştüde Ahmet Karcılar yalın bir dil ve anlatımla okuru beklemediği, şaşırtıca bir sona ya da başlangıca götürüyor.
Gülden Kale Düştü, küçüldükçe daha da karmaşık hale gelen dünyaya bir Anadolu kentinden bakıyor. Roman, modern hayatın karmaşasından sıkılıp kendi kozasına çekilerek yalnızlığı tercih eden bir yazarın, kimi zaman yaşama bakışını, kimi zaman da anılarını anlattığı metinleriyle desteklenen polisiye bir kurgu içeriyor. Ayrıldığı eşinin intihar mı, cinayet mi olduğu belirsiz ölümüyle başlayan ve yazarın sorgulamasıyla devam eden olay örgüsünün yanı sıra aşk, cinsellik, sadakat ve ihanetin değişen anlamlarını sorguluyor. Gülden Kale Düştüde Ahmet Karcılar yalın bir dil ve anlatımla okuru beklemediği, şaşırtıca bir sona ya da başlangıca götürüyor.
3-4 defa okumusumdur. Her okudugumda ayri keyif aliyorum. Herkesin sevecegi bir kitap degil ancak, cok akillica ve akici yazilmis. Farkli bir tat arayanlara tavsiye ederim. Ayrica kitabin ismini, kitabi tamamen bitirdikten sonra tam olarak anlayabiliyorsunuz.
Ne konusu ne yazarı ne de kalitesi hakkında bir bilgim olmadan tek bir tavsiyeyle başladım. Çok özel bir kitapmış ama. Ahmet Karcılılar akıcı, merak uyandıran, bitirmeden duramayacağınız, ufak tefek mesajlar veren güzel bir işe imza atmış.
Karısının intiharı sonrası ifadesi için karakola çağrılan ve o geceyi nezarethanede geçiren karakterimizin karısıyla birbirlerine olan aşkını ama hayat şartlarının bu aşkın arasına nasıl girdiğini anlatan, günümüz açısından da epey düşündürücü bir kitap Gülden Kale Düştü. İsmi böyle çok ormantik, böyle ne bileyim çok edebiyat dolu gibi dursa da Gülden Kale karakterimizin karısının adı. İçinden çıkılmayacakmış gibi duran ama bir o kadar da kolay bir isim seçmiş yazar. Sırf şu yönüyle bile tebrik edilesi.
Ahmet Karcılılar, Yağmur Hüznü romanıyla 1998 Orhan Kemal Roman Ödülü'ne layık görülmüş bir yazar. Pek tabii ki benim haberim yoktu kendisinden. Gülden Kale Düştü de öyle aman aman hit bir kitap değil ama anlattıkları, hissettirdikleri ve akılda kalıcı hatta tavsiye edilesi sonuyla mutlaka okunası kitaplardan. Acayip sevdim, hani birkaç kez daha okunabilir sayfa sayısının azlığını da düşündüğümüzde. Okuyun diyorum ve kaçıyorum.
http://cineshoot.blogspot.com/2012/04/gulden-kale-dustu-ahmet-karcllar.html
Çok farklı bir şey denemiş yazar. Ortada harika bir kitap yok belki ama bu zamana kadar görmediğim orjinal bir fikir var. Zamanında büyük tartışmalara neden olmuş bir kitaptı isminden dolayı. Ben hatırlamasam da sözlüklerde filan gördüğüm kadarıyla sabah programlarında bile tartışılmış, bu da kitap için büyük bir reklam olmuş haliyle. Tartışmaların sebebi; yazarın boşandığı ya da boşanmak üzere olduğu eşinin, kitapta bahsedilen olayların, özel hayatıyla ilgili olduğunu iddia etmesiymiş. İşin magazinsel yönünü bir kenara koyup kitaba dönersek başta da dediğim gibi mükemmel bir kitap yok belki karşınızda ama çok değişik bir kitap fikri var. Tabii insan, keşke böyle orjinal bir fikrin sonucunda ortaya daha güçlü bir eser çıksaydı diyor ister istemez.
Peki ne bu orjinal fikir? Söylersem spoiler olur ama sadece şu kadarından bahsedeyim:
Kitabın adı; Gülden Kale Düştü
Kitapta hem gülden yapılmış bir kale figürü var hem de kitabın ana karakterlerinden birinin ismi Gülden soyadı Kale. Peki Gülden Kale ya da gülden kale düştü mü? yoksa düş müydü?
kelime oyunlarıyla örülü bir kitap.kitapta aklımda kalan sadece sevişme sahneleri.
172 sayfa