Kundera’nın tüm yapıtları arasında en çok keyif ve zevkle yazmış olduğunu söylediği Gülünesi Aşklar’da, yazarın daha sonraki romanlarında geliştireceği temaların çekirdeğini ve bu temaların işlenişindeki özgün ve yenilikçi anlatım tekniklerini bulmak mümkün. Yazılması on yıllık bir süreyi kapsayan hikâye kitabının, gerek içerik, gerekse biçim açısından oldukça değişik bir öz taşıdığı söylenebilir.
Cinsellik, erotizm ve Don Juan’lık kavramlarının temel bir eksen oluşturduğu tüm bu hikâyelerde, Kundera, o eşsiz kara mizahı ve ironisiyle, kişilerin kimlik sorunlarını, oyun gibi başlayıp birden ciddiye dönüşen cinsel yanılsamalarını, gerçekte trajik bir tutsaklıktan başka bir şey olamayan erotik güç tutkularını işliyor.
“Cinsellik ve erotizm konusundaki saplantılar; poligam eğilimler ve onun yarattığı ‘tüketim’ ruhu; cinsel ilişkinin üzeri tüllerle örtülü bir ‘savaş’ olduğu yaklaşımı; yaşlanma, ölüm ve çürüme fobisi. Ancak tüm sinizmine karşın, anlatımına yine o sevimli ironiyi ve sağlam gözlemciliğini büyük bir rahatlıkla yedirebiliyor. Sonuçta, katılıp katılmamak bir yana, asla gözardı edilemeyecek yargılarla yüklü ve
etkileyici bir üsluba sahip öyküler, yeni duyarlılıklara kapı açıyor.”
Burak Eldem / Çerçeve
“Kundera’nın öykülerinde erkekler ‘erotik güç tutkusu’yla kadınları kovalar dururlar. Evli, bekâr, yaşlı, genç adamlar, sosyal sıkıntılara göğüs gerip, zaman yitimini, ekonomik sıkıntıları kabullenip kadınları tavlamaya kalkarlar. Kundera, onların bu maraton boyunca karşılaştıkları -evrensel sorunları- çok güzel yansıtır. Gülünesi Aşklar’da anlatım gücü estetik düzeyin yüceliği yanında bu evrensel olgunun başarıyla -ve mizahla- yansıtılması bahis konusudur ve Türkiye’de bile bu kadar çok basılıp satılmasının nedenleri arasında bu da yer alır.”
Selçuk Erez / Cumhuriyet Dergi
Kundera’nın tüm yapıtları arasında en çok keyif ve zevkle yazmış olduğunu söylediği Gülünesi Aşklar’da, yazarın daha sonraki romanlarında geliştireceği temaların çekirdeğini ve bu temaların işlenişindeki özgün ve yenilikçi anlatım tekniklerini bulmak mümkün. Yazılması on yıllık bir süreyi kapsayan hikâye kitabının, gerek içerik, gerekse biçim açısından oldukça değişik bir öz taşıdığı söylenebilir.
Cinsellik, erotizm ve Don Juan’lık kavramlarının temel bir eksen oluşturduğu tüm bu hikâyelerde, Kundera, o eşsiz kara mizahı ve ironisiyle, kişilerin kimlik sorunlarını, oyun gibi başlayıp birden ciddiye dönüşen cinsel yanılsamalarını, gerçekte trajik bir tutsaklıktan başka bir şey olamayan erotik güç tutkularını işliyor.
“Cinsellik ve erotizm konusundaki saplantılar; poligam eğilimler ve onun yarattığı ‘tüketim’ ruhu; cinsel ilişkinin üzeri tüllerle örtülü bir ‘savaş’ olduğu yaklaşımı; yaşlanma, ölüm ve çürüme fobisi. Ancak tüm sinizmine karşın, anlatımına yine o sevimli ironiyi ve sağlam gözlemciliğini büyük bir rahatlıkla yedirebiliyor. Sonuçta, katılıp katılmamak bir yana, asla gözardı edilemeyecek yargılarla yüklü ve
etkileyici bir üsluba sahip öyküler, yeni duyarlılıklara kapı açıyor.”
Burak Eldem / Çerçeve
“Kundera’nın öykülerinde erkekler ‘erotik güç tutkusu’yla kadınları kovalar dururlar. Evli, bekâr, yaşlı, genç adamlar, sosyal sıkıntılara göğüs gerip, zaman yitimini, ekonomik sıkıntıları kabullenip kadınları tavlamaya kalkarlar. Kundera, onların bu maraton boyun... tümünü göster
Bütün verilerim silinmiş çok ayıp Vikitap!
Ben bu kitabın üzerine 6 tane daha okudum... Nasıl hatırlayacağım şimdi ne yorum yazdığımı filan? Olmadı Vikitap olmadı...
çok sevemedim bu kitabı.Son iki hikaye özellikle bir bayan olarak feminen duygularımı kabarttı.
- ah, bayanlar baylar insan hiçbir şeyi, hiçbir kimseyi ciddiye alamayınca yaşamak ne kadar da hüzün verici
- ..gerçek bir balıkçı küçük balıkları suya geri atar.
- başarıdan hemen hemen emindi ama bu güven duygusu, kadının kaçmasına yol açacak bir yanılgıdan ya da terslikten daha da korkmasına yol açıyordu.
-kendi hayatımdan daha büyük olan bir şey için yaşadığıma inanamasaydım, belki de hiç yaşayamazdım
Yedi oykuden olusan sicacik, devamli gulumseten bir kitap. "Hayati, yanilsamalar uzerine kurulu bir parodi olarak sunan" Gulunesi Asklar" i cok kisa surede, buyuk bir zevkle okudum..Her bir hikayede adi gecen kahramanlarin ic dunyasini ve dusundukleri ile gercekte olanlarin celismesini oyle kivrak bir espri ve kara mizahla yazmis ki Kundera, yasanan olaylar cogu kez acida olsa, her hikayede gulumsuyor hatta kahkaha bile atiyorsunuz....2014 un ilk kitabi olarak iyi ki "Gulunesi Asklari" okumusum:)
Karton Cilt, 191 sayfa
1989 tarihinde, Ayrıntı tarafından yayınlandı