Dokuzuncu Abbasi Halifesi Vasık, annesi Karati, veziri Abdülmelik, kardeşi Mütevekkil... Tarihi karakterlerin gerçekle kurgu arasında gidip gelen Tasvirleri, Binbir Gece atmosferindeki cinler, devler, ifritler ve Doğu mitolojisinin grotesk figürleri... Gerçekle masalın iç içe geçtiği Halife Vasık' ın Öyküsü'nde William Beckford, İslamiyet dünyasının tabularını ironik bir yaklaşımla ele alıyor. Borges'in de etkilenerek Babil Kitaplığı seçkisinde yer verdiği Halife Vasık'ın Öyküsü, zenginliğin yarattığı haz düşkünlüğünü sapkınlık, iktidar zulmü ve Doğu kültürünün aşırılığıyla harmanlayarak anlatıyor.
"Halk da en az onun kadar sabırsızdı. Hepsi kendilerini bu ölçüsüz hükümdarın şımarıkça kaprislerinden kendilerini kurtaracak olan dakikanın bir an önce gelmesi için birbirlerine yardımcı oluyorlardı."
Dokuzuncu Abbasi Halifesi Vasık, annesi Karati, veziri Abdülmelik, kardeşi Mütevekkil... Tarihi karakterlerin gerçekle kurgu arasında gidip gelen Tasvirleri, Binbir Gece atmosferindeki cinler, devler, ifritler ve Doğu mitolojisinin grotesk figürleri... Gerçekle masalın iç içe geçtiği Halife Vasık' ın Öyküsü'nde William Beckford, İslamiyet dünyasının tabularını ironik bir yaklaşımla ele alıyor. Borges'in de etkilenerek Babil Kitaplığı seçkisinde yer verdiği Halife Vasık'ın Öyküsü, zenginliğin yarattığı haz düşkünlüğünü sapkınlık, iktidar zulmü ve Doğu kültürünün aşırılığıyla harmanlayarak anlatıyor.
"Halk da en az onun kadar sabırsızdı. Hepsi kendilerini bu ölçüsüz hükümdarın şımarıkça kaprislerinden kendilerini kurtaracak olan dakikanın bir an önce gelmesi için birbirlerine yardımcı oluyorlardı."
Halife olduğu halde kendi ihtirasları için şeytana tapmaya başlayan insanlara kötülük yapmaktan zevk alan ve ancak bu yolla Adem öncesi zenginliklere ve ölümsüzlüğe kavuşacağını uman bir kralın hikayesi. Doğa üstü varlıklar ve hayal gücümüzü zorlayan mistik olaylarla bezenmiş hikaye halifenin iblisin tuzağını düşmesi ile son bulan akıbetini anlatıyor.
Bu kitaba herhangi bir şekilde yorum yapılabileceğini sanmıyorum. Kısa bir 'Faust' örneği diyebiliriz -ki onu çok daha fazla sevmiştim- Aklımda tek bir soru kaldı;
Bu yazar bunları yazacak kadar ne yaşamış?!?!?!?!?!?
Ben gidiyorum daha fazla konuşamayacağım.
"Acı çekiyorum, acı çekiyorum, acımasız bir ateş kasıp kavuruyor yüreğimi."
Başlarda eğlenceli bulmama rağmen ilerleyen sayfalarda absürd masal olması nedeniyle çok sıkılarak bitirdim. Okunmasa da bir şey kaybettirmez.
128 sayfa
13Ekim2016 tarihinde, Alakarga Sanat Yayınları tarafından yayınlandı