"Şeker Portakalı"nın sevimli, küçük kahramanı "Zeze", işte yine karşınızda. Gözlerinin içi yine ışıl, ışıl, yüreği yine sevgi dolu. Ama hüzünleri, biraz daha büyümüş bir çocuğun hüzünleri. Küçüklüğündeki küçük "Şeker Portakalı" yok, ama bu kez de yüreğinde sevgili kurbağa'sı var. Ama "Zeze", yeni babasının iyi niyetine karşılık vermiyor. Evdeki biricik dostu, aşçı "Dadada".
"Şeker Portakalı"nın sevimli, küçük kahramanı "Zeze", işte yine karşınızda. Gözlerinin içi yine ışıl, ışıl, yüreği yine sevgi dolu. Ama hüzünleri, biraz daha büyümüş bir çocuğun hüzünleri. Küçüklüğündeki küçük "Şeker Portakalı" yok, ama bu kez de yüreğinde sevgili kurbağa'sı var. Ama "Zeze", yeni babasının iyi niyetine karşılık vermiyor. Evdeki biricik dostu, aşçı "Dadada".
Zeze ve portakal ağacı...Çok üzülüp, çok ağlayacaksınız...
Fakir bir aile çocuğu olan Zeze'nin küçük yaşlardan itibaren gençliğinin son demlerine kadar yaşadığı olayların anlatıldığı eserler dizisinin ikinci kitabı (diğerleri Şeker Portakalı, Deli Fişek).
Konusu itibariyle Şeker Portakalı'nın devamı olsa da, onun kadar etkileyici ve sarsıcı değil. Kitapta sanki farklı bir öykü anlatılıyormuş gibi bir duygu hissediyor insan. Kitabın daha ilk sayfalarından itibaren, haklı olarak Şeker Portakalı'nda zihinde oluşan Zeze'yi arıyorsunuz, ama bulamıyorsunuz. Kitap başlarda sorunlu bir tarzda ilerlerken sonlara doğru biraz düzeliyor. Yazar, Zeze’ye -yaşına göre- olması gerektiğinden daha büyük sözler söyletiyor. Onu anlamsız, ilginç bir felsefi ve psikolojik anlayışın içine sürüklüyor. Bu durum sıkıcılığa neden olabilir. Sonuç: Küçükler için hayal kırıklığı, daha büyük gençler için ise bir yere kadar idare eder.
Genelde 2. kitaplar ilkinin gölgesinde kalır.
Ama Şeker Portakalı'nı geride bırakıyor bu kitap.
Bir çocuğun hayata bakışını, felsefenin sınırlarını zorlayan masumiyetiyle yansıttığı sıcacık sıcacık sıcacık bir kitap..
Her kelimesini aglayarak okudum diyebilirim, ben bu kitaba asik oldum.
İlk kitap gibi bu da masumiyetini koruyor benim gözümde. Zeze'nin hayal gücünün o harika işleyişi benim onu kıskanmamı sağladı :)
"-Hangi öteki güneşi, Adam? Çok büyük olanbunu tanıyorum bir tek.
- Daha da büyüğü olan bir başkasından söz etmek istiyorum. Yüreğimizde doğan güneşten. Umutlarımızın güneşinden. Düşlerimizi de uyandırmak için göğsümüzde uyandırdığımız güneşten."
Tek kelimeyle muhteşemdi...
Ciltli, 256 sayfa
2015 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı