Köy Enstitülerinin mimarı, başta Rumeli Hisarı ve Topkapı Sarayı Harem Dairesi olmak üzere pek çok tarihî eserin restoratörü, Bedri Rahmi ve Sabahattin Eyuboğlunun kız kardeşleri, insana ve kültüre adanmış 78 yıllık bir ömrün canlı anıtı Mualla Eyuboğlunun (Anhegger) olağanüstü bir kişiliğe sahip olduğu, Hitit Güneşinde daha belirgin olarak karşımıza çıkıyor. Kitaptan yaptığımız birkaç alıntı da bunu açıkça ortaya koyuyor:Mîna (Urgan) çok olgun, bayağı alımlı bir kızdı.Halet (Çambel) ufak tefekti ama erkeksiydi. Çok çalışkandı, daha o yıllardan çok önemli bir arkeolog olacağı belliydi. Sonradan Prehistorya Kürsüsünü kurdu. Sait Faik, Halete hayrandı ama o pek yüz vermezdi.Bir gün İstanbuldan Ankaraya gidiyorum. Yanımda Sabahattin Ağabeyim de var. Haydarpaşa Garında merdivenlerden biri iniyor. Abi! diye bağırdım. Şu adamın güzelliğine bak! Ağabeyim atıldı ona doğru, Aaa Nâzım diye bağırarak...Suphi Taşhan diye solcu bir şair vardı, evlenelim diye tutturdu. Sonra da Yaşar Kemal çıktı. Ama o çok çekingendi. Anlayış gösterdi bana. Güzelim aşk şiirleriyle dolu mektuplar yazdığıyla kaldı...
Köy Enstitülerinin mimarı, başta Rumeli Hisarı ve Topkapı Sarayı Harem Dairesi olmak üzere pek çok tarihî eserin restoratörü, Bedri Rahmi ve Sabahattin Eyuboğlunun kız kardeşleri, insana ve kültüre adanmış 78 yıllık bir ömrün canlı anıtı Mualla Eyuboğlunun (Anhegger) olağanüstü bir kişiliğe sahip olduğu, Hitit Güneşinde daha belirgin olarak karşımıza çıkıyor. Kitaptan yaptığımız birkaç alıntı da bunu açıkça ortaya koyuyor:Mîna (Urgan) çok olgun, bayağı alımlı bir kızdı.Halet (Çambel) ufak tefekti ama erkeksiydi. Çok çalışkandı, daha o yıllardan çok önemli bir arkeolog olacağı belliydi. Sonradan Prehistorya Kürsüsünü kurdu. Sait Faik, Halete hayrandı ama o pek yüz vermezdi.Bir gün İstanbuldan Ankaraya gidiyorum. Yanımda Sabahattin Ağabeyim de var. Haydarpaşa Garında merdivenlerden biri iniyor. Abi! diye bağırdım. Şu adamın güzelliğine bak! Ağabeyim atıldı ona doğru, Aaa Nâzım diye bağırarak...Suphi Taşhan diye solcu bir şair vardı, evlenelim diye tutturdu. Sonra da Yaşar Kemal çıktı. Ama o çok çekingendi. Anlayış gösterdi bana. Güzelim aşk şiirleriyle dolu mektuplar yazdığıyla kaldı...