Hiciv oklarıyla donanmış bir dil, mizah muhafazasına yerleştirilmişse inanın insanı öldürmez süründürür. Böyle bir dilden yaralanmış insanın vay hâline! Mizah ise hiciv klarının açtığı yaraya ekilen tuz gibidir. Bu yüzden de yarayı alan uzun süre iyileşemez ve o yaranın izini de hayatı boyunca taşır. Bir de hiciv oklarının yayı işin erbabı tarafından çekilmişse... İşte o zaman kapanmaz bir yaraya sahip oldunuz demektir. Türk tarihi, &qut;Sözüm meclisten dışarı kalkanı adı altında sarfedilen nükteler açısından oldukça zengindir. İnce ve kıvrak zekâların, bir mimar ustalığı ile yüzyıllardır ördüğü hiciv ve mizah binaları hâlâ ayakta... Hilmi Yücebaş da bu binaların cazibesine karşı koyamamış ki bu binaları tanıtmaya talip olmuş ve Hiciv ve Mizah Edebiyatı Antolojisi adı altında geniş bir zaman dilimine yayılan nükteleri bir araya toplamış... Devamlı bir gayret ve esaslı bir hizmet mahsulü olan bu eser, yaklaşık üç yüz kudretli kalemden çıkmış hicivleri toplu ve objektif bir şekilde önümüze sermektedir. Oldukça hacimli olan bu çalışmada, Divan, Tanzimat, Fecr-i Ati ve son dönem edebiyatının belli başlı ve sosyal alâka kazanmış hiciv üstatlarını eserleriyle birlikte bulmak mümkündür. Bu kitabı okurken tahmin edemeyeceğiniz kadar eğlenecek, nükteleri üreten beyinlere büyük bir hayranlık duyacak, aynı zamanda da hiciv oklarının hedefi olmadığınız için kendinizi çok şanslı hissedeceksiniz! Aynı zamanda bu çalışma, sizi Türk aydınının ince ve kıvrak zekâsına meftun edecek ve onların kubbede hoş bir seda bırakan nüktelerini tekrar dillere düşürecektir!
Hiciv oklarıyla donanmış bir dil, mizah muhafazasına yerleştirilmişse inanın insanı öldürmez süründürür. Böyle bir dilden yaralanmış insanın vay hâline! Mizah ise hiciv klarının açtığı yaraya ekilen tuz gibidir. Bu yüzden de yarayı alan uzun süre iyileşemez ve o yaranın izini de hayatı boyunca taşır. Bir de hiciv oklarının yayı işin erbabı tarafından çekilmişse... İşte o zaman kapanmaz bir yaraya sahip oldunuz demektir. Türk tarihi, &qut;Sözüm meclisten dışarı kalkanı adı altında sarfedilen nükteler açısından oldukça zengindir. İnce ve kıvrak zekâların, bir mimar ustalığı ile yüzyıllardır ördüğü hiciv ve mizah binaları hâlâ ayakta... Hilmi Yücebaş da bu binaların cazibesine karşı koyamamış ki bu binaları tanıtmaya talip olmuş ve Hiciv ve Mizah Edebiyatı Antolojisi adı altında geniş bir zaman dilimine yayılan nükteleri bir araya toplamış... Devamlı bir gayret ve esaslı bir hizmet mahsulü olan bu eser, yaklaşık üç yüz kudretli kalemden çıkmış hicivleri toplu ve objektif bir şekilde önümüze sermektedir. Oldukça hacimli olan bu çalışmada, Divan, Tanzimat, Fecr-i Ati ve son dönem edebiyatının belli başlı ve sosyal alâka kazanmış hiciv üstatlarını eserleriyle birlikte bulmak mümkündür. Bu kitabı okurken tahmin edemeyeceğiniz kadar eğlenecek, nükteleri üreten beyinlere büyük bir hayranlık duyacak, aynı zamanda da hiciv oklarının hedefi olmadığınız için kendinizi çok şanslı hissedeceksiniz! Aynı zamanda bu çalışma, sizi Türk aydınının ince ve kıvrak zekâsına meftun edecek ve onla... tümünü göster