Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra Kemal Tahirin sarı defterleri arasında bulunmuş bir romandır. Metnin sonundaki tarihten anlaşıldığına göre, ünlü romancı, bu yapıtını 1949 yılında Çorum Cezaevinde tamamlamış, sonradan üzerinde çalışmak üzere bir kenara koymuştur. Gerek öyküleme tekniği, gerek roman mimarisi yönünden bitmiş izlenimini veren bu roman, sonradan Kemal Tahir diyaloğu diye adlandırılan diyalog özelliklerini de taşımakta, bu bakımdan da dikkati çekmektedir.Yine de Kemal Tahirin Hür Şehrin İnsanlarını bitmiş bir eser saymadığı, sağlığında yayınlamayışı kadar, eserde geçen bazı olayları ve kişileri başka romanlarında, sözgelimi Yol Ayrımı ve Kurt Kanununda kullanmış olmasından da bellidir. Zaten, otobiyografik niteliği ağır basan bu yapıt, zaman olarak, adını andığımız iki romanın yerleştirildiği dönemi kapsamaktadır.Hür Şehrin İnsanları, bu perspektif içinde okunmalıdır ama, bu biçimde bırakılmış da olsa, Kemal Tahirin bu romanında yazarın kendisine özgü anlatımı, atmosferi ve kişileri, sağlam bir öyküleme düzeni içinde sergilenmekte; eserin bütünü, kurtuluştan sonraki canlı ve hareketli bir kesiti gözler önüne sermektedir.
Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra Kemal Tahirin sarı defterleri arasında bulunmuş bir romandır. Metnin sonundaki tarihten anlaşıldığına göre, ünlü romancı, bu yapıtını 1949 yılında Çorum Cezaevinde tamamlamış, sonradan üzerinde çalışmak üzere bir kenara koymuştur. Gerek öyküleme tekniği, gerek roman mimarisi yönünden bitmiş izlenimini veren bu roman, sonradan Kemal Tahir diyaloğu diye adlandırılan diyalog özelliklerini de taşımakta, bu bakımdan da dikkati çekmektedir.Yine de Kemal Tahirin Hür Şehrin İnsanlarını bitmiş bir eser saymadığı, sağlığında yayınlamayışı kadar, eserde geçen bazı olayları ve kişileri başka romanlarında, sözgelimi Yol Ayrımı ve Kurt Kanununda kullanmış olmasından da bellidir. Zaten, otobiyografik niteliği ağır basan bu yapıt, zaman olarak, adını andığımız iki romanın yerleştirildiği dönemi kapsamaktadır.Hür Şehrin İnsanları, bu perspektif içinde okunmalıdır ama, bu biçimde bırakılmış da olsa, Kemal Tahirin bu romanında yazarın kendisine özgü anlatımı, atmosferi ve kişileri, sağlam bir öyküleme düzeni içinde sergilenmekte; eserin bütünü, kurtuluştan sonraki canlı ve hareketli bir kesiti gözler önüne sermektedir.
733 sayfa